Karahallılı Mesut Dilbaz’ın öyküsü siyah beyaz Türk filmi gibi

Karahallı ilçesinde yaşayan evli ve üç çocuk iki torun sahibi Mesut Dilbaz (43), 2 yaşında iken Manisa Ticaret Lisesi önüne lüks bir araç içerisinde getirilerek terk edildi.
Karahallılı Mesut Dilbaz’ın öyküsü siyah beyaz Türk filmi gibi

Daha sonra Karahallı ilçesinde yaşayan ve o dönemde çocukları bulunmayan bir aile tarafından evlatlık olarak büyütüldü.

 Mesut Bey,  önce evlatlık verildiğini öğrenince büyük şok yaşadı. Evlatlık alındığı ailesinden olayı öğrenerek biyolojik ailesini aramaya başladı.

Bu amaçla bu sabah atv de yayınlanan “Müge Anlı ile Tatlı Sert” programında canlı yayına çıkarak biyolojik ailesini bulmak istediğini söyledi.

ESRARENGİZ ŞEKİLDE TERK EDİLDİ

Uşak Gündem İnternet Sitesi olarak telefonla görüştüğümüz Mesut Dilbaz, siyah beyaz Türk filmi gibi hikâyesini şöyle anlattı:

“Sonradan edindiğim bilgilere göre, 1977 yılında Manisa Merkez ilçede doğmuşum. 1979 yılında çok iyi giyimli ve o zamanın modern giysileri ile çok Manisa Ticaret Lisesi önüne terk edilmişim ya da kaçırılarak oraya bırakılmışım .

Sonra şu anda Karahallı ilçesinde yaşayan ailem çocuğu olmadığı için bana sahip çıkıp öz çocukları gibi okutup büyüttü. Endüstri Meslek Lisesini bitiridim. Sonra evlendirdiler. Şimdi üç çocuğum, 2 torunum var. Karahallı ilçesinde su tesisatçılığı ve çilingirlik yapıyorum.

Ben kaçırılma ya da terk edilme öykümü 20 li yıllarda öğrenmiştim. Aslında ailemi aramayı falan da hiç düşünmedim. Karahallı ilçesinde mutlu bir ailem , iyi bir düzenim vardı. Eşim ve beni yetiştiren ailemin öz çocuğu olan iki kardeşim beni biyolojik annem ve babamı bulmam için teşvik edince bende bu hafta arayışa başladım.

Öz anne babam, amcam, dayım, teyzem, yani onları tanıyacak birilerine ulaşmak için de atv de yayınlanan Müge Anlı’nın programına çıkmayı tercih ettim.

MANİSA'DAN ARAMAYA GELDİLER 

Öz anne ve babama kavuşunca neler hissederim? Bunu şimdiden bilmem imkansız. Dünya korkuları ile ilgili, “Yoksuluz garibiz’ diye beni terk etmişlerse çok farklı davranırım.

Yok birileri tarafından kaçırılmışsam ‘anne baba’ diye koşarak sarılırım.

Ben evlat edinildikten sonra, annem ya da teyzem olduğunu iddia eden iki farklı kadın beni alıp götürmek için Karahallı ilçesine gelmiş. Tabi, beni yetiştiren babam o dönemde hali vakti yerinde çok varlıklı bir insan. Gelen kadınlara; “Ben Mesut’u evladım diye üzerime aldım. Bakmak büyütmek için aldım. O benim öz evladımdır” diyerek vermemiş ve gelenler ağlayarak geri gitmiş. Ben bu gelenlerin öyküsünü çevremden duydum. Beni yetiştiren babam söylemedi.