Salih Kılınç

Salih Kılınç

Emekliler bu ülkenin Kunta Kinte’si değildir

Başlığı görünce yeni nesil “Bu Kunta Kinte’de kim?” diye merak edebilir. Tek kanallı siyah beyaz yayın yapan tv zamnında 1977 yılında yayınlanmış bir dizidir.

“Kunta Kinte (US: /ˈkuːntɑː ˈkɪnteɪ/; y. 1750 – 1822), Alex Haley'in yazdığı Roots: The Saga of an American Family adlı kitapta geçen Gambiya asıllı köledir. Gambiya'da Jufureh kasabasındaki bir köyde dünyaya gelen, daha sonra ABD'li köle tüccarları tarafından Virginia eyaletine köle olarak getirilen Gambiyalı adamın yaşamını anlatır.”

Benim gözümde; ırkçı ve insan ayırımcılığına karşı yapılmış başyapıtlardan birisidir.

Sanırım biz emekliler ve asgari ücretle çalışanlar bu ülkenin Kunta Kinteleriyiz. Daha birkaç gün önce yaptığı bir araştırmayı yayınlayan Türkiye İşçi Konfederasyonu

(Türk –İş) dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 6 bin 18 lira, yoksulluk sınırı ise 19 bin 602 lira, gıda fiyatlarındaki yıllık artış ise yüzde 108 olarak açıkladı.

Açlık sınırını 6 bin 18 TL açıklayan aynı Türk – İş asgari ücretin 5 bin 500 TL olmasını kabul etti.

Asgari ücretlinin koruyucusu sözde var, özde yok.

Biz emeklilerin ne sözde koruyucu var. Ne de özde. Allah’a emanet gidiyoruz. Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere tüm bakanlara yetkililere sormak isterim.

Türkiye’de yaşayan 13 milyon 644 bin 30 emekli size ne yaptı da böylesine bir ayırımcılığa tabi tutuyorsunuz?

Bunca emekliye gençken, “Asker git” dediniz. Gitti askerliğini yaptı geldi.

“Vergini öde” dediniz. Ödedi.

Şimdi emekliye 300 TL zammı layık görüyorsunuz. Niçin açlık sınırının altında bir maaşı layık görüyorsunuz? Sayın Cumhurbaşkanı bile geçinemediği için maaşını yüzde 40 artırmayı düşünüyorsunuz da niçin emekliye ve asgari ücretliye açlık sınırının altında bir ücret layık görüyorsunuz? Yoksa biz emeklileri sırtınıza yük mü görüyorsunuz? Eğer öyleyse atın bizleri gaz odalarına. Siz de kurtulun. Bizde kurtulalım.

Asgari ücret, 4 bin 250 TL’den 5 bin 500 TL’ye çıkarıldı. Açlık sınırının 518 TL altında. Yani Devletim bana ve benim gibi emekli olmuş 13 milyon 644 bin 29 kişiye diyor ki; “Yetti gayri yediğiniz içtiğiniz. Devletin ocağına incir diktiğiniz. Bu maaşa yaşarsanız yaşayın. Yaşayamazsınız ölün.”

Bırakın emeklinin sinemaya tiyatro gitmesini, torunun harçlık vermesini, artık çarşı pazardan meyve sebze almak yerine pazardan çürük toplar hale geldi. Çöp karıştıranlardan hiç bahsetmiyorum bile…

Ben, bir emekli olarak bu ülkede bana ve tüm emeklilere yapılan bu ayırımcılığı kabul etmiyorum. Biz ABD keşfedildiğinde Afrika’dan prangalara vurulup getirilen köle Kunta Kinte’nin torunları değiliz.

Devletin hazinesi boştur, parası yoktur. Eyvallah. Mesele para da değildir.

Bir emekli olarak benim ağırıma giden taraf; Yıllarca vatanım, milletim ve devletim için elimden geleni yapmama ve örnek bir vatandaş olmama rağmen, uğradığım ayırımcılıktır. Zenci köle muamelesi görmektir.

Emekli Canlar hakka bağlı olmalı. Kalsın bizim davamız mahşere…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Kılınç Arşivi