Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ. İlimize sefa geldiniz, hoş geldiniz…

Çok hayırlı bir iş için geldiğinizi biliyorum. Evlilikleri sona eren çiftlerin, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması işlemlerinin icra müdürlükleri tarafından yerine getirilmesi uygulamasına son veren ‘Uşak Çocuk Görüşme Merkezi’nin açılışı Türkiye için çok iyi oldu.

Neydi o görüntüler? Çocuğunu görmek isteyen anne ya da baba icra müdürleri, polis falan. Sanki operasyona, baskına gider gibi. Allah razı olsun. Bu çağ dışı uygulamaya son verdiğiniz için.

Adalet Bakanı olmanız vesilesi ve Uşak’a gelmenizden dolayı bir çok konuda sizden izninizle adalet isteyeceğim. Alanınıza girse de girmese de.

Birincisi; Uşak’ta bir anne var. Adı Ayşe Karakuş. Bu annemizin 13 yaşında engelli bir kızı var. Akrabası olan K. İsimli soysuzun biri bu biçare çocuğa defalarca cinsel istismarda bulunuyor. Bunu fark eden her normal vatandaşın yaptığı gibi yargıya başvuruyor. Mahkeme; ”Engelli 13 yaşındaki çocuğun rızası var. Zanlı da çok yakışıklı” deyip 3 yıl kadar ceza veriyor. Onu da pandemi nedeni ile dışarıda ev hapsine dönüştürüyor.

Zanlı K. 11 aydır evde keyif yapıp yatarken, dertli anne hakkını aramak için basın açıklamaları yapıyor. Derdini anlatacak makam arıyor. Ama nafile. Kendini yiyip bitirdiği ile kalıyor. Çünkü adalet arıyor…

2014 yılına kadar Uşak'ta adliye hizmetleri İsmet Paşa Caddesi'ndeki eski binasında verilerken, nüfus artışıyla birlikte adliye birimleri Ankara yolu üzerinde Yeni Devlet Hastanesi karşısına yeni yapılan Adliye binasına taşındı.

ne derse desin. Ben Başsavcı Sayın Bünaymi Korkmaz’ın çalışmalarını çok beğeniyorum. Kendinden önce yaşanan kaoslara son vererek göreve geldiği tarihten bu yana Uşak Adliyesi’ni iyi toparladı.

Şu anki modern Uşak Adalet Sarayı Bina bodrum dahil 4 katlı olup, 21 bin metrekare kapalı alana sahiptir. Çağdaş mimari yapısıyla 1 adet konferans salonu, Hakim/Savcı ve personel yemekhanesi, 62 Hakim Savcı Odası,28 Duruşma Salonu, 1 adet kafeterya bulunmaktadır.

Ancak, dava sayısı o kadar çoğaldı ki, adliye kalemlerinde biriken dosyalar raflarda yer bulamamaktadır. Sanırım yakın zamanda bu adliye de ihtiyaca cevap veremez hale gelecektir. Yeni açılacak davalar için neredeyse başvuru tarihinden bir yıl sonrasına gün verilmektedir. Dolaysı ile adalet gecikmektedir

Sayın Adalet Bakanı!

Belki sizin alanınız değil ama 59 yıllık bir T.C. vatandaşı olarak benim çok ağırıma gidiyor. 12 yıldır emekliyim. Türk-İş araştırmasına göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 6 bin 18 liraya, yoksulluk sınırı ise 19 bin 602 liraya yükseldi. Gıda fiyatlarındaki yıllık artış ise yüzde 108 olarak hesaplandı.

Buna rağmen asgari ücret halen 4 bin 253 TL’dir. Çalışan, üreten insanlar açlık sınırının altında ücret vermek günahtır, insafsızlıktır, ayıptır.

Benim gibi emeklilere 2 bin 500 – 3 bin TL civarında maaş vermek, insan haklarına aykırıdır. İnsanlık suçudur.

Benim gibi milyonlarca, askerliğini yapmış, vergilerini düzenleyen T.C. vatandaşına reva görülen bu asgari ücret ve emekli maaşları konusunda adalet istiyorum.

Yoksa Suriye, Irak hududundan sınır dışına çıkıp, kendi ülkeme sığınmacı olarak geri mi dönsem? Diye düşünmüyor değilim. Onlar bizim vergilerimizle bizden fazla para alıyorlar da. Bu durum da bana çok adaletsiz geliyor.

Sayın Adalet Bakanı!

Kesinlikle ırkçı ya da yabancı düşmanı değilim. Ancak, Suriye, Irak gibi sınır komşusu ülkelere Mehmetçik operasyon yapıp 4’er 5’er şehit olurken, bu ülkeden gelen gencecik insanların benim ülkemde keyif yapması da bana çok dokunuyor. Arz ederim.

Bu konuda da adalet istiyorum.

Sayın Adalet Bakanı!

Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24) bünyesinde çalışmalarını sürdüren Expression Interrupted’ın hazırladığı ‘İfade ve Basın Özgürlüğü Gündemi’ raporlarının beşincisi yayımlandı.

Rapora göre; 2022’nin ilk üç ayında 101 davada 173 gazeteci yargılandı. 20 gazeteciye bir müebbet ve toplam 65 yıl 7 ay hapis cezası verildi. 1 gazeteci öldürüldü.

Basın ve düşünce özgürlüğü konusunda da Adalet istediğimi arz ederim Efendim.

SAYGILARIMLA