Hidayet KIRAN

Hidayet KIRAN

O yazıyı iyi ki yazmışım

Geçen hafta 2 bölümden oluşan Uşak ekonomisi ile ilgili bir araştırmamı kaleme almış ve sizlerle paylaşmıştım.

Yazımın 2. bölümünde Uşak sanayicisi ve işverenin bana vasıfsız işçi bile bulamadığından yakındıklarını sizlere iletmiştim.

https://www.usakgundem.com/yazarimiz-hidayet-kiran-arastirdi-pandemi-doneminde-usak-ekonomisi-ne-durumda-makale,195.html

Aynı yazıda, Afgan ve Suriyeli işçilerin iş disiplini olmadığı için tercih etmediklerinden ve şu anda Uşaklı işçinin ekmeğini ellerinden almak gibi bir tehlike olmadığından da bahsetmiştim.

Vay sen misin bunu diyen? Ne yalancılığımız kaldı, ne de patronların adamı olmadığımız.

Bir önceki yazımda birkaç sanayici ve işveren ile görüşerek araştırma yaptığımı açık ve yalın bir dille belirttim. Buna rağmen özellikle işçi kesiminden çok ağır ve haksız olduğuna inandığım eleştiriler alınca, madalyonun öbür yüzünü de çevireyim istedim.

Kendim, kamu emekçisi bir babanın oğluyum ve yıllarca hizmet sektöründe bende bir emekçi olarak çalıştım.

Gönlüm her zaman işçiden çalışandan yanadır.

Aslında bana özellikle işçi kesiminden yapılan eleştiriler, benim araştırmamın doğruluğun kanıtlıyor. Ne demişim araştırmamda; “Hani sürekli, üretimde yetişmiş eğitimli vasıflı elaman bulamamaktan yakınılır ya Uşaklı sanayici de vasıfsız elaman bulamamaktan yakınıyor.”

Bana yapılan eleştirilerde işçi kardeşlerimiz, “Çalışma koşullarının insanca olmadığından çalışmak istemediklerini” belirtiyorlar mı?

Bu da her durumda her durumda özellikle sanayide vasıfsız iş gücü açığı yaratıyor mu? Yaratıyor. İşte tam da dediğim bu.

İşçinin de hakkıdır. Çalışma koşullarını beğenmez. Daha insanca koşullarda çalışmak ister. Saygı duyarım. Ancak bu başka bir şey. Konu 7/24 çalışan Uşak sanayisinin vasıfsız işgücü bulmada sıkıntı çekmesidir. Demeye çalıştığım bu.

Yabancı işçi çalıştırma konusuna gelince: “Uşaklı sanayici yabancı işçi tercih etmiyor” demişim. Yine bir önceki yazımda Uşak’ta 9 bin civarında yabancı kökenli mülteci yasadığını, çalışmayan kadın ve çocukları düştüğümüzde şimdilik kaydı ile Uşaklı işçinin ekmeğini tehdit etmediğini belirtmiştim.

Buna rağmen, gerek ucuz işgücü olması gerekse işgücü açığını kapatmak için yabancı işçi çalıştıran işveren yok değil. (Son iş kazasında olduğu gibi)

Aslında ülkemizdeki çalışma yasalarına göre yabancı işçi çalıştıracak işletmenin 100 bin Dolar’ın üzerinde sermayesi olması gerekiyor. Yani çalıştıran da kaçak çalıştırıyor demektir.

Son olarak;

İyi ki o araştırmamın sonuçlarını yazmışım. Yazmasam Uşak’ın emekçileri derdini anlatamazdı. Her ne kadar beni yalancılıkla suçlasalar da www.usakgundem.com İnternet Haber Sitesi sayesinde sıkıntılarını ve çalışma koşullarını dile getirme fırsatı bulmuş oldular.

Ancak, Uşak’ta yaşayan tekstil işçileri, haklarını sadece sosyal medyadan beni eleştirerek aramak yerine, artık sendika mı olur dernek mi olur? Bir şekilde örgütlenseler daha iyi olmaz mı?

Hem o zaman bizde işçi kardeşlerimizin sıkıntılarını ve çalışma koşullarını benim yazı ve araştırmalarıma tepki şeklinde sosyal medyadan değil de birinci ağızdan öğrenip işveren – işçi şeklinde karşılıklı verme olanağına kavuşuruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hidayet KIRAN Arşivi