Salih Kılınç

Salih Kılınç

Allah’ım! sen Uşaklıları belediyenin gazabından koru

Uşak Belediyesi 2020 yılının 13 Aralık tarihinde alt yapı çalışması yaparken doğalgaz ana borusunu delmiş, buna müteakip meydana gelen patlamalarda 1 Uşaklı hakka kavuşmuştu.

 

Dünde İsmetpaşa Caddesi’nde Şeker İşhanı’nda yenileme çalışmaları yapılırken 2 metre eninde ve 5 metre uzunluğundaki tabela iskeleyi devirerek aşağıda bulunan bir aracı pert etmiş.

Allah bizi belediyenin gazabından korumuş ki; ölen ve yaralanan olmamış.

“Uyarmıştık”

İsmetpaşa Caddesi yenileşme çalışmalarının verimli olamayacağını, bu projenin ertelenmesi gerektiğini ve sağlıklı olmadığını ilk dile getiren www.usakgundem.com İnternet Haber Sitesi olarak biz olmuştuk.

Bu konuda ilk yayınımızı; “Belediye Çalsın İsmetpaşalılar Oynasın” başlığı ile 12 Şubat 2021 tarihinde yapmıştık.

https://www.usakgundem.com/guncel/belediye-calsin-ismetpasalilar-oynasin-h7059.html

Bu konuda defalarca yayın yaptık. Ne yazık ki bu yayınlar dikkate alınmayınca dünkü korkunç kaza meydana geldi. İsmetpaşa Caddesi Atatürk Anıtı karşısında bulunan Şeker İş Hanı cephe yenileme çalışmaları sırasında; edinilen bilgilere göre; yüklenici firma çalışanları tarafından Tabela sökümü sırasında henüz bilinmeyen bir sebepten 5 metre ene sahip 2 metre yüksekliğindeki tabela aşağıya düştü. Yol kenarında bulunan aydınlatma direğinin üstüne düşen tabela, düştüğü sırada ise dış cephe çalışması için kurulan iskeleyi de yıktı.

Olay esnasında en işlek cadde olarak bilinen yerden bir vatandaşın geçmemesi şans olarak değerlendirilirken yol kenarında park halinde araç ise, iskele parçalarının düşmesi sonucu ağır hasar aldı. Darbe alan iskele parçaları vinç yardımıyla sökülürken ekipler tarafından da olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Allah Uşaklıları seviyormuş ki. Bu korkunç kaza, caddenin en kalabalık saatlerindeyken kimsenin burnu kanamadan atlatıldı.

Bu korkunç kazanın hesabını kimden soralım?

Böyle bir kaza yaşandığında sorumluluğun kime ait olduğu yasalarla net bir şekilde ortaya konmuştur. Yasalar derki; “Gayrimenkulün maliki (sahibi) kazı veya inşa işini bir müteahhide vermiş olsa bile (yani komşu taşınmaza gelen zararın müsebbibi bizzat kendisi olmasa bile), verilen zarardan bizzat sorumludur.”

Yasalara göre; bu ucuz atlatılan kazanın 1. Derecede Sorumlusu Uşak Belediyesi’dir.

Yine konu ile ilgili yasalara göre; Müteahhidin “eseri meydana getirmesi” borcundan doğan yan borçları bulunmakta olup bunlardan başlıcaları; İŞİ SADAKAT VE ÖZENLE YAPMA, işi bizzat yapma, araç ve gereçlerle malzemeye ilişkin borçlar, işe zamanında başlama ve devam etme ile genel ihbar yükümlülüğüdür.

Uşak Belediyesi bu kaza yaşanmadan önce tüm sorumluluklarını yerine getirmiş midir? Dilerseniz bu konuyu birlikte irdeleyelim. Tabi ki bu irdelemeyi yaparken kendi araştırma sonuçları ve bulgularıma dayanarak yazacağım. Bu konuda açıklama yapmaktan kaçınan ve olayı laf cambazlığı ile geçiştirmeye çalışan Uşak Belediyesi bu iddia ve suçlamalara tennezül edip cevap verirse seve seve bu köşede yer veririm. Çünkü, cevap hakkı kutsaldır.

Zaten Hidayet Kıran canımızla defalarca bu yenileme çalışmaları ihalesinde taş yünü denilen yalıtım malzemesi yerine ESC denen buzdolabı ya da beyaz eşya taşınmasında kullanılan starafora benzeyen bir madde kullanıldığını, yüklenicinin yapmayı taahhüt ettiği sözleşmede yer alan PVC, aliminyum doğrama gibi birçok işlerin sözleşmeden kaldırılarak haksız kazanç elde ettiğini, caddedeki mülk sahiplerinin yanı sıra tabelalar ve başka kalemler yüzünden kiracı esnafa da ek masraf çıktığını yazdık çizdik.

Yapı Denetimin inşaat sektöründeki karşılığı ise şu şekildedir; “Bir inşaatın başlangıcından bitimine kadarki süreçte binaların yönetmeliğe uygun, sağlam ve güvenilir olduğuna dair onay verilmesi işlemidir. Bu sistem sadece sıfırdan yapılan binaları değil hali hazırda yapılmış ve mevcut olan binaları da kapsamaktadır. Yapı denetimi, mevcut yapıların ise güvenli ve sağlam olduklarına dair denetimin yapımını ve gerekli görülen iyileştirilmelerin yapılmasına olanak veren bir sistemdir.”

İsmetpaşa Caddesi yenileme çalışmaları esnasında “Yapı denetim Firması” görevini “Uşak Belediyesi” üstlenmiştir.

Peki, belediye denetim görevini yerine getirmiş midir? Yüklenici tarafından uygulama yapılırken, belediye adına iskelelerin güvenliğini, yapılan işin sözleşmeye uygun olup olmadığını kontrol eden mühendis, tekniker veya diğer kontrol elamanları var mıdır?

Bu işi yapan yüklenici firma elamanlarının teknik bilgisi var mıydı? 2*5 metre boyutundaki bir tabela indirilirken gerekli güvenlik tedbirlerinin alınıp alınmadığı niçin kontrol edilmedi?

İhale öncesi hazırlanan sözleşmede yer alan ve sonrada değiştirilen malzemelerin kalitesi ve azalan işçilik ve işçi sayısı gibi faktörler bu kazada rol oynadı mı?

İhaleyi kazanan yüklenici firmanın işi teslim etmesi gereken tarihin çoktan geçtiği, geciken her geçen gün cereme ödemesi gerektiği ve bu ceremeyi ödememek için emniyet tedbirlerini hiçe sayarak insanların canı pahasına işi hızlandırdığı iddiaları doğru mu?

“Pandemi döneminde mülk sahibi ve esnaflara mali yük getirmeyin. Bu işten hayır gelmez” diye bas bas bağırdık, yazdık, çizdik. Esnafın, mülk sahiplerinin ve basının sesine kulak tıkadınız. Sonuçta koca bir şehir faciadan döndü. (Tıpkı doğalgaz ana borusunu patlattığınız gibi)

Şehrül-Emin, Nedir? Şehrül – Emin Olmak Neyi Gerektirir?

Şehrin emin kişisi, emin insan, Yani bu günkü manasıyla seçilmiş belediye başkanı, şehrin imarından, turizminden, çöpünden, suyundan, çevresinden ve o yerleşim yerinde yaşayanların refahından sorumlu kişi.

Biz, artık şehrimizi emanet etmekten bile vazgeçtik. Canımızın derdine düştük.

Bu korkunç kaza ve geçen yıl yaşanan doğalgaz patlamaları gösterdi ki;

“Biz Uşaklılar bu canım memleketimizde kazara ölmüyoruz. Kazara yaşıyoruz”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Kılınç Arşivi