Naci Görür deprem bölgelerindeki yapılaşmaya karşı uyardı! Aktif fay sisteminin etkisi devam ediyor
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki büyük depremin ardından başlayan yapılaşmaya karşı önemli uyarılarda bulundu. Görür bölgenin tamamen aktif fay sistemlerinin etkisinde olduğunun üzerine basarak bu bölgelerde yapılacak olan binaların deprem dirençli malzemelerle yapılmış hafif, alastikiyeti fazla, deprem etkisini azaltacak donanımlarla takviye edilmesi gerektiğini söyledi.
Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli iki büyük deprem nedeniyle 11 ilde büyük yıkımlar meydana geldi. Yaşanan bu depremlerin ardından ise deprem bölgelerine konut yapımı başladı. Hal böyle olunca Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür yapılan bu konutlar ile ilgili depreme dayanıklılık uyarısında bulundu.
AKTİF FAYLARIN ETKİSİ ALTINDA
Asrın Felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli depremin ardından yapılaşmanın başlamasıyla birlikte Prof. Dr. Naci Görür'den uyarılar peş peşe geldi. Görür "Adıyaman-Hatay deprem bölgesi Doğu Anadolu-Ölüdeniz Fay Zonları içerisinde. Bu bölge büyük ölçüde bu aktif fayların etkisi altında. Bölge tarih boyunca 7'den büyük depremlere sahne olması ile bilinir. Biliyorsunuz bu bölge ve 11 ilimiz 6 Şubat depremleri ile harap oldu." dedi ve ekledi:
"Şimdi bölgeyi derleme toparlama çalışmaları başladı. Mikro. Bölgeleme çalışmaları ile kısmi yerleşime uygun alanlar tespit edebilirsiniz ama bu tüm bölge için uygun olmayacaktır çünkü bölge tümüyle aktif fay sistemlerinin etkisindedir." diyerek deprem bölgelerindeki yapılaşmaya karşı uyardı. Tekrar aynı felaketin yaşanmaması için yapılan bu uyarılar konutların daha sağlam yapılması ve depreme kesinlikle dayanıklı olması gerekmektedir.
ELASTİKİYETİ FAZLA OLMALI
Deprem bölgelerindeki yapılan konutların depreme dayanıklı olması siçin inşaat malzemelerinin nasıl olması gerekitği ve binanın özelliklerine değinen Görür şu ifadeleri kullandı; "Bu bölgenin ihya çalışmaları sırasında deprem bölgelerine özgü mimari ve inşaat çalışmalarına ve özgün yeni teknolojilere önem verilmelidir. Buralarda yapılacak binalar deprem dirençli malzemelerle yapılmış hafif, elastikiyeti fazla, deprem etkisini azaltacak donanımlarla takviye edilmelidir." dedi.
