Salih Kılınç

Salih Kılınç

YAZSAM OLMUYOR YAZMASAM OLMAZ

 “Yumurta fiyatları son dönemlerde tırmanışa geçti. Orta boy yumurtanın fiyatı üreticide 80 kuruşa dayandı. Geçen haftaya kadar 73 kuruş olan yumurtanın adet fiyatı geçen yılın aynı döneminde 43 kuruştu. Üreticiler, “Maliyetlerimiz çok yükseldi. Yem fiyatları bir hayli arttı buna rağmen maliyet artışlarını tam olarak yansıtmadık. Normal şartlar altında üreticide 1 adet yumurtanın 1 TL olması gerekiyor” açıklaması yaptı.”

                                                                      15 Eylül 2021 Tarihli Hürriyet Gazetesi

Marketlerde AKM’lerde bir yumurtanın fiyatı bile baş döndürücü bir hızla yükselirken, bulguru, tuvalet kağıdını  düşünmek bile istemiyorum. (Bu arada 80 TL olan tuvalet kağıdı bazı AVM’lerde indirimle 72 TL’ye falan düşmüş. Allah razı olsun. Alt tarafı, sadece alt tarafımızı kurulayacağız)

Muradım, hayat pahalılığına falan değinmek değil de, hani Sayın Cumhurbaşkanımız demişti ya, "İnşallah enflasyonu da en kısa sürede kontrol altına alarak, raflardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının da önüne geçeceğiz"

Uşak’ta da bu fahiş fiyat artışları denetleniyor mu? Denetliyorsa kim denetliyor? Yoksa bu pahalılıkta tuvaletten çıktıktan sonra altımızı kurulayamayacağımız için Uşak kokmuş insanlarla dolacak.

Demedi demeyin.

UŞAK’IN YOLLARI DA KADERİ GİBİ BOZUK

Bugün kafayı kırdım. Aklıma deli manyak sorular geliyor. Uşak’ta özellikle kenar mahallelerde ara sokaklar niye köstebek yuvası gibi? Görme engelli bir insan Uşak’ın kaderi gibi bozuk sokaklarda nasıl yürür?

 Aybey ve Köme mahallelerinde bozuk yollar niçin yapılmaz? Hadi kenar mahalleleri geçtim. Şehrin göbeğindeki Durak mahallesinin ara sokakları kaç yıldır yazın tozdan, kışın çamurdan niçin geçilmez?

Fatih Mahalleliler de “Biz insan değil miyiz? Sinekten sivrisinekten duramıyoruz” diye yakınıyor. Gel de kafayı kırma.

Uşak’ın trafik sorununu köşe komşum Hidayet Kıran canımız son yazısında bana göre gayet çarpıcı ve güzel bir şekilde dile getirmiş. O konuda fazla bir şey söylemek istemiyorum.

https://www.usakgundem.com/aracimiz-bol-ama-trafigimiz-dar-makale,199.html

Gel velakin,  Uşak bir Ankara, İzmir ya da İstanbul değil ki, trafik sorunu neden çözülmez? Çarpık kentleşmenin bir sonucu olabilir mi?

Çarpık kentleşme demişken, özellikle Karadeniz Bölgesinde son yıllarda yerleşim alanlarını sel basıyor. Birçok canımızı yitiriyoruz. Mal kaybı da cabası. Aslında sel gelmiyor. Dere yataklarına yerleşim alanı yaptığımız için su yatağında gidecek yer bulamıyor.

Uşak’ta da devlet hastanesi, adliye emniyet müdürlüğü hep dere yatağına yaptık. Karaağaç Mahallesi Eski Gediz yolu ve adı üzerinde Elmalıdere mahallelerinde kuru dere yataklarını yerleşim alan haline getirdik. Bu dere yataklarının kuru olması aşırı yağış olduğunda selin tahliyesi içindir. Doğal olarak oluşmuş yataklardır.

Hafazanallah, ilimizde de bina dolu dere yatakları, aşırı yağışta sel baskınına neden olabilir mi? Çok merak ediyorum.

Plansız büyüdüğümüz için midir ki Uşak için yapılan her iş sorun çıkarmaktadır.

Allah razı olsun diyelim. Uşak’ımıza randevu alamadığımız güzel bir hastane binası, hemen yanına adliye ve araya da emniyet müdürlüğü binası yapıldı. Yani Uşak’ın bütün sorunları hal oldu mu? Yıllardır niçin yeni bir yatırım yapılmaz? Başlananlar da 10 yıldır bitmez?

Niçin Uşak’a yakışır bir otogar ve stadyum yapılmaz? Yoksa Uşaklı layık görülmüyor mu? Komşu ilçelerde bile 10 – 15 bin kişilik modern futbol sahaları yapılıyor da.

Her tarafı lağım kokan çevre ve hava kirliliğinin kralını yaşayan Uşak’ta bir de geri dönüşüm ayağına karıştırılan ve ortalığa yayılan çöpler için neden önlem alınmaz?

Birçok Uşaklı neden sokağa tükürür? Elindeki çöpü veya sigara izmaritini neden yere atar?

Kırmızıçizgili yaya geçidinde aracını niçin yayaların üzerine sürer? Bunlara kim ceza yazar?

Yeni yetmeler, modifiyeli araçlarında müziği sonuna kadar açıp bangır bangır ortalığın anasını ağlatırken çevrede uyuyan bebek var mı? Acı çeken hasta var mı? Gece vardiyasında çalışmış, gündüz uyuması gereken insanlar var mı? Bunlar hiç mi aklına getirmez?

Çok merak ediyorum. Acaba, trafiğin su gibi akıp gittiği, havası, suyu ve sokakları tertemiz bir Uşak’ta yaşamaya ömrüm yetecek mi?

Umut güzel şey…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Kılınç Arşivi