Örencikliler altın madenine karşı ‘300 Spartalı’ gibi savaşıyor

Köylülerin karşı çıkarak yaptırmadığı ÇED toplantısına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED raporun onayladı. Bir avuç Örencikli, ÇED raporuna itiraz davası açabilmek için gerekli parayı, gece gündüz çalışarak topladı. Köylüler 400 yıllık köylerinin yok olmasına karşı olduklarını ve topraklarını sonuna kadar savunacaklarını www.usakgundem.com İnternet Haber Sitesi’ne telefonla açıkladı.

40 KÖYÜN SU İHTİYACI BURADAN KARŞILANIYOR

Bir Türk – İngiliz ortaklığı olan Zenıt Ariana Resources Madencilik Şirketi tarafından 2019 yılından bu yana altın çıkarmak için çalışmalar yapılan Kütahya’nın Simav ilçesine bağlı Örencik köylülerinin mücadelesi, ünlü “300 Spartalı” filmine taş çıkartıyor.

Köylülerden Mustafa Akçakaya, “Köyümüz bundan 400 yıl önce kuruldu. O tarihten bu yana köyümüzde tarım ve hayvancılık yapılır. Köyümüz merasında civardaki köylerden de 800 baş büyükbaş ve 1000 – 1500 civarında küçükbaş hayvan otluyor” bilgisini verdi.

Akçakaya, daha sonra köylerine gelen Zenıt Ariana Resources Madencilik Şirketi yetkililerin 92 hektarlık alanda altın ve gümüş arama çalışmalarını 2019 yılından bu yana yürüttüğünü kaydeden Akçakaya, “Köyümüz çevresinde 14 ayrı noktada 14 siyanür gözetleme kuyusu ve 40’a yakın sondaj kuyusu açtılar. Bu kuyuların çevresindeki suların tamamen kuruduğunu ve çeşmelerin kuruduğunu gördük. Maden  aranan ve kuyu açılan alanlarda 2 bin 100 rakımlı Eğrigöz Dağı’ndan gelen  suyun boruları geçmekte ve bu sudan 40 köy faydalanmaktadır. Maden ve sondaj çalışmaları yüzünden bu sularda azalma yaşanmaktadır. 

Ayrıca Açılması planlanan altın madeni ocakları köyümüze çok yakın. Bu sebeple ileriki yıllarda bizim yaşantımızı olumsuz yönde etkileyecek. Eğrigöz dağının bitki çeşitliliği çok fazla. Bakir olan bu bölgede turizme açılması planlanan tarihi mağaralar ve nesli tükenmekte olan ağaçlar var. Ormandan yıllık hane başına 30 bin TL, hayvancılıktan ise 100 bin TL. gelir elde ediyoruz. Yaz aylarında Eğrigöz dağında 5 bin hayvan otluyor. Kurulacak tesis alanlarında verimli tarım arazilerimiz var. Madenin faaliyete geçmesiyle, organik olarak beslenen hayvanlarımızın otlakları da yok olacak.

.Altın madeni çıkarılacak olan ormanlık alanda, yaban hayatının tehlike altında olacaktır. Vaşak, oklu kirpi ve karaca gibi yabani hayvanlara ev sahipliği yapan ormanın tahribatıyla, bu hayvanların da bölgeden uzaklaşmasından endişe ediyoruz” ifadesini kullandı.

“KÖYÜMÜZÜN YOK OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Kendisi ile birlikte amcaoğlu Seyfi Akçakaya, Bayram Bozan, Uğur Korkunç ve tüm köylülerin zor koşullarda köylerinin yok olmaması için madencilik şirketine karşı mücadele verdiğinin altını çizen Mustafa Akçakaya açıklamasına şöyle devam etti:

“Şirket yetkilileri köyümüzde ÇED bilgilendirme toplantısı yapmak istemedi. Reddettik ve toplantı yapılmadı. Buna rağmen Çevre ve Şehircilik bakanlığı bizim onayımız olmadan ÇED raporuna olumlu dedi. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı  Kararnamesi ile “Acil Kamulaştırma” kararı çıktı.

Tüm bu gelişmelere karşı dava açmak istedik. Bilirkişi ve keşif ücreti için 15 bin 420 TL para toplamamız gerekti. Bizde bu parayı, köyümüzden, Simav’dan, Kütahya ve Uşak’tan topladık. Yardımcı olanlara çok teşekkür ederiz.

Köyümüzün yok olmaması için sonuna kadar mücadele vereceğiz.”

(Örencik köyü ve Mustafa Akçakaya)

(SALİH KILINÇ / UŞAK)