Salih Kılınç

Salih Kılınç

Düğünde Halay Tabutta Rövaşata

Mevsim itibarı ile dalları bastı kiraz. Düğün salonu sahiplerini de bastı telaş. Bir yandan 1 Temmuz’a hazırlanırken diğer yandan sokak düğünleri ile nasıl rekabet edeceklerinin kaygısını taşıyorlar.

Bu haksız rekabeti önlemek için Uşak Valiliği, Belediye Başkanlığı, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlükleri gibi kurum ve kuruluşlarının denetleme görevlerini tam yapmasını ümit ediyorlar.

Koronavirüs salgını nedeniyle faaliyetlerine ara verilen düğün salonları 1 Temmuz'da açılıyor. Son hazırlıklarını tamamlayan işletmelerde kapasite yarı yarıya düşecek, misafirlerin maske ve sosyal mesafe kurallarına uymasına dikkat edilecek.

Koronavirüs dolayısıyla iki buçuk aydır kapalı olan salonlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın normalleşme süreci kapsamında 1 Temmuz'da açılacağını duyurmasıyla birlikte yeniden faaliyete geçiyor. Türkiye genelinde yaklaşık 1,5 milyon kişinin bu sektör sayesinde geçimini sağladığı aileleri ile birlikte bu rakamın yaklaşık 5 milyonu buluyor.

İçişleri Bakanlığı tarafından 81 ilin valiliklerine düğün genelgelerinin yollandığını biliyoruz. Bu genelge de neler var? Bir göz atalım.

Düğünlerdeki kalabalık 8 veya 10'ar kişilik masalar, pandemi sürecindeki kademeli normalleşme döneminde 4 kişiyle sınırlandırılacak. 600 kişilik salonlarda 200-250 konuğun yer alacağı düğün, nişan gibi özel etkinlikler yapılacak.

İşletmecilerin planına göre, her davetli ateşi ölçülerek salona girecek. Salona maskesiz konuk girişine izin verilmeyecek, girişte de isteyene maske dağıtılacak. İşletmecilerin aldığı önlemler kapsamında salonlarda her düğün sonrası ve öncesinde dezenfeksiyon işlemi yapılacak. Düğünde konuklara girişte el dezenfektanı ya da kolonya ikram edilip, salon içerisinde belirli aralıkta veya masalarda Corona Virüse karşı etkili hijyen maddeleri yer alacak. Düğünlerdeki meşrubat, kuru pasta veya yemek gibi ikramların servisi, dağıtımı sürecinde salon çalışanları hijyen kurallarına titizlikle uyacak. Hijyen eğitimi sertifikası bulunmayan garsonlar, düğün salonunda görev yapamayacak. Halay çekmek isteyen konuklara bir buçuk metre uzunluğunda çubuk temin edilecek vs. vs.

BÖYLE DÜĞÜN YAPACAĞIMA HİÇ YAPMAM DAHA İYİ

Biricik oğlunuz veya kızınız var. Anne baba olarak onların saadetini görmek hepinizin en doğal hakkı. Dünyaya bir kere geliyorlar. Dosta düşman karşı dillere desten bir düğün yapmak istiyorsunuz.

Gel gelelim, kör olasıca Covid-19 virüsü hevesinizi kursağınıza bırakıyor. Allah aşkına böyle düğün mü olur? Toplu fotoğraf bile çektiremezsiniz. İslam oğlu oynarsınız. Halay çekemezsiniz. Dans edemezsiniz. Göbek atamazsınız. Böyle düğüne düğün mü derim ben. Hiç yapmam daha iyi.

SOKAKTA YAPILACAKSA SALONLAR NİYE VAR?

Uşak’ta biri ruhsat alma aşamasında ruhsatlı ve düğün salonu niteliklerine uyan 20 salon var. Düğün salonu deyip geçmeyin. Canlı müzük yayını, restoran ve düğün salonu olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşların kriterlerine uyum sağlayıp 3 ayrı ruhsat almak üzere yaklaşık 160 bin TL civarında bir para harcadıktan sonra çalışır hale geliyor.

İlimiz Uşak’ta bir de kamu kurumlarına bağlı düğün ve küçük organizasyon yapan işletmeler diye bir başlık var. Bu başlık kapsamında: okul bahçeleri, Pazar yerleri, camiler, yurtlar ve bahçeler, cemaat ve derneklere bağlı yurt ve kurs yerleri, At çiftliği rehabilitasyon merkezi, mahalle konakları polis evi ve sosyal tesisi ve de öğretmen evi salonları var.

Bitmedi. İlaveten; aralarında çocuk oyun yerleri, restoranlar kahvaltı yerleri ve yüzme havuzlarının da bulunduğu 11 adet işletmede de düğün törenleri yapılabiliyor.

Hadi bunları da geçtim. Sokak ortasında yapılan düğünlere ne demeli? Havai fişeklerin yağmur gibi yağdığı, sandalyelerin mesafe tanımdan birbirine yaklaştırıldığı, açık havada olsa sigara dumanlarından göz gözü görmediği, sokak ortasında dip dibe girilerek yemeklerin yendiği sokak düğünleri.

Bence burada milyonlarca lira harcayarak düğün salonu kuran işlemeci ile diğer kamu kurumları tabir edilen yerler ve sokak düğünleri arasında haksız bir rekabet var.

1 TEMMUZ SONRASI UŞAK’TA COVİD-19 VİRÜSÜ PATLAMASI YAŞANABİLİR

Uşak neredeyse 4 aydır yaşadığımız pandemi süreci ile bir türlü baş edemeyen, vaka sayısının ve ölümlerin nüfusa göre oldukça fazla olduğu bir il konumunda görülüyor.

Korkarım, bu 1 Temmuz da başlayacak düğünler sonrası güzel ilimizde bir Covid-19 patlaması yaşanabilir. Ruhsatlı ve her türlü önlemi almış düğün salonlarını ilgili makamlarca denetlenmesi de çok kolay çocuk oyuncağı gibi bir şey.

Peki, bu kamu kurumlarına bağlı düğün organizasyonu yapan yerlerde hijyen nasıl sağlanacak? Mesela, camilerde, Kuran kurslarında, cemaat yerlerinde, yurtlarda hijyen olması mümkün mü? Ayakkabıları çıkarıp çorapla herkes girecek. Düğün salonları yarı kapasiteyle çalışırken buralarda kaç kişinin olacağı nasıl saptanacak? Ertesi gün buraya gelen insanlar namaz kılacak, oturacak. Sağlıklı olacak mı?

Yine salon olmayıp düğün yapmaya uygun görülen ticari işletmelerden birisi çocuk oyun salonu. Burada akşam düğün yapıldıktan sonra sabah çocuklar oyun oynamaya geldiğinde gerekli hijyen sağlanabilecek mi?

Sokak düğünü yapılırken sandalyelerin yaklaştırılıp ağız ağza sohbet edilmesi. Ne bileyim mesafe gözetmeksizin karşılıklı göbek atılması ya da halay çekilmesi nasıl önlenecek?

İşin matrak tarafı, sokak düğünü yapmak isteyen vatandaş, davetiyeden başlayarak her türlü önlemi almaktan sorumlu tutuluyor. Bu konuda da belediyeye taahhüt vermek zorunda.

Bu da mümkün değil. “Yahu yapmayın etmeyin. Birazdan bekçi polis kontrole gelir. Benim başım yanar” derse alacağı cevap, “Hiç bir şeycik olmaz. Benim valilikte, emniyette, belediyede tanıdığım var. Hallederiz” olacaktır.

Bütün bu olumsuzluklar; düğünlerin başlaması ile Uşak’ta yeni bir Covid-19 salgını başlatabilir. Çünkü yukarıda saydığım nedenlerden dolayı denetlenmesi çok zor işlerdir.

Şu anda bini aşkın ertelenen düğünün yapılması söz konusudur. Çözüm düğünlerin yapılmasından değil, en azından kış dönemine kadar ertelenmesinden geçmektedir. Salon sahipleri yarı kapasiteli düğünlerden zaten bir şey kazanamayacaktır.

Allah korusun benim endişelendiğim gibi alınan önlemler yetersiz kalır, salgın yayılırsa kış dönemi de gelecek yazın düğün programları da çöpe atmak durumunda kalır ki bu da sadece düğün salonu ve düğün sektörü değil, bu sektör tarafından beslenen 30’a yakın sektörün batması anlamına gelir.

UŞAK BU KADAR SAHİPSİZ Mİ?

Uşak’ta yaşayan bir Uşaklı olarak yeni bir salgın istemiyorum. Salgın korkusu içerisinde yaşamakta istemiyorum.

Sayın Uşak Valisi

Sayın Uşak Belediye Başkanı

Uşaklının korku ve kaygılarını halkınızdan saklayarak değil alacağınız ve aldığınız önlemleri açıklayarak giderebilirsiniz. Şeffaf yönetim bunu gerektirir.

Uşak Esnaf ve Sanatkar Odaları Birlik Başkanı Dostum Sayın Atalay Savaş

Uşak Fotoğrafçılar ve Çiçekçiler Esnaf Odasının Genç Başkanı Sayın Ömer Önal

Bu garabete karşı çıkmak ve olası bir salgını önlemek sizin de göreviniz değil mi?

Düğünler yüzünden yeni bir salgın patlak verirse hiçbir şey yapmadığınız vakit sizlerde vebal altında kalırsınız. Sizler de bir açıklama yapsanız da gül cemalleriniz görsek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Kılınç Arşivi