Salih Kılınç

Salih Kılınç

Askerde komutanın, şehirde valinin gülüşüne asla aldanmayacaksın

Bugün bize vali geldi. Sefa geldi. Hoş geldi. Yeni Valimiz Sayın Turan Ergün, dün düzenlenen törenle Uşak Valiliğine oturdu ve “Bismillah” deyip kolları sıvadı.

Dün düzenlenen karşılama törenini gazeteci olarak bende izledim. Anadolu’da ilk kez gelen konuk izzeti ikramla karşılanır. Ama kanımca, böyle bir şatafata gerek yok. Gereksiz bir zaman kaybı olduğunu düşünüyorum.

Yeni gelen Valimiz Sayın Ergün, araçtan indiğinde güler yüzü ile elini kaldırarak tören alanında bulunanları selamlaması güzel bir jestti. Eşi Hülya Ergün Hanımefendi ile birlikte herkesin elini sıkması ve tek tek ilgilenmelerini, Ergün çiftinin cana yakın insanlar olduğu şeklinde yorumladım.

Hülya Ergün Hanımefendi’nin yeşil ceketi de çevreye pozitif enerji veren canlı bir renk olduğu için özellikle bu tören için seçilmiş gibi geldi bana. Güzel bir renkti.

Uşak’ın yeni First Lady’si ile Sayın Valimizin birlikte bir resmini çekmek için istedim. Sayın Vali beni kırmadı. Hemen poz verdi

Aaa… O da ne? Eşi Hülya Ergün Hanımefendi’nin elini tutarak poz verdi. Uşak’ta geçen 34 yıllık gazeteci yaşamımda 15 vali ile çalışmak kısmet oldu. Hiçbir valimizin eşinin elini tutarak poz verdiğini görmedim. Eşler genelde resepsiyonlarda vali beylerin yanında görünür, onun dışında pek de ortada görünmez.

Vali Bey’in eşinin elinden tutması, bana çok hoş geldi. Allah muhabbetlerini artırsın. Kaç yıllık evliler bilmiyorum. Ama hala ilk gün gibi el ele olmaları çok güzeldi. Buradan da Sayın Valimizin çok romantik bir kişiliği olduğunu çıkarıyorum.

Uşak hakkında da iyi bir çalışma yaptığı belli olan Sayın Vali’nin eğitim, asayiş ve Uşak sanayisi hakkında olumlu sözleri de beni sevindirdi. Sayın Ergün’ün Uşak’a gelmeden bu alanlardan övgü ile bahsetmesini sağlayan Milli Eğitim Müdürü Sayın Bülent Şahin’e, Uşak Emniyet Müdürü Sayın Mesut Gezer’e ve Uşak Jandarma Komutanı Jnd. Albay Sayın Murat Kılıç’a Uşaklı olarak ben de çok teşekkür ediyorum.

Makam odasında aldığımız ilk açıklamadan sonra biz gazeteciler soru bile sordurmadan dışarı almasından da bürokrasiye çok önem veren bir yapısı olduğu izlenimini edindim. Tabi dışarı davet ederken ayağa kalkıp makam kapısında hepimizin elini sıkarak tek tek uğurlaması da Sayın Ergün’ün nezaketini gösterir.

Yine de soru soramamak içime dert oldu. “Ne soracaktın?” derseniz; mesela hastanede yaşanan çift başlı yönetim yüzünden sağlık hizmeti alamadığımızı, çevre yolunun 10 yıldır bitirilemediğini, Millet Parkı için 6 yıldır çalışma yapılmadığını, Uşak’ta bitmeyen yatırım ve projeler hakkında neler düşündüğünü sorardım.

Karşılama töreninde hoşuma gitmeyen bir detay

Sayın Valiyi karşılama töreni sırasında, en başta en kıdemli Vali Yardımcısı olarak Sayın Muammer Balcı, hemen yanında Uşak Belediye Başkanı olarak Sayın Mehmet Çakın yer aldı. Buraya kadar sorun yok.

Ancak 3. Sırada AKP Uşak İl Başkanı Avukat Sayın Fahrettin Tuğrul’un yer almasını yadırgadım. Bana göre bu durum teemmüllere aykırıdır. İktidar partisi de olsa il başkanlarının protokoldeki yeri bellidir. CHP İl Başkanı Ali Karaoba ve MHP İl Başkanı Sayın Ayhan Kınden’in durduğu yerde, iktidar partisi olduğu için onlardan bir önceki sırada yer almalıydı.

İktidar partisinin il başkanın 3. sırada durması, diğer vali yardımcıları, kaymakam ve daire müdürlerine karşı, “Ayağınızı denk alın. Sonra karışmam” gibi algılanabilir. Belki bu niyetle durmamıştır ama yine de dikkat etmek gerekir.

Sözün özü; yeni Valimiz bende; güler yüzlü, romantik ve bürokratik bir kişilik izlenimi bıraktı.

Nokta: Devletin gülen yüzüne her zaman dikkat etmek gerekir.

“Genç Kuşak Fest’ aut ’Moda Fest” in

Portekiz Kralı Salazar’ın meşhur bir “3-F”si var. Açılımı da şöyle: “Femini – Fiesta – Futbol.”

“FADO”nun ucuz tüketilen müzik (pop, arabesk, vb),

“FİESTA”nın şenlik veya eğlence,

“FUTBOL”un ayakla oynanan top oyunu,

“FEMİNİ”nin ise kadın

“Futbol olmasaydı ben Portekiz’i bu kadar uzun yönetemezdim” sözü de Salazar’a ait.

Bu sihirli “3-F” formülü sayesinde, Salazar, “kırk yıl” iktidarda kalmıştır.

Öyle ya da bu böyle; günümüzde festivaller ne amaçla düzenlenirse düzenlensin, toplumların vazgeçilmez etkinliği olmuştur. Komünisti, sosyalisti, faşisti, diktatörü dünyada festival düzenlemeyen ülke ve toplum yok gibidir.

Özellikle evlere hapsolduğumuz 2 yıllık süreçten sonra; özellikle Uşaklı gençlerin böyle bir etkinlikte deşarj olmaya çok ihtiyacı vardı. ‘Genç Fest’ bir ihtiyaçtı.

Kadim Dostum ve eskimeyen gazeteci Sevgili İzzet Dönmez, kendine has üslubu ile 3 günlük festival boyunca yaşanan güvenlik zafiyetlerini yazmış. İzzet yazmışsa doğrudur. Güvenlik önlemleri organizatörler tarafından en iyi şekilde alınmalıydı.

Biz, kendi kültürümüzden ve benliğimizden uzaklaşalı yıllar oldu

Ben artık kafam fazla gürültüye gelmediği için bu tür etkinliklere katılamıyorum. Bir Türk Halk, Türk Sanat ya da caz konseri olsa neyse, Yaşlandık artık. Ayrıca, o boyalarla yapılan “Color Fest” mi nedir? Onun ‘Hindu Fest’ olarak nitelendirilip “Gençlerimizi kültüründen uzaklaştıran etkinlik” nitelendirilmesine de karşıyım.

Bu ülke, ne zaman Atatürk ilke ve devrimlerinden uzaklaştı. O zaman yozlaşmaya başladı. Hindu kültürü, Batı kültürü bize yabancı da Arap kültürü bizim mi?

Bu festivaller için değirmenin suyu nereden geliyor?

Uşak Belediyesi, bu 3 günlük festivalin maliyeti konusunda Uşak halkını mutlaka aydınlatmalıdır. Sponsorlarla mı karşılandı? Belediye bütçesinden mi yapıldı? Şeffaflık adına festivalin maliyeti konusunda Uşak halkının bilgilendirilmesi gerekir. Çünkü belediyenin bütçesi diye bir şey yoktur. O bütçe vatandaşın cebinden ödenen paralarla oluşturulur. İller bankasından gelen devletin parsı bile belediye mücavir alan sınırları içerisinde yaşayan vatandaşın kelle sayısına göre verilmektedir.

Ben yazsam da yazmasam da şu anda nereye gidersiniz gidin, Uşak’ta “Genç Fest” için harcanan paralar konuşulmaktadır. Madem Uşak insanın aklında bu konuda soru işareti oluştu. Cevabı mutlaka verilmelidir.

Genç Fest’i fazla eleştirmem. Ancak, Uşak Belediyesi, bu ay sonunda yine 3 gün sürecek; “Moda Fest” adı altında bir festival daha düzenliyormuş.

Bu festivale de; Ümit Besen, Pamela ve Simge Sağın gibi sanatçıların geleceğini duydum.

Sayın Başkan bu acele nedir böyle? Durun bakalım gençler, şu geçirdiğimiz festivalin yorgunluğunu bir atsın. 10 12 gün arayla festival düzenlemenin anlamı nedir? Çözemedim.

İnşallah belediyemiz, festivallerden başını kaldırıp, kentimizin önemli ve kronik sorunların çözmek için de çalışmalar yapıyordur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Kılınç Arşivi