Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Birileri laf yapar, biz icraat yaparız"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin iddialarına ilişkin, "Bizim Pensilvanya'dan izin almaya ihtiyacımız olmadı, böyle bir şey söz konusu değil." dedi. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Birileri laf yapar, biz icraat yaparız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince Akhisar Stadyumu'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmaya tüm Manisalıları selamlayarak başladı.

Vatandaşlara, "Manisa, hazır mısınız? Vakit birlik vakti diyor muyuz? Vakit Manisa vakti diyor muyuz? Vakit Türkiye vakti diyor muyuz?" olumlu yanıt alması üzerine "Maşallah" karşılığını veren Erdoğan, "Unutmayın yaparsa yine AK Parti yapar." ifadesini kullandı.  

Son 16 yılda Türkiye'yi her alanda 3,5 kat büyüttüklerini belirten Erdoğan, "2023'e, hedeflerimize ulaşarak ülkemizi iki kat daha büyütmeye talibiz. Bizim siyasetimiz daima hizmet siyaseti olmuştur. Biz milletimize efendilik taslamaya değil hizmetkar olmaya geldik. Bugüne kadar hep bu anlayışla çalıştık. 24 Haziran'da milletimizden yeniden hizmet için, yatırım için, proje için destek istiyoruz." dedi. 

Alandaki vatandaşlara "24 Haziran'da güçlü Meclis için cumhurbaşkanlığında şahsımı, Meclis'te AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız? 24 Haziran'da güçlü hükümet için cumhurbaşkanlığında şahsımı, Meclis'te AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız? 24 Haziran'da güçlü Türkiye için cumhurbaşkanlığında şahsımı, Meclis'te AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız? Sizlerin desteğiyle irade, erdem ve cesaretle Türkiye'yi şahlandırıyor muyuz?" diye soran ve olumlu yanıt alan Erdoğan, "Rabbim hepinizden razı olsun." karşılığını verdi. 

Vatandaşların ramazanı şerifini tebrik eden Erdoğan, vatandaşlara staddan memnun olup olmadıklarını sordu. 

"Birileri laf yapar, biz icraat yaparız. Şu stadın güzelliğine bak" ifadesini kullanan Erdoğan,  Akhisarspor'un tarihinde ilk defa Türkiye kupasını kazanarak böyle bir stadı hak ettiğini gösterdiğini söyledi. Erdoğan, "Marifet iltifata tabidir. Bunu başardılar ve gerçekten kimsenin beklemediği bir şampiyonluğu Türkiye Ziraat Kupasını kazandılar ve Akhisar'a getirdiler." dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 100 milyon lira maliyetli, 12 bin kişilik Akhisar stadının hayırlı olmasını diledi. 

Hükümete geldiklerinde Türkiye'deki mevcut statların büyük bir bölümünün ihtiyaçları karşılayamayacak durumda olduğunu gördüklerini anlatan Erdoğan, Akhisarspor'un sadece ulusal değil aynı zamanda uluslararası futbol maçlarına da katılacağını ve Akhisar'a uluslararası kulüplerin geleceğini ifade etti.

Büyükşehirlerden başlayarak stadları yenilemeye karar verdiklerini, toplam 37 stat projesinden 15'ini tamamladıklarını, 11'inin inşaatı, 6'sının proje ve ihale sürecinin devam ettiğini, 5'inin de yatırım programına alındığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"İşte AK Parti budur. AK Parti yatırım demektir, hizmet demektir, eser demektir. Ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayı 'böyle yatırım matırım anlamam' diyor zaten. Doğru, anlamaz. Ne diyor, yerli otomobil için ne diyor? 'Sayın Erdoğan 20 yıl geriden geliyor' diyor. Şu hale bak. Bu ülke yerli otomobilini üretecek, kim yapacak bunu? Bu ülkenin devleri yapacak ve 20 yıl geriden geldiğimi söylüyor. Vah zavallı vah. Sadece otomotiv ihracatından biz 30 milyar dolar kazandık. Ey İnce, sen nerede geziyorsun ya? Bir de daha ileri gitmiş, Kanal İstanbul'u zaten hiç 'Ben böyle bir şeyi tanımam, böyle bir şeye başlamam.' diyor. Zaten senin mensubu olduğun partinin geçmişinde de böyle bir şey yok."

CHP'nin Türkiye'de bir dikili ağacının olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bay Kemal, zaten o da bir garip. Ne diyordu bu İnce? 'Bir seçime girdin kaybettin, ikiye girdin kaybettin, üçe girdin kaybettin, dörde girdin kaybettin, beşe girdin kaybettin, kaybettin, kaybettin, kaybettin'. Şimdi cumhurbaşkanı adayı olunca tanıtımında bay Kemal ne diyor? 'Muharrem gel, gel.'  diyor. Şu hale bak, bir genel başkan kendisi aday olmuyor, cumhurbaşkanlığına aday gösterdiği şahsı şu çağırışa bak... 'Muharrem gel, gel.' İşi küçümsüyor ve düşünün seçim beyannamesini cumhurbaşkanı adayı okumuyor, o takdim etmiyor. Kim ediyor? Genel Başkan ediyor. Bu işi ne kadar küçülttüklerini, ne kadar bu işe önem verdiklerini gösteriyor.

Şimdi bir şey daha söyledi, onu söylemem lazım. AK Parti'yi kurarken Pensilvanya'ya gittim mi, gitmedim mi? Benim gittiğimi söylüyor. Şimdi İnce, bak sana ben buradan bir nasihatte bulunayım. Sen siyasette daha çok çok çıraksın ama bir şeyi sana söyleyeyim. Siyaset dürüstlük ister. Senin genel başkanın yalancı ama sen de hemen erkenden bir şeyler kaptın, başladın yalana. Benim Pensilvanya'ya giderek izin almak suretiyle AK Partimizi kurduğumu söylersen bunu ispat etmen gerekir. Bizim Pensilvanya'dan izin almaya ihtiyacımız olmadı, böyle bir şey de söz konusu değil. Şimdi sen madem ki böyle bir iddiada bulunuyorsun, bunu ispat etmen gerekir. İspat edemezsen namertsin, namertsin."

"Senin başkanın da sen kendin de siz hangi partiyi kurdunuz?" diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz partimizi kurduk, 40 yıllık siyasi tecrübemizle arkadaşlarımızla beraber kararımızı verdik, yola çıktık. Cezaevinden çıktıktan sonra partimizi, istişarelerimizi yaptık, kurduk ve düşünün 16 ay sonra biz Türkiye'de iktidar olduk. Sen nereden izin almaktan bahsediyorsun? Biz istişarelerimizle birlikte sadece Hak'tan ve halktan aldığımız izinle yola çıktık. 

Yanımda olanlar varmış, onları ben cevap vermeden açıklayamıyormuş, ben cevap verdikten sonra açıklayacakmış. Tamam, bak cevabı verdim. Hadi bakalım açıkla, ben kiminle gittim Pensilvanya'ya? Bunu açıklaman lazım. Açıklamıyorsan bak söyledim namertsin. Senin genel başkanına biz alıştık da şimdi sen de bunu söyledin. Siz aynı yolun yolcususunuz. Al birini, vur öbürüne. Demek ki yalanda genel başkanının yanında iyi yetişmiş."