Salih Kılınç

Salih Kılınç

Şu bahtı kara memleketime sahip çıkacak bir babayiğit yok mu? (2)

Bir önceki 23 Ağustos tarihli yazımda, “Şu bahtı kara memleketime sahip çıkacak bir babayiğit yok mu?” başlığı adı altında, Uşak’ta yaşanan bir takım olumsuzluklara değinmiş ve muhalefet etmesi gereken kesimlerin kendi menfaatlerinin, toplum menfaatinden önce geldiği için Uşak ve Uşaklının mağdur olmasına göz yumduklarından yakınmıştım.

https://www.usakgundem.com/su-bahti-kara-memleketime-sahip-cikacak-bir-babayigit-yok-mu-makale,192.html

Aldığım tepkilerden ve gelen yorumlardan bu konuya devam etmemin kentimiz menfaatinden daha uygun olacağını düşündüm ve Siz Değerli okurlarımın da görüş ve katkılarıyla daha güzel bir Uşak için el birliği ile bir şeyler yapılacağına daha çok inandım.

Gelen ve yorum eleştirilere saygım sonsuz (Sahte isimlerle trollerin gönderdiğine tabi ki saygım olmaz) Öncelikle bu eleştirilerden siyasi olanlara cevap vermek istiyorum.

Benim yaptığı eleştiri ve tespit ettiğim kentimizle ilgili eksik ve noksanların siyasetle hiçbir alakası yok. Bunu herkes iyi bilsin.

Uşak’ta yapılmayan hizmetleri dile getiriyorsak elbette bunun birinci derecede sorumlusu iktidar partisinin yerel yöneticileri ve milletvekilleridir. Eleştiri de iktidara yapılır. (Kaldı ki bir önceki yazımda kişisel menfaatleri için Uşak’ın sorunlarını pas geçen muhalefeti de acımasız bir şekilde eleştirmiştim)

Yazıma sizden gelen yorumlara dönersek; mesela otogarın rezilliğini dile getirmemi istemişsiniz. Gerçi bu konuyu da birçok kez dile getirdim. Ama değişen bir şey olmadı. Otogarlar bir kentin aynasıdır. Doğudan batıya, batıdan doğuya giden otobüsler, Uşak otogarına girdiğinde yolcular pis, bakımsız bir otogar gördüğünde eminim “Otogarı bu kadar pis ve bakımsız bir kentin merkezi nasıldır? şeklinde eminim düşünüyorlardır. Yıllardır Uşak’a yaraşan bir otogar niçin yapılmaz? Bunu yapmak çok mu zordur?

Bir türlü yapılmayan çevre yolu, HTY, geciktikçe artan maliyetler yüzünden daha pahalı fiyatlara çıkıyor. Bu artan maliyetler benim cebimden çıkıyor. Okurlarımın cebinden çıkıyor. Hangi parti olursa olsun ben şimdi bunun hesabını sormayayım mı?

Uşak Belediyesi’ne ait Kayaağıl termal tesisleri, şelale restoran ve kafe atıl vaziyette.

Millet parkı denilen alan resmen gece insanların girmeye korktuğu, gündüz de toz topraktan girilmeyen bir otopark görünümlü vahşi bir yer olmuş. Burası okullar varken yemyeşil cennet gibi bir vahaydı. Buraya harcanan da milletin parası, yazık değil mi?

İl Özel İdaresine bağlı Örencik Termal, Belkaya su tesisleri hep harabeye dönmüş. Peki, bu tesisler milletin parası ile yapılmış tesisler değil mi? Niye çalışmıyor?

Toplu taşım desen otobüsler tam bir rezalet, şoförlerin yolcuları bir dövmediği kalıyor. Belki de Türkiye’nin en kötü toplu taşıma araç ve sistemi Uşak’ta,

Bazı devlet daireleri dört dörtlük çalışır, halka hizmet verirken bazıları artık arkasına devleti aldığına mı, iktidar partisini aldığına mı nedir?  Vatandaş çemkirmeyi kendinde hak sayıyor.

Ey Sevgili Okur!

Uşak ile sergilemeye çalıştığım bu sıkıntıların sence siyasetle bir ilgisi var mı?

İnan ki; iktidarda CHP, İYİ Parti, MHP olsa onları da “Niye yapmadınız?” diye aynı şekilde eleştirirdim.

Uşak’ta siyasi partilerden muhalefet yok da sanki STK’lardan var mı?

Ticaret ve Sanayi Odası, Borsa, esnaf ve sanatkar odaları neden hiçbir STK, Uşak’taki olumsuzlukları dile getirmez?

Hadi onları geçtim. Uşak’ta basın var mı? Niçin hiçbir basın kuruluşunda Uşak’ın sorunları ile ilgili bırakın virgülü, bir nokta bile göremiyoruz?

Geçen yazımda da bu yazımda da dile getirmeye çalıştığım konu şudur: Kentimiz Uşak’ın yakıcı birçok sorunu vardır. Bu sorunlar ivedilikle çözüm bekliyor. Çözüm için sorunların masaya yatırılması gerekir. Halının altına süpürülmesi değil.

Bu sorunların çözümü için iktidarı, muhalefeti, STK’sı ve halkı el ele vermesi gerekir. Çözüme odaklanmalıyız.

Yoksa bu güzel memleketim Uşak kesik eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Kılınç Arşivi