Funda Öz Akcura

Funda Öz Akcura

YİNE SİYANÜR BELASI!

“Bir gün yolunuz düşerse eğleşmeden geçmeyin ömrünüz uzasın,” demeyeceğim.

Özellikle gitmezseniz yolunuz düşmez çünkü.

Önce vadinin ortasından ip gibi uzanan yolu izlemeniz ve ardından 2 bin metrelik Eğrigöz Dağını tırmanmanız gerekir. Adı üzerinde “dağardı” oralar.

İnsanların vadesi ile öldüğü, yanaklarından kan damlayan çocuklarıyla yeryüzü cenneti.

Dört taraf orman, dört taraf su.

Hayvancılık neredeyse unuttuğumuz türden: Bölgenin ana geçim kaynağı olan büyük ve küçükbaş hayvanlar bakir topraklarda yayılarak besleniyor.

Köyler zengin. Geçim kaynakları orman ve hayvancılık. Yaşam standardı iyi olunca kente yoğun göç yaşanmamış. Köylerde ciddi genç nüfus var.

Bahsettiğimiz bölge Kütahya’nın Tavşanlı ve Simav ilçeleri arasında.

Başta Örencik olmak üzere Balıköy, Evciler, Çobanlar, Avcılar, Kavaklı, Benah’ın da olduğu 10’dan fazla köye ev sahipliği yapıyor.

Ve Zenit Madencilik burada altın madeni açmak istiyor!

“SATMAZSANIZ KAMULAŞTIRIRIZ” DİYE TEHDİT EDİYOR

Şirket 14 yıl önce gelmiş bölgeye. Araştırmalar sırasında madenden hiç bahsetmemiş. Köylüler de şüphelenmemiş. Ta ki 2020 başına kadar.

Altın madenini öğrenen gençlerin ilk işi, Eti Gümüş’ün işlettiği ve 2011’de siyanür atık havuzunun taştığı madenin olduğu Tavşanlı’nın Dulkadir köyüne gitmek olmuş. Terk edilmiş köyleri, artan kanser vakalarını ve ölen hayvanları görüp duyunca ÇED toplantısını yaptırmamışlar.

Halkın direncini “satmazsanız kamulaştırırız” tehdidiyle kırmaya çalışan Zenit, 129 ruhsatı satın almış.

Ancak Kütahya Barosu Çevre ve Şehircilik Komisyonu Başkanı Ali İhsan Bakır’a göre şirketin arazi satın alması madenin açılması için yeterli değil.

669 HEKTARIN 509 HEKTARI ORMAN VE MERA!

Geçen yıl ÇED toplantısını yapamayan Zenit Madencilik; Avcılar, Örencik, Dağardı ve Evciler köylerinin olduğu 669 hektar alanda altın madeni açmak için hazırladığı ÇED dosyasını 20 Ocak’ta İnceleme Değerlendirme Komisyonu’na (İDK) sunacak.

Dosya 4 bin 807 sayfa.

Amaç bu olmasa da “ burada neden altın madeni açılmaması gerektiğini” çok güzel anlatmışlar.

Örencik köyünün 250 metre üstünden başlayan 668,85 hektarlık maden sahasının 508,70 hektarı orman, 159,67 hektarı tarım arazisi ve 0,385 hektarı mera.

Murat Dağı için hazırlanan ÇED dosyasında adım başı ağacın olduğu orman için “10 dönümde 4 ağaç var” dendiği gibi Zenit Madencilik’in ÇED dosyasına göre de 509 hektar alanda sadece 2143 ağaç var.

Aklımızla dalga geçer gibi.

SUSURLUK HAVZASI BURADAN BESLENİYOR

Madenin açılmak istendiği bölgeden doğan Koca Çayı ve Kocasu, “Susurluk su havzası”nı besliyor. Koca Çayı Manyas Gölü’ne, Kocasu Marmara Denizine dökülüyor.

Civardaki 30’a yakın köyün su ihtiyacı yine maden sahasından doğan yeraltı kaynaklarıyla karşılanıyor.

Dolayısıyla olası altın madeni sadece yörenin değil, Bursa’ya kadar bölgenin su haritasını değiştirecek.

960 BİN KAMYON DOLUSU TOPRAK ZEHİRLENECEK

ÇED dosyasındaki bilgilere göre madende açık ocak yöntemi, dinamit ile patlatma ve siyanür liçi uygulanacak.

6 yıl boyunca her seferinde 221 kilo dinamit/3016 kilo anfo’nun kullanılacağı ayda 16 patlatma ile 12 ocak açılacak ve pasa+cevher içeren 24 milyon ton toprak açığa çıkacak.

Şirket hafriyat kamyonlarının her birinin 25 ton taşıyacağını söylemiş. Buna göre 960 bin kamyon dolusu toprak yerinden sökülecek ve Zenit gittikten sonra geride 12 zehir çukuru kalacak.

Bu 24 milyon ton toprağın 14 milyon tonu, içinde aktif hale gelen arsenik, civa, bakır, kurşun gibi ağır metallerle birlikte üç pasa alanına hiç korunaksız yığılacak.

Geri kalan 10 milyon ton siyanürlü toprak ise yığın liçi havuzuna aktarılacak.

SİYANÜR ATIK HAVUZUNUN ALTINDAN FAY HATTI GEÇİYOR

Hemen belirtelim.

Bölge 1. derece deprem bölgesi ve iki önemli fay hattından biri Örencik köyünün güneydoğusundan geçiyor.

Pasa sahalarının ve siyanür atık havuzunun yapılacağı alanın deprem riski ÇED dosyasının 119. sayfasında şöyle özetlenmiş:

“Proje sahası Simav fay zonu ile Kütahya fay zonu gibi iki ana diri fay sisteminin arasında bulunmakta olup, Simav fay zonuna uzaklığı yaklaşık 38-40 km olarak ölçülmüştür. Bölge günümüze kadar aletsel dönemde 1944 Gediz (6.2), 1970 Gediz (7.2), 1970 Çavdarhisar (5.9), 2009 Simav (5) ve 2011-2012 Simav (5.7, 5.0 ve 5.4) gibi birçok defa yıkıcı depremlere maruz kalmıştır.”

NESLİ TEHDİT ALTINDA HAYVAN VE BİTKİLER VAR

Yine maden sahası içerisinde uluslararası ve ulusal koruma statülerine göre tehlike ve tehdit altında olan bitki ve hayvan türleri var.

Nesli tehlike altındaki hayvanlar için şirketin çözümü basit: “Hareketli oldukları” için başka yerde de yaşayabilir!

60 HANELİ KÖY İÇİN “21 HANE VAR” DEMİŞLER

Zenit’in ÇED dosyasının kopyala yapıştır olduğunun en bariz kanıtı Örencik köyü ile ilgili bilgiler olsa gerek.

Maden sahasının 250 metre altındaki 60 haneli ve sadece seçmen sayısı 120 olan Örencik için “21 hane var ve nüfusu 69” denmiş dosyada.

Kış aylarında 160 civarı olan köyün nüfusu yazın 600-800 arasında değişiyor oysa.

Ocak ayının ortasında baharı yaşadığımız, kardan geçtik yağmura hasret kaldığımız, sulama göletlerinin neredeyse kuruduğu şu dönemde Tavşanlı ve Simav köylerinin toprak ve yaşam mücadelesi, bir anlamda hepimiz için su mücadelesi aslında.

Ve en büyük dezavantajları herkesin çaresizlikten evlerine çekildiği pandemi dönemini Zenit Madencilik’in fırsat olarak görmesi.

Eğrigöz Dağı sakinleri “kurtuluş yok tek başına..” diyerek hepimizi haklı mücadelelerinde saflarına çağırıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Funda Öz Akcura Arşivi