Salih Kılınç

Salih Kılınç

Uşak’ı sel basmış TOKİ evlerini metan gazı

Pazar günü Uşak’ı yine seller götürdü. Söylenenlere bakarsan valilik konağını bile su basmış. Yağmur yağacak başka zaman kalmamış gibi, tam Buray ile neşemizi bulduğumuz gün yağmış. Yağsa neyse de bir de afada çevirmiş.

Aslında hiçbir yeri sel bastığı falan yok, yağmur yağar seller akar. Uşak’ın merkezdeki sokak ve caddelerini kazmaya kalksan, altından bir metreden fazla asfalt ve taş çıkar. Bir başkan geldi asfalt yaptı, bir başkan geldi taş döşedi. Su da toprakla buluşmadığı için sel olup hiç utanmadan valilik konağına bile girdi.

Su, toprakla buluşmadığı sürece her yağmurda sel olacak ve evleri, konakları basacaktır. Sorun kentteki betonlaşmadan kaynaklanmaktır. Çarpık kentleşmeden kaynaklanmaktadır. Bu böyle biline. Pansuman tedbirlerle sel baskınlarını önlemeniz mümkün değildir.

Bugün değinmek istediğim asıl konu bambaşka. Yaklaşık 3 bin, 3 bin 500 insanımızın can güvenliğini ilgilendiriyor. Konu; malumunuz olduğu eski şehir çöplüğü üzerine TOKİ tarafından yapılan 729 toplu konut alanında metan gazı olup olmadığı üzerinedir.

Geçtiğimiz Cumartesi (30 Temmuz) AK Parti Uşak İl Teşkilatı tarafından ‘Basınla Buluşma Toplantıları’nın ikincisi düzenlenmişti. Burada; dar gelirli vatandaşların konut sahibi olması amacıyla, Karaağaç Mahallesi eski şehir çöplüğü üzerinde TOKİ tarafından yapılan 729 konut alanında metan gazı birikmesi ve doğalgazın bağlanmaması konusunda Uşaklıların kafasında bir takım soru işaretleri oluşmuştu. AK Parti Uşak Milletvekili Sayın Mehmet Altay, bu soru işaretlerini oluşturanları; “Ya TOKİ konutlarında ucuz ev kapatmaya çalışmakla, ya da memlekete hizmet edilmesini istemeyenler” olarak tanımladı ve bunlara hakkını helal etmediğini belirtti.

Toki tarafından yapılan 729 konut, yaklaşık 60 yıldır sehir çöplüğü olarak kullanılan bu çöp dağlarının olduğu bölge de yer alıyor

TOKİ Başkanlığından uzmanların, adını açıklamadığı üniversiteden 1999 yılında raporu hazırlayan profesörün ve UDAŞ Genel Müdürü’nün inceleme yaptığını, 1999 yılında raporu hazırlayan profesörün yukarıda belirtiğim iddialara güldüğünü, 1999 yılında hazırladığı raporda sadece çöplük alanındaki metan gazından enerji elde edilemeyeceğine dair görüş belirttiğini söyledi.

Sayın Altay, “Şimdi buradaki konutlara teknik olarak hiçbir sorun olmadığını gösteren rapor, Pazartesi günü itibarıyla UDAŞ’a teslim edilecek. Belediye Başkanımız, rapor teslim edildikten sonra vatandaşlarımızla bu raporu paylaşacak. Ben vatandaşlarımıza cazip koşullarda ve uzun vadede ödemeli bu konutları almalarını tavsiye ediyorum” dedi.

Sayın Altay’ın açıklamasının üzerinden tam 13 gece 10 gün geçti. Ancak, 729 konutun yapıldığı ve yaklaşık 3 bin 3 bin 500 insanın yaşayacağı bu toplu konut alanında metan gazı tehlikesi olmadığını kanıtlayan rapor henüz kamuoyu ile paylaşılmadı.

Birde Sayın Altay’ın açıklamaları ile ilgili bazı hususlarda not düşmem gerektiğini düşünüyorum. Çünkü açıklamasında bazı yanlışları tespit ettim.

Eski çöplük alanı ile ilgili rapor 1999 yılında yazılamaz. Çünkü orası 1999 yılında çöplüktü. 2012 yılında dönemin Belediye Başkanı Sayın Ali Erdoğan zamanında iptal edilerek Ovademirler köyüne taşındı. Yani 1999 yılında herhangi bir üniversitenin çöplüğe konut yapılması hususunda bir rapor hazırlaması mümkün değil.

Sayın Erdoğan, çöplük alanını kaldırmadan önce 2010 yılında eski çöplükte elektrik enerjisi üretme amaçlı metan gazı santrali kurulabilirliğinin araştırılması için İzmir’den İzmir Teknoloji Sanayi ve Ticaret A.Ş (İZTEK) le anlaşmıştı.

“Uşak Belediyesi Katı Atık Yönetimi Fizibilite Raporuna Esas Sondajlı Atık Sahası Karakterizasyonu Belirlenmesi ve Gaz Varlığının Araştırılmasına Yönelik Ar-Ge Projesi” konulu rapor, 9 Eylül Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Fakültesi’nin: Çevre Mühendisliği Bölümü, Maden Mühendisliği Bölümü, Jeofizik Mühendisliği Bölümlerinin Değerli öğretim üyeleri: Yrd. Doç. Dr. Görkem Akıncı, Prof. Dr. Turgay Onarga, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Danışman, Araş. Gör. Dr. Kerim Küçük, Araş. Gör. Dr. Duyuşen Güven, Araş. Gör. Yük. Müh. Gülden Gök, Araş. Gör. Yük. Müh. Melayib Bilgin

Bu bilim kurulu, eski çöp alanına metan gazından elektrik üretilip üretilemeyeceğini incelemiş, 2010 tarihli hazırladığı raporda; bölgede santrali çalıştıracak kadar metan gazı olduğu görüşüne yer vermişti. Ancak metan gazından elektrik üretiminin çok pahalı olacağı belirtilmiş)

Milletvekilimiz Sayın Mehmet Altay, eski çöplük alanı ile ilgili hangi rapordan bahsediyor? Bilemiyorum. Ancak, benim bildiğim bu rapor ise tarihi tutmuyor ve hazırlayanlar içerisinde bir profesör yok.

RAPOR: UŞAK KATI ATIK YÖNETİM RAPORU.pdf

Yukarıda Siz değerli Okurlarıma arz ettiğim raporda “Konut yapılmaz” diye bir ibare yok. Ancak, bölgede bir elektrik santrali kurulacak kadar metan gazı olduğu bilgisi varsa, burada yeşil alandan başka bir şey olamaz.

Sayın Altay, 30 Temmuz Cumartesi günü, raporun UDAŞ’a ulaştırılacağını ve 1Ağustos Pazartesi günü kamuoyu ile paylaşılacağını söylemişti. Bu yazıyı 10 Ağustos Pazartesi günü yazdım. Hala, doğalgazın bağlanmasında sakıncası olmadığına dair bir rapor yetkililerin ağzından kamuoyu ile paylaşılmadı.

Bu arada, ortalıkta Aksaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği bölümü tarafından 8 sayfa olduğu söylenen, ancak yarım sayfası yayınlanan ve sahte olduğuna inandığım bir kâğıt parçası dolaşıyor. Sahte diyorum; bir bilimsel rapor kesinlikle bu şekilde hazırlanmaz.

İkincisi, böyle bir rapor varsa, Uşak milletvekillerinin ya da bir yetkilinin ağzından duymak isteriz.

Sayın Altay benim kusuruma bakmasın.

Kimseyi itham etmiyorum. Ancak 3 bin küsur insanın yaşayacağı alanda metan gazı olmadığını kanıtlayan kendisinin bahsettiği bilimsel teknik raporu bir an önce kamuoyu ile paylaşsınlar. Mesele de kendiliğinden ortadan kalksın.

Bir de anlayamadığım konu şudur: Bölgede can güvenliğini tehdit edecek şekilde metan gazı olup olmadığının araştırması, niçin inşaatlar başladıktan sonra yapılıyor? Bakın, zeminin sağlamlığı yani jeolojik raporu kazma vurulmadan tespit edilmiş. Ne kadar güzel.

Metan gazı birikimi ile ilgili kaygılar gündeme geldikten sonra yapılan araştırmalar, yemek bittikten sonra sofraya tuz getirmeye benziyor.

Ben, çöplükten konut falan alacak değilim. 60 yıllık memleketim Uşak’a hizmet gelmesi, bana ve sevenlerime yarayacaktır. Hizmet gelmesine de karşı değilim. Uşak’a bir çivi çakandan Allah razı olsun.

Ancak, kimsenin göz göre göre ölmesine de vicdanım razı gelmez. Eski çöplükteki TOKİ’den ev alan vatandaşlar; “Ya Birader sana ne? Can bizim. Öleceksek biz öleceğiz. Sana ne oluyor?” diyebilirler. Yerden göğe da haklıdırlar.

Ama yeni doğmuş bir bebeğin veya sabi çocukların bunu deme şansı da yok. Vicdanımın sesini dinleyip, bu konunun aydınlanmasını istiyorum.

Yukarıda arz ettiğim gibi meselenin çözümü çok basit:

Eski çöplükte TOKİ tarafından yapılan 729 konutun ve yaklaşık 3 bin küsur insanın yaşayacağı alanda metan gazı olmadığını gösteren teknik ve bilimsel raporu gösterin.

Sizde rahat edin. Ben de…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Kılınç Arşivi