SOL Parti’den 8 Ekim Üretici Mitingi ’ne davet

SOL Parti Uşak İl Örgütü bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda; Uşak’ta 8 Ekim Cumartesi günü saat 15.00’da Atatürk Anıtı önünde “Üzüm, tütün, buğday bizim canımız” sloganıyla gerçekleştireceği Üretici Mitingine tüm Uşak halkı davet edildi.
SOL Parti’den 8 Ekim Üretici Mitingi ’ne davet

Basın açıklamasını yapan SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer, memleketin her yerinde üreticilerin, işçilerin, kadınların, gençlerin ve işsizlerin karnını doyurmaya, barınmaya çalışarak yaşadığını vurguladı.

Başer, “Emekçi halk zamsız geçen bir güne hasret bırakıldı. Üretici üretmeyi, toprağını bırakmamak, üretmek için icralarla, borç sarmalıyla savaşıyor. Gıdaya erişim, eğitim, sağlık, barınma imkânsızlaşıyor. Üreticiler topraklarını ekemiyor, ekse de emeğinin karşılığını alamıyor.

TEKEL’i özelleştirip, tütüne kota getiren tütün ithalatına ülke kaynaklarını aktaran, 2018 de kamuya ait 10 şeker fabrikasını özelleştirip, soframıza gelen şekerin dört kat fiyatına çıkmasına sebep olup, pancar üretimini sınırlandıran bu iktidar. Uygulanan neo-liberal politikalarla TARİŞ, Et-Balık Kurumu, Toprak Mahsulleri Ofisi gibi kamu kurumları işlevsizleştirildi. Çiftçi kendi başına bırakılıp, çaresizleştirilip, yalnızlaştırıldı. Üretici Ziraat Bankasına borçlu, icralık hale getirildi. Ülkede, Ege’de tarım arazilerini, maden şirketlerine peşkeş çekip, tarım arazileri bitiriliyor. Uşak’ta da Eşme, Ulubey’de madenden dolayı dereler ve çevre kirliliği üst boyuta tırmandı. Uşaklının kullandığı suyun üç katını madenler kullanıyor, suyu tüketiyor” ifadesini kullandı.

“ÇİFTÇİLERİN BORCU SİLİNMELİ”

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer, açıklamasına şöyle devam etti:

Açlık, kıtlık, gıda krizi derinleşmeden bu sorunların çözümleri belli olduğunu dile getiren Başer, “Geçimlik tarım yapan üreticilerin elektrik, su ve ziraat bankası borçları silinmeli. Elektrik ve mazot başta üretimin temel girdilerinde fiyat sabitlenmeli. Tekel ve özelleştirilen kamu kurumları demokratik işlevlerle donatılarak yeniden yapılandırılmalı. Taban fiyat üreticilerle birlikte ve insanca yaşayabilecek ücret olarak belirlenmeli. Kamu kurumları şirketlerin değil, üreticinin çıkarına destekleme alımı yapılmalıdır. Üretici su, tohum ve gübreye ücretsiz ulaşmalıdır. Sözleşmeli üretim sonlanmalıdır. Meralar hayvancılığı desteklemek için kullanılmalı. İthalatta gümrük vergisi indirimleri kaldırılmalı. Tarım ve gıda politikalarında şirketlerin değil, halkın talepleri belirleyici olmalı. Bu yoksulluğa, bu açlığa, bu karanlık gidişata dur demek, insanca yaşamak, sağlıklı gıda üretmek ve ucuz nitelikli gıda tüketmek için, birlikte yürüyelim.”

Üretici Ümmü Akbay da “Tütün, buğday, haşhaşı zor şartlarda ekiyoruz ama karşılığını alamıyoruz. Mazot, gübre, elektrik, su fiyatları arttı. Faturalarımızı ödeyemiyoruz. Pazardaki fiyatlar çok arttı ancak üreticilere bu fiyatlar yansımıyor. İnsanlar azıcık alıp gidiyor. Üretici para kazanamıyor, tüketici ise ürüne ulaşamıyor. Bizlerin kırmızı et ve balık alması zaten hayal oldu. 8 Ekim’de bütün sorunları çözmek için bir araya geleceğiz” dedi.