Hidayet KIRAN

Hidayet KIRAN

Geçmişi yok edilen şehir; UŞAK

"Gel yıkalım şu Süleymaniye'yi desen iki kazma kürek iki de ırgat gerek. Hadi gel yapalım geri şunu desen bir Sinan gerek birde Süleyman."

Mehmet Akif Ersoy

www.usakgundem.com internet sitesinin 19 Eylül 2018 tarihli yayınında Araştırmacı Sayın Alp Arslan Dur’un “Ölülerle birlikte yaşamak” başlığı ile çok güzel bir araştırması yayınlanmış.

https://www.usakgundem.com/olulerle-birlikte-yasamak-makale,27.html

Sayın Dur bu araştırmasında Uşak’ın koca mezarını araştırırken şimdiki adı ile çarşamba pazarının da nasıl kurulduğunu tarihi olaylar ve belgelerle bize sunmuş. Bu güzel araştırma için kendisine çok teşekkür ediyorum.

Sayın Dur’un araştırmasından anlıyoruz ki; burada Uşak’ın koca mezarı varken kaldırılmış, Cumhuriyetin ilk yıllarında dönemin Uşak Belediye Başkanı merhum Mustafa Kaşıkçı bölgeye bir zahire pazarı kurarak Çarşamba pazarı dediğimiz koca pazarın nüvesini oluşturmuş.

Daha sonra belediye başkanlıkları yapan merhum Rıza Salıcı ve merhum Hakkı Yağcı dönemlerinde, bugünkü ayakkabıcılar çarşısı ve pazaryeri inşa edilmiş.

1993 yılında Uşak Belediye Başkanlığı yapan merhum Ali Künek döneminde de üstü kapatılarak bugünkü haline getirilmiştir.

9 Mayıs Pazar günü çatısındaki levhaların uçması ve dün yapılan belediye meclisi toplantısı sonrası Uşak belediye Başkanı Mehmet Çakın’ın çatı tamiri yerine pazaryerini kentsel dönüşüm alanı içerisinde bulunan yeni belediye binası çevresindeki boş araziye taşıyacağı yönündeki açıklamalarının bomba gibi düşmesi ile yeniden gündeme geldi.

Şimdi pazaryeri taşınırsa iyi olur mu? Esnafının hali nice olur? O konulara girecek değilim. O işleri köşe komşum Salih Ağabeye bırakıyorum. O uğraşsın.

Sanırım 2000’ li yılların ortalarına kadar Çarşamba Pazarı Uşak’ın tek pazaryeri olarak kalmıştı. Köylerden gelen insanlarımız, ürünlerini satmak için pazaryerine gelir, satacağını satar alacağını alır köyüne dönerdi.

Uşak esnafı da insan sirkülasyonu fazla olduğu için pazaryeri çevresine kümelenirdi. 2005 ya da 2006 lı yıllarda önce hangisi bilemiyorum ama peş peşe Şekerevleri ve sigorta pazarları açılmış, daha sonra kentimizdeki Pazar sayısı kentin büyümesi ile orantılı olarak artmıştı.

Şehir merkezindeki okullar gitti.

Hastaneler gitti.

Şimdi de pazaryeri gidiyor.

Uşak yıkıla yıkıla ilerliyor. Yapılan ne var? Bunu Uşak olarak tartışmalıyız.

Ya da hep yıkmayı değil de yapmamız gerekenleri tartışsak diyorum.

İstişarede fayda vardır. Yoksa

“O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız”

                                                                               (Atilla İlhan)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hidayet KIRAN Arşivi