Yine yangın… Yine birçok zarar ziyan… Duman ve gözyaşı….

Bu yıl, yangın sezonu çok erken açıldı. Bir, iki ay evvel Banaz Kuşdemirler köyü, geçen hafta Sivaslı Erice köyü. Sanırım arada yine 2 fabrika yangını.

Geçtiğimiz yıl yaşanan Göğem köyü, Çokkozlar ve birçok köyde yaşanan yangınların izleri hala silinmiş değil.

Allahtan başta Uşak Belediyesi İtfaiye Müdürü Sayın Kudret Aydın ve ekibi olmak üzere, Orman İşletme ve OSB itfaiyeleri de yangınlara müdahalede canları pahasına oldukça başarılı bir performans sergiliyorlar da yangınları en az zararla atlatıyoruz.

Dünkü yangında, 1 itfaiyecide yanıklar, 1 itfaiyecinin üstüne kolon düştü. 1 itfaiyeci şoka girdi. 1 itfaiyecinin de yangında omzu yandığı bilgisine ulaştım.

Yine ulaştığım bir bilgiye göre, üzerine kiriş düşen itfaiyecimiz, dün akşam yoğun bakımdan çıkarılarak normal serviste tedavi altına alınmış. Vücudunda ufak tefek yanıklar olmakla beraber sağlık durumu iyiymiş. Demek ki Allah çoluğuna çocuğuna bağışlamış. Geçmiş olsun. Acil şifalar dilerim.

Şu fotoğraftaki fabrika sahiplerinin yüzündeki hüznü ve endişeyi fark ettiniz mi? Belki de bir yangında tüm servetleri gitti. Allah kimsenin başına vermesin.

“Uşak geri dönüşümün başkenti” diyoruz. Ama petrolden yapılan pet şişerlin elyafa dönüştürüldüğünü ve kolayca tutuşacağını galiba unutuyoruz. Elyafların bulunduğu alanlarda elektrik kaynağı yapılırken önlem alınamaz mı? Bilemiyorum ki…

Asıl büyük yangın göz göre göre geliyor haberiniz olsun

Salih Ağabey anlatıyor; “Geçen hafta Avukat arkadaşım Tevfik Şahan, İstanbul Üniversitesinden 1986’da birlikte mezun olduğu hukukçu arkadaşlarını Uşak’a davet etmiş. Onlar da gelmiş. Can Dostum Tevfik benden misafirlerini Ulubey Kanyonları ve Karahallı Clandıras Deresine götürebilmesi için rehberlik etmemi istedi. Kabul ettim.

Karahallı Clandıras Deresi, çok bakımsız gördüm. Köprü çevresinde misafirlerle gezdik. Neredeyse her çalının altında boş bira, maden suyu ve meşrubat şişesi vardı. Çöp ve pisliklerden bahsetmiyorum bile.

O boş şişeler sıcakta mercek görevi yapar ve altında bulunduğu çalıları her an tutuşturabilir. O cennetin dünyada şekil bulmuş hali olan Clandıras Deresi cehenneme dönüşebilir diye endişe ediyorum.

Uşak’ta birçok mesire ve kırsal alanda bu şişeler saatli bomba gibi duruyor. Yine büyük bir yangın çıkarsa hiç şaşırmam. Allah sakınsın.”

Yetkililerden ricam: Lütfen bu saatli bombaları bir an önce etkisiz hale getirmeleridir.

Siyasetçilerde içindeki yangınını söndürür de Uşak’a hizmet eder inşallah

Normal tarihini baz alırsak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerine tam bir yıl kaldı. Uşak’ta gönlünde vekil aslanlığı yatanlar da harıl harıl çalışmaya başladı.

Gönlünde aslan yatan bir isim de AK Parti Uşak İl Başkanı Avukat Sayın Fahrettin Tuğrul. Son günlerde tüm basın toplantılarında boy gösteriyor. Her yere ziyaretlere gerçekleştiriyor.

Bunlar neyse de, Uşak’ın siyasi kulislerinde konuşulan ve kulağıma gelen bir konu var.

Sayın Tuğrul, milletvekilliğine giden yolun taşlarını değiştirmeye çalışıyormuş. Kendine yakın STK’ larda bir temizlik harekâtına girişmiş. Sayın Tuğrul, bu iddialara cevap vermek isterse köşem kendisine sonuna kadar açık. Arayıp sorduğumuz zaman ulaşmakta baya zorluk çekiyoruz da.

“Sayın Tuğrul, vekilliğe giden yoldaki eski taşları değiştiriyor” demiştik.

Uşak Belediyesi’nde 17 yıldır Hak İş Konfederasyonuna bağlı Hizmet İş Sendikası Uşak Şube Başkanı Sayın Recep Sorkun’dan başlamış. Önümüzdeki günlerde başkanlık seçimi olan Hizmet İş Uşak Şubesine yeni başkanı seçmek için Uşak Belediye Başkan yardımcısı bir arkadaşımız, işçilere; “Bizim adayımız A.Ö. Onu destekleyeceksiniz. Recep Sorkun’u desteklerseniz karışmam” diyesiymiş.

Aynı şekilde Diyanet Sen Uşak Şube Başkanı Sayın Salih Doğu ve Birlik Vakfı Uşak Başkanı Sayın Mehmet Özgedik’i. de değiştirmek için uğraşıyormuş.

Sayın Tuğrul, Milletvekilliği için çalışmalara yepyeni bir ekiple gitmek istiyormuş. İnşallah bir an önce ekibini kurar da Uşak’a hizmet etmeye vakti kalır.