Rakibe faul yapmadan oynanan tek spor branşı

Bayan Voleybol Milli Takımımız Tokyo olimpiyatlarında çeyrek finalde elenmesine rağmen aldığı başarılı sonuçlarla voleybol sporunun ülkemizde sevilmesinde büyük rol oynadı.
Rakibe faul yapmadan oynanan tek spor branşı

Uluslararası arenada göğsümüzü kabartan Filenin Sultanları sayesinde özellikle kız çocukları arasında voleybol sporunun en popüler spor dallarından birisi olduğu şüphe götürmez.

Voleybol, günümüzün en popüler spor dalları arasında ilk sıralarda bulunur. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde ve Avrupa'da yoğun ilgi gören voleybol, ulusal ve uluslararası turnuvalarda binlerce seyirciyi salonlara doldurur. Skorun her an değişebildiği ve heyecanın son topa kadar sürdüğü voleybol tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek ister misin? İşte voleybolun tarihçesi ve bilmen gereken tüm ayrıntılar:

Voleybolun Tarihi

Voleybol, günümüzde popüler olan pek çok spor dalı gibi tarihsel bir süreçte kendiliğinden gelişen spor dallarından değildir. Voleybol, Amerikalı bir spor eğitimcisinin kendi ideallerine göre tasarladığı ve kısa sürede tüm dünyaya kabul ettirdiği bir branştır. Hikayenin kahramanı ise William Morgan... ABD'li bir spor eğitmeni olan Morgan, 1895 yılında topla oynanan takım sporlarında oyuncuların rakip oyuncularla çok fazla fiziksel temasa girdiğini ve bu durumun da oyuncu psikolojisini etkilediğini fark eder. Morgan, oyuncuların birbirine minimum seviyede temas edeceği, takım halinde organize olabilecekleri ve yine topla oynanan bir branş arayışına girer ancak böyle bir branş yoktur. Bunun üzerine kolları sıvayan Morgan, hayalindeki spor dalını kendisi yaratmaya başlar.

VOLEYBOL’UN İLK İSMİ “MİNTONETTE”

William Morgan, hayalindeki oyunu tasarlarken basketbol, tenis, beyzbol ve hentboldan etkilenir. Tenisten file konseptini, hentboldan topa elle müdahale etme şansını, basketboldan süre sınırlamalarını, beyzboldan ise her oyuncunun farklı bir göreve sahip olması fikrini alır. Sonuçta ortaya iki takım halinde oynanan, oyuncuların rakiplerine neredeyse hiç temas etmediği, son derece tempolu ve heyecanlı bir spor dalı çıkar. Günümüzde "voleybol" olarak bildiğimiz bu spor dalının ilk ismi ise "Mintonette"dir.

Morgan'ın icadı olan "mintonette", ilk olarak dünya çapında faaliyet gösteren dini bir organizasyon olan Young Men's Christian Association tarafından keşfedilir. Hıristiyanlığı mezhepsiz ve tartışmasız bir şekilde tüm dünyaya yaymak ve evrensel ölçekte bir barış hareketi başlatmak isteyen Y.M.C.A, William Morgan'ın bulduğu oyunun kendi dünya görüşüne müthiş derecede uyum gösterdiğini fark eder. Rakibe faul yapmanın ve işleri çirkinleştirmenin mümkün olmadığı bu yeni oyun, sporu ve sportmenliği ön plana çıkarttığı için Y.M.C.A. üyelerinin büyük desteğini alır ve 1896 yılında ismi "volleyball" olarak değiştirilir. Y.M.C.A., dünyanın her yerinde faaliyet gösteren bir birlik olduğu için, bu topluluğun üyeleri gittikleri her yere voleybolu da götürür ve bu spor dalı, sadece 20 yıl içinde dünyanın en popüler oyunlarından biri haline gelir.

VOLEYBOLUN TARİHİ GELİŞİMİ

Voleybol, Y.M.C.A. üyeleri tarafından dünyanın dört bir yanına taşındıktan sonra farklı ülkelerde farklı uygulamalar denenir. Çeşitli medeniyetlerin imzasını taşıyan bu uygulamalar, voleybolu daha da geliştirir ve günümüzdeki kuralların oluşumuna katkı sağlar. Voleybolun tarihçesi kısa olarak şu şekilde gelişir:

1900 yılında Kanada'da ilk voleybol karşılaşması oynanır. Bu sayede voleybol, ilk kez aBD dışında bir ülkede resmi olarak kabul edilir.

1913'te Asya'da ilk uluslararası voleybol turnuvası düzenlenir. Japonya, Filipinler ve Çin'in katıldığı turnuva, voleybolun ilk uluslararası organizasyonu olur.

Voleybolda günümüzde kullanılan pasör ve smaçör mevkileri, ilk olarak 1916 yılında Filipinler'de uygulanır.

1917 yılında voleybol Fransa ve Çekoslavakya'da oynanmaya başlar ve böylece Avrupa'da taşınmış olur.

1922 yılında USVBA, yani Amerika Birleşik Devletleri Voleybol Federasyonu kurulur. USVBA, voleybola yazılı kurallar getiren ilk kurum olarak tarihe geçer.

1934 senesinde voleybol oyununda görev alan hakemler tescillenir ve voleybol, tam anlamıyla profesyonel bir nitelik kazanır.

1947'de Uluslararası Voleybol Federasyonu kurulur. Federasyonun ilk üyeleri ise ABD, Fransa, Belçika, Brezilya, Mısır, Macaristan, Hollanda, Yugoslavya, Uruguay, Polonya, İtalya ve Portekiz olur. Böylece voleybol, dünya genelinde kabul edilen, evrensel standartlara ve kurallara sahip bir spor dalı olarak tescillenir.

ÜLKEMİZDE VOLEYBOLUN TARİHÇESİ

Voleybol, Türkiye'ye de Y.M.C.A. üyeleri tarafından getirilir. 1919 yılında Dr. Deaver isimli Amerikalı bir doktor, Türkiye'de görev yaparken arkadaşlarına voleybol oyununu tanıtır. Türkiye'de de büyük ilgi gören voleybol, kısa sürede yankı uyandırarak ülke geneline yayılır. Voleybolun Türkiye'de yayılmasını sağlayan kişilerden biri de beden eğitimi öğretmeni olan ve voleybolu tüm öğrencilerine öğreten Selim Sırrı Tarcan'dır.

Türkiye'de voleybol, ilk olarak lise düzeyindeki okullarda uygulanır. Galatasaray, Vefa, Kabataş, Pertevniyal, Haydarpaşa, İstiklal ve İstanbul Erkek Lisesi gibi kurumlar, öğrencilerine voleybol eğitimini zorunlu tutar ve bu okullar arasında çeşitli turnuvalar düzenlenir.

1928 yılında Türkiye'de ilk resmi voleybol turnuvası olan İstanbul Şampiyonası düzenlenir. Seyircilerin gösterdiği yoğun ilgi, turnuvanın gelenek haline getirilmesini sağlar ve Türkiye'de voleybol kurumsallaşma yolunda ilk adımları atar.

1948 yılında Türkiye, Uluslararası Voleybol Federasyonu'na dahil olur. Sadece bir yıl içinde voleybolun sınırları İstanbul sınırlarını aşar ve 1949 senesinde tüm illerden takımların katılabildiği Türkiye Şampiyonası düzenlenir.

Türkiye erkekler milli voleybol takımı, 1958 yılında ilk kez Avrupa Şampiyonası'na katılır. Aynı yılın sonlarında Türkiye Voleybol ve El Topu Federasyonu kurulur.

1963 senesinde Türkiye milli kadınlar voleybol takımı, Avrupa Şampiyonası'nda ilk defa boy gösterir.

1967 yılında Avrupa Şampiyonası Türkiye'de düzenlenir. 35 takımın katıldığı dev organizasyon, Türk halkının voleybola olan sevgisi daha da artırır.

Dünya voleybol şampiyonasına ilk kez 1998 yılında katılan Türkiye, günümüzde gerek kulüpler bazında gerekse de milli takım olarak dünyanın en güçlü voleybol ülkeleri arasındadır.

Vakıfbank, Eczacıbaşı, Fenerbahçe, Galatasaray gibi Türk kulüplerinin çeşitli uluslararası turnuvalarda kupa ve dereceleri bulunurken Türkiye erkek ve kadın milli voleybol takımları da Avrupa ve Dünya şampiyonalarında 2.lik ve 3.lük madalyalarına sahiptir.