Hidayet KIRAN

Hidayet KIRAN

Aracımız bol ama trafiğimiz dar

Ülkemizde 2020 yılında kişi başına düşen ulusal gelir (GSMH) 8 bin 538 Dolar açıklanmıştı.

Uşak Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre; Uşak ilimizde 2018 yılında kişi başına düşen GSMH 7 bin 958 Dolar olmuş. Bu da güzel ilimizin son 10 yıllık illerin sosyo ekonomik iller sıralamasında 6 sırada yer almasını sağlamış.

Toplam nüfusu 367 bin 514 olan ilimizde araç sayısı ise TUİK rakamlarına göre 137 bin 690 olarak belirlenmiş. Bir başka deyişle ilimiz Uşak genelinde 2,66 kişiye bir araç düşüyor. Yani araç sayımız aşırı bir şekilde fazla.

Bu kadar çok araç, ister istemez ilimizde trafik sorununu ve yaşadığımız çarpık kentleşmeyi gündeme getiriyor.

Bu yazımda, Siz Değerli okurlarım ve kendimin de yaşadığım bazı trafik sorunlarına değinmek istiyorum. Malum bir buçuk yıllık aranın ardından ilimizdeki okullarda yüz yüze eğitime başladı. Bu hafta yaşanan trafik sıkıntısı had safhaya ulaştı.

Uşak olarak en büyük sıkıntıyı sabaha işe ve okula giderken, akşam da dönerken yaşıyoruz. 2,66 kişiye bir araç düşen ilimizde bu kadar aracın yol alması başı başına sıkıntı doğuruyor. Ana kavşaklar ve caddeler neyse de kent merkezindeki dar sokaklarda dakikalarca beklemek, hem zaman kaybına,  hem akaryakıt sarfiyatına neden oluyor.

OTOPARK BAŞLI BAŞINA SORUN

Uşak trafiğinin yıllardır bitmeyen derdi otopark sorunu. Ne yazık ki dün bugün değil, Uzun yıllardır ilimizin yöneticileri bu konuda çözüm üretemediler. Bir de sizlerden gelen yakınmalar, eskiden bedava olan otopark yerlerinin artık ücretli hale çevrilmesi ve otopark ücretlerinin yüksek olduğu yönünde.

Atapark’ta bulunan küçük otopark yetersiz kaldı. Sadece Perşembe günü Pazar kurulan kapalı pazaryeri de ücretli hale çevrildi. Atapark civarı, büyük bir AVM’ si, cafeleri ile özellikle öğrenciler için Uşak’ın yeni çekim merkezi oldu. Ama bölge büyüyüp çekim merkezi oldukça otopark sıkıntısı da artıyor.

Eski SSK evleri yerine yapılan gökdelen gibi binalarda insanlar oturmaya başlayınca trafik yönünden Uşak’ın en sıkıntısı bölgesi olmasından endişe duyuyorum.

BİTİRİN ARTIK ŞU ÇEVRE YOLUNU

Benim gözlemlediğim bir diğer sıkıntı, İzmir yolu üzerindeki Uşak Tekstil OSB’de bulunan kavşaklar. Tam OSB önünde bulunan 2 gidiş 2 geliş 4 şeritli yol kesinlikle buradaki araç trafiğini çekmiyor. Birçok sürücü dakikalarca beklemek yerine Gediz istikametine dönüp köy yollarından şehre ulaşmayı tercih ediyor.

Özellikle sabahları ve akşamları servis giriş ve çıkış saatlerinde bu yol tam bir cehennemi andırıyor. Halbuki bu yol E96 Türkiye’nin TEM otoyolundan sonraki en önemli karayoludur.

Buradaki tıkanıklığın giderilmesinin bana göre tek çaresi, güney çevre yolunun bir an önce devreye sokulmasıdır. Aksi takdirde bu işkence yaşadığımız sürece hiç bitmez.

İŞÇİ SERVİSLERİNE BİR ÇÖZÜM BULUN

Uşak Tekstil OSB’ye işçi taşıyan servislerden söz açılmışken, bu servisler şehir içi trafiğini de çok olumsuz etkiliyor. Yıllardır bu konu dile getirilir. Ama nedense hiçbir çare bulunmaz. Özellikle Dikilitaş ve Ali Biber Kahvesi civarında sabah 07.00 akşam 15.00 ve 23.00 saatleri arasında servis otobüsü işçi alırken yakalandınız mı geçmiş olsun.

ÖLÜM DURAKLARINA CEP YAPMAK ÇOK MU ZOR?

Bir diğer konu; Dikilitaş Mahallesinde üst geçidi geçince bir otobüs durağı var. Burada toplu taşıma araçları yolcu alıyor. Köylere giden araçlar yolcu alıyor. Alsınlar tabi. Ama sıkıntı başka. 100 metre ileride Dikilitaş kavşağı var. Burada trafik ışıkları var. Size yeşil yanınca kavşağı boşaltmak için hızlı hareket etmek zorundasınız. Tam hızlandınız, durağa yaklaşıyorsunuz. Durakta da yolcu alan otobüsler var. Sol şeridi de bir TIR ya da tanker kapatmışsa, önünüzdeki araçlara bindirmeniz işten bile değil. Hafazanallah.

Bir de aksi istikamette bir festiva durağı var. Yine kavşağı ve ışıkları geçer geçmez otobüsler sizi yolun ortasında bırakıveriyor. Hatırlarsınız. 2 yıl evvel gece vardiyasından çıkan ve Kızılcasöğüt beldesine gitmek için dolmuş bekleyen 3 işçiye alkollü bir sürücü çarpmış, üçü de rahmetli olmuştu.

Hem Dikilitaş hem de Festiva duraklarında araçların çarpışmasını önlemek ve bekleyen yolcuların can güvenliğini sağlamak için çok basit bir önlem öneriyorum. Bu 2 durağa birer cep yapın. Hem trafik aksın gitsin, hem de insanlar huzur ve güven içerisinde olsun. Bu kadar basit.

Bir de Huzurpark’tan Karakıran ve Kasapoğlu deresine inen bir üst geçit var ya. Onun bitiminde Kasapoğlu tarafına dönerken bütün araçlar çok tehlike yaşıyor. Buraya da bir ışık konsa olmaz mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hidayet KIRAN Arşivi