Salih Kılınç

Salih Kılınç

Uşak’ın erenleri çevirin gidenleri Uşak Yanıyor Efem de çağırın yetkilileri

Son bir haftadır ormanlarımızı değil, yüreklerimizi köz köz eden orman yangınlarından ilimiz Uşak’ta nasibin aldı.

31 Temmuz Gövem köyü, 2 Ağustos, Sivaslı Karaboyalık köyü, 3 Ağustos Aşağıkaracahisar köyü ve şehir merkezine 3 kilometre uzaklıktaki Çokkozlar mevkiinde çıkan ekili alan yangını. Uşak 4 günde alev alev yandı.

Bu yazımda bulunduğum Göğem Köyü ve Çokkozlar yangınları hakkındaki izlenimlerimi siz Değerli okurlarıma aktarmaya çalışacağım.

En büyük doğal afetlerden biri olan yangın hakkında iyi haber olur mu? Bilemiyorum ama iyi haber kabul ederseniz, Göğem ve Çokkozlar yangınları kesinlikle sabotaj ya da kundaklama değil. Bunu en yetkili ağızlarla yaptığım değerlendirmelere dayanarak söylüyorum.

Göğem yangınını gören tanıklar, yangının başlangıç noktası göl evlerinin bulunduğu alanın karşısından aniden dumanlar ve ardından alevler yükseldiğini, o anda orada hiç kimsenin olmadığını söylüyor. Ha belki birisi sigara izmariti fırlattı. Ya da düşüncesizce orada bırakılan bir cam parçası mercek görevi yaptı. Orasını kimse bilemiyor.

Çokkozlar mevkiindeki yangın da onlarca kişinin gözü önünde meydan geliyor. İsmail Karcıgil adlı vatandaş tarlasındaki ekinlerin kaldırılması için bir biçerdöver operatörü ile anlaşıyor. Biçerdöver tarlada çalışırken o sırada traktörüne tahıl doldurulması için bekleyen Hüsnü Tabak’ın anlatımına göre, biçerdöver ilerken birden arkasından dumanlar alevler yükselmeye başladı. Daha sonra biçerdöver operatörünün ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığını öğrendik.

Yani, en azından Uşak’ta çıkan yangınların hiç birinde sabotaj ve kundaklama ihtimali görünmüyor. Durup dururken bir şeyler üretip toplumu germeye, bölmeye ve terör örgütlerinin propagandasını yapmaya gerek yok.

İTFAİYE EKİPLERİ ÇOK İYİ ÇALIŞTI

Gittiğim yangınlara müdahaleleri yapan Uşak Belediyesi İtfaiyesi, Uşak Orman İşletme Müdürlüğü İtfaiyesi, DHMİ (Uşak Havaalanı), Karma OSB ve diğer ilçe itfaiyeleri, koordinasyon sıkıntısı yaşasa da bana göre işlerini çok iyi yaptı. Uşak Belediyesi İtfaiye Müdürü Sayın Kudret Aydın ve ekibi, yangın anında Uşak’a güven verecek bir itfaiye teşkilatı olduğunu, bu iki yangında bana kanıtlamış oldular. Sağ olsunlar var olsunlar.

Bir de gitmediğim ve duyduklarıma göre, Aşağıkaracahisar köyündeki yangın var ki, insanımızın birlik ve beraberlik içerisinde olunca neler başarabildiğinin en güzel öyküsüdür.

Yangın haber alan köy Muhtarı Sayın Kartal Önder, köylüyü toplayarak ilk müdahaleyi yapıyor. Olay yerine ilk gelen Orman İşletme İtfaiye ekibine fazla iş bırakmıyor. Buna rağmen 60 dönüm bir alanı yanmaktan kurtaramıyorlar. Belediye itfaiyesi geldiğinde ise yangın tamamen kontrol altına alınmış oluyor. Gittiğim bütün yangınlarda sıradan vatandaşların toprağına, taşına, kuşuna ve ağacına sahip çıkması takdire şayandı. Gerçekten gözlerim yaşardı.


 

Havadan müdahale edecek bir helikopter belki yangının daha kısa sürede sönmesini sağlayabilirdi. Ancak, memleket cayır cayır yanarken helikopteri nereden bulacaksın?

Bir de bu yangınlarda şunu gözlemledim: Havadan belki insanın ulaşmayacağı yerlere müdahale edebilirsiniz. Ama yangın söndürmek için kaliteli, bilgili ve işinin ehli bir yer ekibinizin olması şart. Çok şükür ilimizde var.

Gittiğim 2 büyük yangında da Uşak Belediye Başkanı Sayın Mehmet Çakın’ı gördüm. Sonra İl Emniyet Müdürümüz Sayın Mesut Gezer, İl Jandarma Alay Komutanı Jandarma Albay Sayın Murat Kılıç. Uşak’ın güvenliğinden sorumlu bu uyumlu ikili her olayda sahada olmayı tercih ediyor ve ekipleri ile gayet nazik ve başarılı şekilde olaylara müdahale ediyorlar. Bence Uşak için Sayın Gezer ve Sayın Kılıç büyük şans.

Yangın yerinde su ve ayran taşıma olayı sanırım Marmaris’te motosikleti ile görevlilere su ve ayran taşırken dumandan zehirlenerek rahmetli olan merhum Şahin Akdemir (25) olayından sonra yaygınlaştı. Çokkozlar yangınında üzerinde Diyanet İşleri Başkanlığı yazan formalarla bize de su veren genç görevlilerle karşılaştım ve biraz sohbet etme olanağımız oldu.

Yani hocası geldi, imamı geldi, vatandaşı geldi. Gelmeyen tek Uşak Valisi veya vali yardımcıları oldu. Göğem köyündeki yangın sırasında yaşanan koordinasyon sıkıntısı da üst düzeyde koordine edecek bir yetkilinin olmadığından meydana geldi diye düşünüyorum.

Yukarıda, her ne kadar yetkililerle olguları değerlendirerek Uşak’ta meydana gelen yangınların sabotaj veya kundaklama olmadığı yönündeki kanaatlerimi sizlerle paylaşsam da bunu açıklayacak en yetkili makam valiliktir.

Ümit ediyorum ki; Uşak’taki yangınlarla ilgili en geniş açıklamayı valilik en kısa zamanda yapacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Kılınç Arşivi