Uzman isim açıkladı: Uşak, Ege'nin deprem açısından en güvenli illerinden

Uşak Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Tahir Gönen'in geçtiğimiz yıllarda yaptığı açıklamalar tekrar gündeme geldi, Uşak ili Ege Bölgesi'nde deprem riski en düşük yerleşim yerlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Uzman isim açıkladı: Uşak, Ege'nin deprem açısından en güvenli illerinden

Kentin kuzey ve güney kesimlerindeki fay hatlarının merkezi birinci derecede etkilemeyeceği belirtilirken, şehrin olası bir afet durumunda lojistik merkez olarak kullanılabileceği vurgulanıyor.

EGE BÖLGESİ'NİN DEPREMSELLİK KARAKTERİ VE UŞAK'IN AVANTAJLI KONUMU

Doç. Dr. Gönen'in geçen yıllarda yaptığı detaylı değerlendirmelerine göre, Ege Bölgesi'ndeki fay hatları Kuzey Anadolu Fay Hattı'na kıyasla daha kısa yapıda bulunuyor. Bu özellik, bölgede meydana gelebilecek depremlerin süresini doğal olarak sınırlandırıyor. Bölgede Denizli, Aydın ve Manisa yüksek risk altındayken, Uşak'ın konumu dikkat çekici bir avantaj sağlıyor.

Kentin kuzeyinde Kütahya Gediz ile Banaz hattı, güneyinde ise Denizli Çivril'den Afyon Dinar'a uzanan fay hatları bulunuyor, ancak bu hatların merkezi etkileme potansiyeli düşük seviyede kalıyor. Bu durum, Uşak'ı bölgede önemli bir yerleşim merkezi haline getiriyor.

TÜRKİYE'NİN DEPREM RİSK HARİTASI VE BÖLGESEL GÜVENLİK ANALİZİ

2025 MTA yenilenmiş diri fay haritasına göre, Türkiye dört farklı risk bölgesine ayrılıyor. Birinci derece riskli bölgeler arasında İzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli ve Isparta gibi iller yer alırken, bu bölgelerde yapılaşma ve kentsel dönüşüm çalışmalarının önemi daha da artıyor. İkinci derece riskli bölgelerde Tekirdağ, İstanbul'un bazı kesimleri, Bitlis ve Kahramanmaraş bulunuyor. Bu illerde de depreme dayanıklı yapılaşma kriterleri önemini koruyor. Üçüncü derece riskli bölgeler arasında Eskişehir, Antalya, Edirne ve Sinop sayılırken, en az riskli bölgeler olarak Trabzon, Rize, Artvin, Kırklareli ve Ankara öne çıkıyor.

İzmir özelinde yapılan detaylı değerlendirmelerde, kentin bazı bölgelerinin yüksek risk altında olduğu, ancak Torbalı ve Ödemiş gibi ilçelerin görece daha güvenli konumda bulunduğu belirtiliyor. Bu bağlamda, Uşak'ın coğrafi konumu ve fay hatlarına olan mesafesi, kenti olası afet durumlarında önemli bir lojistik merkez potansiyeline sahip kılıyor. Uzmanlar, bu avantajlı konumun değerlendirilmesi gerektiğini ve şehrin afet yönetimi altyapısının bu doğrultuda güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

SADECE KONUM ÖNEMLİ DEĞİL

Deprem uzmanları, risk değerlendirmesinde sadece fay hatlarının konumunun değil, aynı zamanda zemin yapısı, yapı stoku kalitesi ve kentsel dönüşüm çalışmalarının da önemli faktörler olduğunu belirtiyor. Bu kapsamda, özellikle yüksek riskli bölgelerde kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması ve yapı denetimlerinin sıkılaştırılması öneriliyor. Ayrıca, düşük riskli bölgelerde bile depreme karşı hazırlıklı olunması ve gerekli önlemlerin alınması gerektiği vurgulanıyor.

Bölgesel planlamada Uşak'ın bu avantajlı konumunun değerlendirilmesi, afet yönetimi stratejilerinin bu doğrultuda şekillendirilmesi ve şehrin altyapısının güçlendirilmesi öneriliyor. Bu sayede, olası bir deprem durumunda bölgesel yardım ve koordinasyon merkezi olarak hizmet verebilecek bir yapıya kavuşturulması hedefleniyor.