DSÖ alarm verdi, ikinci ölümcül bulaşıcı hastalık! 7,5 milyon kişide tespit edildi!

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bir açıklama yaparak dünyanın ikinci ölümcül bulaşıcı hastalığını duyurdu. 2022 yılında dünya genelinde bu hastalık 7,5 milyon kişide tespit edildi.
DSÖ alarm verdi, ikinci ölümcül bulaşıcı hastalık! 7,5 milyon kişide tespit edildi!

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünyanın ölümcül ikinci bulaşıcı hastalığına dair açıklamalar yaptı. DSÖ’nün yayınladığı 2023 Küresel Tüberküloz Raporu’nda 92 ülke ve bölgeden verilerin alınarak incelendiği belirtildi. Rapora göre 2022 yılında dünya genelinde toplam 7,5 milyon kişiye tüberküloz teşhisi konuldu. Bu rakam 1995 yılından itibaren ulaşılan en yüksek rakam olarak kayıtlara geçti. DSÖ 1995 yılından itibaren tüberkülozu küresel takip listesine almıştı.

TÜBERKÜLOZ RAPORU YAYINLANDI!

Açıklanan DSÖ raporunda Covid-19 salgınının ardından 2022’de tüberkülozun teşhis ve tedavi hizmetlerinin yaygınlaşmasında küresel çapta iyileşme görüldüğü kaydedildi. Ancak belirlenen yeni hedeflere ulaşabilmek için küresel çapta hızlandırılmış çalışmaların zorunlu olduğunun altı çizildi.

2020 ve 2021 yıllarında yeni tüberküloz tanısı konan kişi sayısının küresel ölçekte azalmasının yüzde 60’ından fazlasının Hindistan, Endonezya ve Filipinler’deki vaka sayılarının azalması ile ilişkili olduğu belirtildi. Ancak bu azalma eğiliminde süreklilik sağlanamadı. Bu ülkelerdeki vaka sayıları 2022 yılında yükselmeye başladı ve 2019 rakamlarının üzerine çıkıldı.

DSÖ’nün raporunda 2021 yılında tüberküloza bağlı ölümlerin sayısının 1,4 milyon olduğu bildirilirken 2022 yılında bu rakamın 1,3 milyona gerilediği belirtildi. 2022 ile 2022 arasında pandemi sürecinde tedavilerde yaşanan aksamalardan dolayı yarım milyonu geçen sayıda insanın tüberküloza bağlı öldükleri tespit edildi. Ayrıca tüberkülozun HIV’li hastalar için ölümcül bir netice doğurduğu belirtildi.

DSÖ’nün raporunun sonuç kısmında ise çok önemli tespitler yapıldı. Tüberküloz nedeniyle geçmişte insanların büyük acılar çekerek hayatlarını kaybettiklerine dikkat çekilerek o dönem bu hastalığın nedenlerinin nasıl önleneceğinin bilinmediği belirtildi. Bugün ise bu hastalığın hem önlenmesinin hem de tedavi edilmesinin mümkün olduğu ifade edildi.