Bir adam geldi ve efsane küllerinden yeniden doğdu
Bu öyküyü yazan ise küllerinden yeniden doğan İlkler Şehri Basketbol Takımı ve onu neredeyse tek başına sırtında taşıyan Kulüp Başkanı Osman Tekbaş…
Yılbaşı sebebiyle lige verilen 15 günlük arayla birlikte almış olduğu seri galibiyetlerle liderlik koltuğuna oturan İlkler Şehri Uşak Basketbol Takımı Kulüp Başkanı Osman Tekbaş ile süreci değerlendirmek üzere bir araya geldik. Gayet samimi geçen sohbetimizden önemli anekdotları da sizlerle paylaşmak istedim.
- Öncelikle takımımızın lige katılma sürecinden kısaca bahseder misiniz?
- Bu şehirde zaten yakın geçmişten kalma basketbol kültürü oluşmuştu. Şehirde karşılaştığımız insanlarla olan sohbetlerde geçmişe dem vurularak bunun devam etmesi yönünde telkinler alıyorduk. Ben ve yönetimdeki arkadaşlarımla birlikte bu hasrete kayıtsız kalamadık ve federasyondaki yetkililerle görüşmeye başladım. Uşak’taki basketbol sevgisinden geçmişte etkilendiklerini ve bu tip Anadolu şehirlerinden takımların ligde olmasını arzuladıklarını belirtmeleri üzerine bu takımı kurmak şart olmuştu. Takımımızdaki oyuncuların büyük bir kısmı şehrimizde efsane süper lig döneminde altyapımızı oluşturan genç oyunculardan oluşmaktadır. Bu kendi çocuklarımızı ligin tecrübeli oyuncularıyla takviye ederek geçen sezondan başlayarak kaliteli, yarışmacı ve kazanma isteği olan bir takım kurduk. Taraftarlarımız şundan emin olsunlar ki; geneli kendi altyapımızdan oluşturulan bu takımın sahada aldığı her başarı bu sebepten dolayı çok daha kıymetlidir.
- Mütevazı bir bütçeyle ligde yer aldığınızı biliyoruz. Muhakkak ki bunun zorluklarını da yaşıyorsunuz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
- Benim görev aldığım alt ligden süper lige çıkış ve süper ligde oynadığımız ilk 4 sezonda da bütçelerimiz hep böyleydi zaten. Mütevazı bütçelerle savaştık hep bu zorlu mecralarda. Bu zorluklar içerisinde elde edilen başarılar standart bir başarıdan çok daha değerliydi bizim için. Yine aynı durumda sahaya çıkıyor ve aslanlar gibi mücadelemizi veriyoruz. En düşük bütçeli takımlardan birisiyiz, sponsorsuz bir takımız. Oyuncularımıza bir yönetici gibi hiçbir zaman yaklaşmadık. Abisiyiz biz onların. Sahada ve bu şehirde yaşarken mutlu olmalarını sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu şartlar dahilinde şu ana kadar takımı getirdiğimiz noktada ortada. O zaman takdir edilmesi gereken bir nokta var ki; biz başarılıyız.
- Ligdeki durumunuz ve hedefleriniz nelerdir?
- Ligde çok şükür şu an lider olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yılbaşı dolayısıyla verilen aranın ardından 15 gün sonra 8 Ocak Pazar günü saat 15.00 da liderliğimizi korumak amacıyla yine çok ciddi bir rakip olan Konya Büyükşehir Belediyespor takımıyla yine evimizde karşılaşacağız.
Hedefimize gelince; bu takımı kurduğumuz andan itibaren dışımdan seslendiremediğim ama içimde fırtınalar koparan bir hedefim vardı. Şimdi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; biz 4 grupta yer alan 39 takım arasından şampiyon olarak üst lige çıkmak istiyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda, şehirdeki efsane yıllarımıza geri dönmek istiyoruz. Tabii sadece bizim istememizle olmuyor. Mülki amirlerimiz ve şehrin saygın işadamlarından da ciddi destekler bekliyoruz. Geçmişte şehrimizin tanıtımı ve bilinirliği anlamında en büyük katkıyı basketbol takımızdan almıştık. Buyurun bu şehri yine birlikte tanıtalım.
- Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
- Sizler gibi değerli basın mensupları aracılığıyla taraftarlarımızı bilgilendirmek ve yeniden basketbol algısını bu şehirde oluşturmak istiyoruz. Taraftar bizim için son derece itici bir güç. Zaten son maçımızı da net olarak seyircilerimizin takım yere düştüğü anda takımı ayağa kaldırmasıyla aldık. Bu sebeple son galibiyetteki puanları taraftarlarımız kendi hanelerine yazsınlar. Basketbol elit bir spor. Taraftarı da son derece elit. Yıllar önce oluşturan taraftar kitlemiz, aileleri ile birlikte tekrar tribünlerimizi doldurmaya başladılar. Onlardan ricam, geçmişteki başarıların en büyük sahibi olan taraftarlarımız mümkün olduğunca maçlarımıza gelsinler. Geçmişte en büyük problemlerimizden birisi; “Bu kadar seyirciyi nereye oturtacağız” idi. Bu tatlı derdi bizlere lütfen yaşatsınlar. Başımızın üzerinde yerleri var. Onlar otursun diye biz ayakta izleriz. Bundan da memnuniyet duyarız. “GELİN BU HİKAYEYİ TEKRAR BİRLİKTE YAZALIM”
Ayrıca taraftarlarımıza sesimizi duyurmamızı sağladığınız için sizlere de müteşekkirim.
(SALİH KILINÇ / HABER)
