Önce “Mavilim mavişelim” türküsü söylüyorduk
Şimdi “Sarardım Ben Sarardım” türküsü söylüyoruz
İnşallah “Kızardım ben kızardım” diye bir türkü söylemeyiz
Sağlık Bakanlığınca yayınlanan koranavirüs vaka oranı haritasında Türkiye’nin batısında olup da mavi kategorisinde yer alan tek il olan Uşak’ta vakalar yükseldi.
Güncel verilere göre ‘sarı’ ya dönen ilimiz Uşak’ta artışın önüne geçilemezse yeni kısıtlamalar gelebilir.
Sağlık Bakanlığı tarafından 1 Mart tarihinde yayınlanan koranavirüs vaka oranı haritasında Türkiye’nin batısında olup da mavi kategorisinde yer alan tek il olan Uşak’ta bu başarıdan başta Saygıdeğer yöneticilerimiz olmak üzerine herkes kendisine pay çıkarmaya çalışmıştı.
Şimdi sararınca kimse sorumluluğu üzerine almıyor. Aslında sararmasında kimsenin öyle büyük bir kabahati de yok.
İngiltere, Brezilya, Japonya varyantı derken Türkiye genelinde vaka sayısı öyle hızlı arttı ki günlük 15 binlere dayandı. Uzmanlar 20 binlere dayanacağını tahmin ediyor.
Sonuçta güzel Uşak’ımız da Türkiye’nin bir ili. Uzayda falan değil. Ülkemde bunca artış olursa Uşak’ın da bu artıştan nasibini alması kaçınılmaz. Onun için tedbirli olmakta ve önlemlere sıkı sıkıya uymakta büyük yarar olduğunu düşünüyorum.
Uşak’ı daha önceki risk haritasında nazar boncuğu gibi batıda tek mavi il olmasında bana göre en büyük pay sağlık ekiplerinindir. Hepsine gönülden teşekkür ederim.
Kanımca, virüsün azalmasında en büyük etken, Uşaklının sürü bağışıklığı kazanmasıdır. Çünkü ben de dâhil, birçok hemşerimiz bu illete yakalandı. Neredeyse her evde bir hasta çıktı ve birçok hemşerimiz yakınlarını koranavirüs yüzünden yitirdi.
Yetkililerin Uşak için verdiği en son koranavirüs verilerine göre; ilimizde 25 bin 707 vakanın görüldüğünü, 660 kişinin yaşamını yitirdiği açıklanmıştı. (Bu sayılar neden halktan gizlenir? Onu da çok merak ediyorum)
Ben derim ki; artık şu maviydi sarıydı işini bırakalım. Tehlike büyük. Yangın hızla evimize yaklaşıyor. Gerekli tedbirleri alalım ve çok dikkatli olalım. Uşak’ta da koranavirüs illeti hızla yükselecektir. Bundan kaçış yok. Ben değil, bilim insanları söylüyor.
Şahsen cumartesi Pazar günleri eve kapanıp, alış veriş yapamamaktan, dostlarımla bir yerde oturup çay bile içemeyip bir şeyler atıştıramamanın mahrumiyetini bir kez daha yaşamak istemiyorum.
“Hasta olur muyum?” korkusu ile yaşamak istemiyorum.
Onun İçin değerli hemşerilerim, özgür kalabilmek için hepimiz çok dikkat edelim ve tüm pandemi kurallarına uyalım.
BELEDİYE BAŞKANIMIZDAN BİR TEK İSTEĞİM VAR
Uşak Belediye Başkanı Sayın Mehmet Çakın, 31 Mart 2019 tarihinde Uşaklının oyları ile başkan seçilmişti.
Yani bu yazıyı kaleme aldığım tarihlerde başkanlık koltuğunda tam 2 yılını doldurmak üzere.
Geçen 730 günde yaptığı yapamadığı birçok iş olmuştur kuşkusuz. Eleştiri hakkımı baki tutarak bu konulara hiç girmeyeceğim.
Başkan olarak Sayın Çakın’dan Uşak’ta yaşayan sade vatandaş Hidayet Kıran olarak bir tek isteğim var. Sadece bu isteğimi yerine getirmesini arz ediyorum.
Sayın Başkan!
Kalan 3 yıllık sürenizde Uşak için öyle yerine getirilmesi çok zor, hatta imkansız mega projelerle uğraşmak yerine, Allah aşkına şu bozuk cadde ve sokakları onarın yeter. Başka bir şey istemiyorum.
Benim 183 cm boyum var. Ama yarısı kazılı, yarısı tepe olan sokaklara girdiğim zaman boyumu sağ ayağımdan ölçersiniz 165 cm, sol ayağıma ölçerseniz 190 cm çıkıyor. Tüm Uşaklılar gibi bir ayağım hep çukurda kalıyor.
Bu ay kraterlerine benzeyen cadde ve sokaklara aracımla girsem böbrek taşlarımı düşürürüm. Hamile bir kadın aracıma binse aracımda doğum yapacak diye korkuyorum.
Uşak Belediye Başkanlığı koltuğunuzda kalan 1095 günlük sürenizde bu arızalı sokak ve caddeleri yapın. Başta ben olmak üzere tüm Uşaklıların duasını alır, Hacca gitmiş kadar sevap kazanırsınız.
