Tatsız tuzsuz geçen bir Ramazan Bayramı’nın ardından zamlar yine yağmur gibi yağmaya başladı.

Uşak’ta İlk zam haberi yine ekmeğe geldi. Başımın tacı, gözümün nuru, dünya durdukça yaşayası can okurlarım beni arayarak; “Salih Bey fırıncılar ekmeği sandviç ekmeğine döndürmüşler. Tarttık, en az 230 gram olması gereken ekmek 210 gram geliyor” şeklinde yakındılar.

Hatırladığım kadarıyla en son 1 Şubat’ta 230 gram ekmek 3 TL olmuştu. Son bir yıl içerisinde gramajı küçültülerek yapılan gizli zamlarla ekmeğe 4 ya da 5 zam geldi. Allah fakir fukaranın yardımcısı olsun.

Konuyu araştırdım. Bazı fırınlar ekmeği hala 230 gram olarak satarken, bazı fırıncılar odadan gelen talimatla 210 gram ekmeği 3 TL’den satmaya başlamış. Ekmek ncılar Odası zammını doğrultmak için Uşak Fırıncılar Odası başkanı zafer Kurnaz ile görüşmek istedim. Fırıncılar Esnaf Federasyonu mu her neyse ekmek zammı ile ilgili her türlü demeç, açıklama vb. yasaklamış. Canları sağ olsun.

Yalnız olay doğru. Ekmeği 4 TL’den satmaya çekinen Uşak Fırıncılar Esnaf Odası tüm fırınlara 210 gram ekmeğin 3 TL’den satılması konusunda bildirimde bulunmuş. Bugün yarın tüm fırınlarda uygulanır.

Tabi bu gizli zamların gerekçesi: Artan girdi maliyetleri. Sanırsın acından ölen vatandaş değil. Sanki fırıncılar.

Siz hiç yoksul fırıncı gördünüz mü? Evi, arabası, katı, her şeyleri bir tamam var. Maliyet artışlarından zam yapmalarına bir şey demiyorum da…

Kusura bakmasınlar ama Uşaklı olarak bizi keriz yerine koymalarına çok bozuluyorum. Zam yapacaksan efendi gibi yap. Çık deki; “Kardeşim kusura bakmayın. Artan girdi maliyetlerini karşılayamadığım için 230 gram ekmeği 4 TL yaptım. Aşağısı kurtarmıyor.”

Sessiz sedasız, vatandaşın lokmasından çal. Ekmeğinden çal. Ayıp, ayıp hem de çok ayıp..

Zamları anlayışla karşılıyorum. Ama benim de içerisinde olduğum Uşaklıları keriz yerine koymak hiç hoş bir davranış değil.

Uşaklılar fırıncıların ürettiği ekmeği yiyor. Ama Fırıncılar da Uşak’a ekmek satarsa ekmek yiyebiliyor. Böyle gizli kapaklı zamlarla vatandaşın ekmeği ile oynamak etik olarak da doğru değil.

“Unutmayın, gök kubbe altında artık hiçbir şey gizli kalmaz...

Bu moloz işi de kafamı karıştırıyor

Bugün saat 15.00 Uşak Belediye Meclisi Mayıs Ayı olağan toplantısı yapılacak. Yazım biter bitmez orada olacağım. Gitmeden önce gündemi şöyle bir incelemek istedim.

Gündemin 35. Maddesi çok iğimi çekti. O Madde şöyle:

35.Belediye Meclisinin 01.04.2022 tarihli 1.birleşim 1.oturumunda Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edilen, hafriyat ve inşaat atıklarının geri kazanım bedelinin belirlenmesi konusunun Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile birlikte görüşülerek karara bağlanması.

Bu maddeye göre; Uşak Belediyesi Mende köyü sınırları içerisinde bir moloz e hafriyat dökme alanı belirlemiş. Burası ihale ile bir firmaya verilecek. Firme burada geri dönüşüm tesisi kurarak moloz ve hafriyatları geri dönüşüme sokarak yeniden mıcır, asfalt, kum, çakıl, yol dolgu malzemesi gibi malzemelere dönüştürecek.

Öğrendiğim kadarı ile buraya moloz ve hafriyat dökme ücretleri bu oturumda belirlenecekmiş.

Edindiğim bilgilere göre; hafriyat ve inşaat atığı dökülürse tonu 7 TL, metreküp hesabı 15 TL’dir. Küçük kamyon ile inşaat atığı ton fiyatı 200 TL, büyük kamyon ile gelirse tonu 7 TL’dir. Bu fiyatlar mecliste onay alırsa yürürlüğe girecek.

Benim asıl merak ettiğim konulara gelince:

Bu ücretleri talep eden ve onaylandığında tahsil edecek firmanın ÇED raporu var mıdır? Mende köylüleri; “Topraklarımızda hafriyat ve moloz döküm alanı olduğundan hiçbir bilgimiz yok” diyor. Bu alan ayrılırken köylülere bilgi verilmemiş mi?

Kurumlar ve müteahhitlerinde ellerinde odun motoru ile kesecek ağaç arıyor

Bugünkü belediye Meclisinde ilgimi çeken bir diğer madde:

“8.Hilmi YEŞİLÇİÇEK'in; İlimiz, Merkez, Yeşil Karaağaç Mahallesi, 181 ada 1 numaralı parselin, 1/5000 ölçekli nazım imar planında belirtilen kent ormanı kullanımından çıkartılması yönündeki talebinin görüşülerek karara bağlanması.”

Hilmi Ağabey sen bari şu yeşil alanlara göz dikmeseydin. Seni çok severim ama yeşile kıyan babam olsa dayanamaz karşı çıkarım.

Yeşil Karaağaç Mahallesi dendiğine göre, sanırım, İzmir’den Uşak istikametine giderken Hacıkadem Mahallesinde bulunan kent ormanın karşısında (Sağda) kalan kısımdan bahsediliyor.

Hacıkadem ormanlarına göz dikildiğini te 2020 yılında bir yazımda belirtmiştim. Hatta yine o yıl bir yazımda kamu kurumların ve gözü doymaz müteahhitlerin ellerinde odun motoru ile dolaştığından bahsetmiştim.

Bunca yeşil kıyımına zamlara karşı Uşaklıların sessizliği beni âdeta boğuyor.

En korkunç olanı da bu sessizlik ve bu güzel memleketimi sahipsiz bırakmak.