Salih Kılınç

Salih Kılınç

Sayın Mehmet Altay, AK Parti Uşak Milletvekili

Öncelikle www.usakgundem.com ‘da 10 Ağustos tarihinde; “Uşak’ı sel basmış TOKİ evlerini metan gazı” başlıklı yazım hakkında göstermiş olduğunuz yakın ilgiye ve telefonla beni arayarak çok nazik bir üslupla bilgilendirmeye çalışmanızdan çok etkilendim.

Ayrıca konu ile ilgili; Aksaray Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Çevre Mühendisliği Bölümü 2 Değerli Hocamız; Sayın Dr. Öğ. Üyesi Sayın Şevket Tulun ve Sayın Doç. Dr. Melayib Bilgin tarafından hazırlanan raporu göndermenizde büyük incelikti. Çok teşekkür ediyorum.

https://www.usakgundem.com/usaki-sel-basmis-toki-evlerini-metan-gazi-makale,313.html

Sayın Vekilim:

AK Parti Uşak Milletvekili olarak 11 yıldır görev yapıyorsunuz. İyi niyetinizden şüphem yok. Dar gelirli insanların konut sahibi olması için sizde samimi olarak gayret ediyorsunuz. Buna şüphem yok.

Siz, bana son hazırlanan bu 8 sayfalık raporu gönderince, defalarca okudum. Kafamda birçok soru işareti oluştu. Tanıdığım çevremde bulunan konunun uzmanı çevre, inşaat mühendisleri, hocalar kim varsa takıldığım konuları danıştım.

Üzülerek söylemeyeyim ki; son hazırlanan rapor beni de uzman can dostlarımı da tatmin etmedi.

Peki, neden etmedi? İzninizle anlatayım:

Her şeyden önce, eski çöp alnında metan gazı var mı yok mu? Araştırması, zemin etüt araştırması ile eş zamanlı olarak bölgede yapılaşma başlamadan yapılmalıydı. Binalar bitmiş. 28 Temmuz’da metan gazı araştırması yapılıyor.

TOKİ’ye başlamadan önce verilen ÇED raporunda bulunan 2 bloğun yeri değiştirilmiş. Büyük bir ihtimalle altında olduğu için yeni vaziyet planında bu blokların altında muhtemelen çöp vardı. Çöp yoksa 2 bloğun yeri niçin değiştirildi?

Sağlık koruma bandı teşekkül ettirilmemiş. İZTEK tarafından hazırlanan raporda alanın koruma bandı ile çevrilerek yapılacak peyzaj mimarisi ile tamamen ağaçlandırma alanına dönüştürülmesi önerilmişti. Gaz yoksa burada niçin koruma bandı çekilmesi önerilmişti?

Aksaray Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda, İZTEK raporunda en fazla metan gazı ve deponi gazı dolu olduğu söylenen 5 nolu kuyunun 5 metre yakınına yeni bir kuyu açıldığından ve bu kuyuda gaza rastlanmadığından bahsediliyor.

Bu kuyuların bulunduğu alanda 8,5 metre çapında bir çöp yığını varlığından bahsediliyor. Bu çöp yığını ne olmuş? Başka bir alana mı taşınmış? Taşındıysa taşındığına dair herhangi bir ÇED raporu alınmış mı?

Uzmanlardan edindiğim bilgilere göre; deponi veya metan gazı anlık bir şekilde ölçümü yapılmıyor. Bu gaz sürekli dolaşan bir gaz olarak tanımlanıyor. Onun için belli bir yerde etrafı kapatıldıktan sonra ölçümlerin farklı zamanlarda ve farklı noktalardan yapılması gerekiyor. Gaz durağan olmayıp hareketli olduğu için sürekli farklı noktalara doğu gidip geliyor.

Raporu hazırlayan Aksaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği öğretim üyeleri; “Gaz ölçümünü biz yapmadık. Bize dışarıdan getirdiler” diyor. Raporda gaz numunesi alan ve ölçümleri yapan firmanın bu konuda lisansı olup olmadığı belirtilmemiş. Dosyada lisansı yok. Raporun içeriğinde numune alan firmanın lisans numarasının mutlaka belirtilmesi gerekmiyor mu?

İZTEK raporunda bahsedilen ve 8,5 metrelik çöp yığını yüzünden yeri değişen 2 bloğun bulunduğu vaziyet planına göre yeniden ÇED raporu alınmış mı?

Buradan çıktığı belirtilen ve yeni hazırlanan raporda yer alan 8,5 metre çapındaki çöplerle ilgili bilgiler yeni vaziyet planı ya da alındıysa yeni ÇED raporuna yansıtıldı mı?

Bu raporu hazırlayan 2 kişiden biri İZTEK raporunu hazırlayan ekipte yer aldığı için mi seçilmiş? İZTEK tarafından hazırlanan raporda yer alan bu kişi, bu raporda yazman gibi bir görevdeyken, niçin titri bulunan ve daha önemli görevler üstlenen isimlerden birisi seçilmemiş?

İZTEK raporunu hazırlayan bilim kurulunda; 9 Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Maden Mühendisliği Bölümü, Jeofizik Mühendisliği Bölümü gibi bölümlerden, prof, doç, yrd doç gibi titri bulunan 7 bilim insanı bulunuyor.

Aksaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Bölümü tarafından hazırlanan raporda ise niçin titri daha düşük bilim insanları seçilmiş? Niçin İZTEK raporunu hazırlayan bilim kurulunda her bölümden birer kişi olmak üzere toplam 7 bilim insanı varken;

Aksaray Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda niçin sadece Çevre Mühendisliği bölümünden 2 kişinin imzası yer alıyor?

BLOKLARIN ÇEVRESİ ÇÖP DOLU

Diyelim ki ölçümlerde metan gazına rastlanmadı. Yapılan evlerin ve bahçelerin altında da çöp yok. Ama 10 metre ileride çöp yığını olduğunu raporlar söylüyor. Metan gazı yoksa, çinko var, katmunyum var, atık yağ var, pil atıkları var.

Ortamdan oluşacak koku ve pislik insan sağlığını tehlikeye atmakta ve bu durum vicdanları rahatsız etmektedir.

Hatırlar mısınız? 26 Nisan 1986 tarihinde Ukrayna’da bulunan Çernobil Nükleer Santrali patlamıştı. Bu patlama esnasında Türkiye hiçbir zarar görmemişti. Aradan 10 yıl, 20 yıl geçtikten sonra Türkiye’de özellikle Karadeniz Bölgesinde kanser vakaları ve kansere bağlı ölüm vakaları artmıştı.

Evet, Türkiye patlama anında hiç zarar görmemişti. Mesafe uzaktı. Patlamadan sonra Çernobil Nükleer Santrali bir çöp yığınına dönmüş, kanser vakalarını bu nükleer çöp atıklarından hava ve rüzgârla gelen çeşitli maddeler tetiklemişti.”

Sayın Altay, iyi niyetle dar gelirli insanımızın konut sahibi olması için uğraşıyorsunuz Ona şüphem yok da…

Çöplükten ev falan alıp emlak zengini falan olmayı düşünmüyorum. Uşak için 11 yıldır yaptıklarınıza da teşekkür ederim.

Ancak, kafamda bu soru işaretleri olduğu sürece bu 729 konutta yaşayacak 3 bini aşkın insanın can güvenliği ve sağlığından emin olamayacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Kılınç Arşivi