Hidayet KIRAN

Hidayet KIRAN

Yazarımız Hidayet Kıran araştırdı: Pandemi döneminde Uşak ekonomisi ne durumda?

Araştırmamın 2. bölümünde “Pandemi döneminde Uşak’ta zarar eden sektörler hangileri? Bu sektörde çalışanlar işsiz kalınca ne yaptı? İş bulabildi mi? Uşak’ta işsizlik sıkıntısı yaşanıyor mu?

Suriye Afganistan gibi ülkelerden gelerek ülkemize sığınan mülteciler, Uşaklı hemşerilerimizi işsiz bırakıyor mu? gibi konularda siz değerli okurlarımı bilgilendirmeye çalışacağım.

Uşak’ta iyi şeylerde oluyor (2)

Araştırmamın ilk bölümünde salgın ve görülmedik biçimde büyük doğal felaketlerle geçen yaklaşık 2 yılda Uşak’ta tekstil sektörünün baş döndürücü yükselişinden ve Uşak ekonomisinin nasıl büyüdüğünden bahsetmiştim.

Araştırmamın 2. ve son bölümünde “kaybedenler Kulübü”nden bahsetmek istiyorum. Hiç kuşkusuz, bu kulübün üyeleri, küçük esnaf, yani hizmet sektörü oldu.

Uşak Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği kayıtlarına göre; il merkezinde 19 ve ilçelerde 8 olmak üzere il genelinde 28 esnaf ve sanatkar odası bulunuyor. Bu 28 esnaf odasına kayıtlı yaklaşık 14 bin esnafımızda ayakta kalma savaşı veriyor.

Pandemi döneminde getirilen kısıtlamalar yüzünden en çok mağdur olan kesim esnafımız oldu. Özellikle lokanta, restoran, kahvehane, gazino, birahane, pideci gibi gıda sektöründe faal olan işyerleri kısıtlamalar kapsamında yılın büyük bir bölümünde iş yapamaz hale geldi ve kapalı kaldı.

İşyeri sahibi esnaflar kadar bu durumdan çalışanlar da olumsuz etkilendi. Hizmet sektöründe çalışan bini aşkın insanımız maalesef işsiz kaldı. Tam bu aşamada devreye Uşak İŞKUR Müdürlüğü girdi.

Pandemi ve doğal felaketlerin yaşandığı sıkıntılı dönemde Uşak tekstilinin enteresan bir şekilde büyümesi ve iş gücüne ihtiyaç duyması, hizmet sektöründe işsiz kalanlarının İŞKUR İl Müdürlüğünün başarılı organizasyonu ile sanayiye yönelmesine yol açtı.

Hizmet sektöründen tekstil sektörüne geçen özellikle genç nüfustan oluşan çalışanlar, buradaki çalışma koşullarını görünce eski işlerine dönmek istemedi. Niye dönsün ki? Sigortası, 8 saat mesaisi, mesaiye kalırsa ayrıca saat ücreti, yemesi, içmesi servisi, sosyal güvencesi, hafta sonu tatili, yıllık izni tüm bu koşullar cazip gelince sanayide kalmaya karar verdiler.

Sanayici işinin çokluğunda ihtiyaca yetecek işgücü bulmazken, ilimizdeki hizmet sektörü de sanayiye kaptırdığı iş gücünün geri dönmek istememesi yüzünden işgücü açığı yaşamaya başladı.

SANAYİCİ VASIFSIZ ELAMAN BULMAKTA BİLE ZORLANIYOR

Hani sürekli, üretimde yetişmiş eğitimli vasıflı elaman bulamamaktan yakınılır ya Uşaklı sanayici de vasıfsız elaman bulamamaktan yakınıyor.

Vasıflı sayılabilecek Meslek Lisesi ve Meslek Yüksek Okulu mezunu gençlerin üretim bandında değil de masa başında çalışmak istemesini kanıksamışlar.

Ama hiçbir vasfı ve becerisi olmayan gençlerin de üretimde değil de masa başında çalışmak istemesine bir türlü akıl erdiremiyorlar. Görüştüğüm sanayiciler, vasıfsız elaman bile bulamamaktan çok muzdarip olduklarını söylüyor.

Uşak, 150 yılı aşkın sanayi geleneği ile sanayiye en uygun illerin başında geldiği için ülkemizde işsizlik oranı en düşük iller arasına adını yazdırmıştır. Eskiden devletimiz il il işsizlik oranlarını açıklardı. Sonra bölgesel olarak açıklama uygulamasına geçildi. Uşak’ın bağlı olduğu ZEKA Bölgesi 2 yıldır bu konuda hiçbir açıklama yapmadı.

Benim kişisel kanım; Uşak’ta işsizlik oranın 3 yıl önce açıklanan yüzde 4’ü geçmediği yönündedir. Yani hala, Türkiye de işsizliğin en az olduğu illerden birisi olarak görülüyoruz.

SURİYE VE AFGANLILAR UŞAKLILARI İŞSİZ BIRAKIYOR MU?

Bu soruya cevabım; şu anda kesinlikle hayır. Şimdilik dışarıdan gelen siyasi sığınmacıların Uşaklıları işsiz bırakması söz konusu değil.

Geçenlerde köşe komşum usta gazeteci Salih Ağabey yazdı. İlimizde 9 bini aşkın bu konumda insan var. Sanırım Afganlı sayısı Suriyelilerden 600 civarında fazlaydı. Kadın ve çocuklarını da düşerseniz şimdilik Uşaklıları işsiz bırakacak sayıda görünmüyor.

Yaptığım araştırmalara göre; Uşaklı sanayiciler,  ucuzda olsa pek Afgan ve Suriye uyruklu kişileri çalıştırma taraftarı değil. Bu insanlar, Uşak’a ilk geldiklerinde çalışacak insan sıkıntısı yaşadıklarında çalıştıranlar olmuş. Ama pek iş disiplini olmadığından işyerinin çalışma düzenini de bozmuşlar. Örneğin, ertesi gün çok yorulduklarını öne sürerek işe gelmemiş, ya da mesaiye hiç kalmak istememiş. Zaten yabancı uyruklu işçi çalıştırmak iş yasalarına göre mümkün değil. Kaçak çalıştırsa en ufak bir iş kazasında ödeyeceği ceza o işçiden edeceği 3 kuruş karı kat be kat alıp götürüyor.

Uşaklılar arasında yaygın bir şekilde bin TL, bin 500 TL gibi komik rakamlara Afgan ve Suriye asıllı işçilerin çalıştırıldığı konuşuluyor. Ama bu konuşmalar bana göre şehir efsanesi olmaktan öteye gidemiyor.

Ben araştırmalarımda bu tür çalıştıran işyeri tespit edemedim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hidayet KIRAN Arşivi