Ramazan’da Uşak’ta Gidilecek Kutsal Mekânlar

İçerisinde bulunduğumuz Mübarek Ramazan Ayı nedeniyle sizler için Uşak’ta manevi değeri olan mekanları derledim. Bir İstanbul, bir Bursa kadar çok kutsal mekan olmasa da Uşak’ta da; kimisi rüyasında Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V) bir sözünü emir kabul ederek, Horasanlardan Kırşehir’den, at sırtında ya da yayan Uşak’a gelmiş, zamanın alimi, sözü geçen büyüğü, evliyası olarak buralarda vefat etmiş. Ama hepsinin ortak noktası hayatlarını Allah’ı anlatmak, Peygamber’in (S.A.V) yaşantısını duyurmak üzer
Ramazan’da Uşak’ta Gidilecek Kutsal Mekânlar

Hacım Sultan: Hacım Sultan Hacı Bektaşi Veli'nin öğrencilerinden ve halifelerindendir. Horasan'dan gelmiş ve ona mürit olmuştur. Asıl adı Recep'tir. Hacım Sultan'ın dergahtaki görevi kilerci idi. Diğer adı da Kolu Açık Hacım Sultan'dır. Velayetname’sine göre; Hünkar, batın kılıcını Hacım Sultan'a verir. " Erenler meydanında cellatlığı sana verdik. Fakat haksız iş yapma, sana zararımız dokunur" der. Hacım Sultan kılıcı alır. O sırada meydan sakası merkebiyle mutfağa su götürmektedir. Hacım Sultan kılıcı denemek ister. Merkebe vurur. Merkebi belinden ikiye böler. Hünkar bunu duyunca "Kolları tutulsun" der. Hacım Sultan çolak olur. Çok üzülür. Pişmanlıkla arkadaşlarını hünkâra gönderir. Arkadaşları onun için af dilerler. Hünkar affeder ve "kolu açık olsun" der. Böylece kolları eski haline döner. Daha sonra adı Kolu Açık Hacım Sultan olur.

Hacım Sultan 1305 yılında Uşak'a gelmiş ve Hacım Köyünün olduğu yere yerleşerek şeyhi Hacı Bektaş-i Veli'nin izinde tarikatı temsil etmiştir.

Hacım Sultan'ın türbesi de Uşak'ta Sivaslı İlçesine bağlı Hacım Köyü'ndedir. Uşak’a 27 kilometre uzaklıkta Uşak cezaevi giriş kapısı önünden güneye gitmek sureti ile kolayca ulaşılabilinir. Hacım Sultan Türbesi, Ege Bölgesi'nin en önemli kültür varlıklarından biridir.


 

Kabaklarlı Şeyh Alaaddin Uşşaki : Kabaklarlı Şeyh Alaaddin Uşşaki Hazretlerinin ne zaman doğup ne zaman öldüğüne dair kesin bir bilgi mevcut değildir. Halveti yolunun ileri gelen büyüklerindendir. Halvetiliğin 3’cü asıl şubesi olan Ahmediyye tarikatının kurucusu Yiğitbaşı namı ile tanınan Şeyh Ahmet Şemseddin Efendinin hocası ve mürşididir. Akhisar’a bağlı Göl Marmarası’nda doğan Şeyh Ahmet Efendi Uşak’a gelerek normal medrese eğitimini tamamlamıştır. Medreseden diplomasını aldıktan sonra Şeyh Alaaddin Uşşaki Hazretlerinin mensup olduğu tarikata katılarak O’ndan tarikat ve feyiz alarak seyr-ü sülukunu tamamlamıştır. Allaaddin Uşşaki’yi 1486 tarihinde Sultan II. Beyazıd’ın padişahlığı sırasında İstanbul Koca Mustafa Paşa’da Hazreti Cemalinin ilim dergâhındaki arifler arasında görmekteyiz. Hazreti Cemal Halveti, Halvetiliğin ikinci ana kolu olan Cemaliyye tarikatının kurucusudur.

Hazreti Şeyh Cemal Halveti bu dergâhta 9 yıl ümmetin irşadı ile çalışmış olduğuna Şeyh Alaaddin Uşşakinin ne zaman köye döndüğüne dair bir bilgimiz mevcut değildir. Bu durumda Yiğitbaşı Ahmed Şemseddin Efendinin Şeyh Alaaddin Uşşakiden hilafetini Şeyhin İstanbul’a gidişinden önce mi yoksa sonramı aldığı konusu açıklığa kavuşturulamamıştır. Bizim naçizane tahminimiz bu hilafetin Şeyhin İstanbul’a gitmesinden önce gerçekleştiği yönündedir. Köydeki türbesi kapısı üzerinde çok bozuk bir yazı ile yazılı kitabe de bizi fazla aydınlatmamaktadır. Kitabe şöyledir:

“Buldu bu cami, türbe, izzet, şeref ile

İlahi bâniye ecirver olmaya telef sayi”

Şeyh Alaadin Türbesi, Uşak merkeze bağlı Kabaklar Köyündedir. Ankara yolu üzerindeki Çarıkköy içinden rahatlıkla gidilebilinir.

Bulduk Dede: Uşak ilinin ilk Türk yerleşimi olarak bilinen Doğala-Aybey hattı üzerinde Bulduk Dede namıyla meşhur bir ulu zat bulunmaktadır.(Muzaffer Mert Okul arkası) Bu türbenin kapısında kim tarafından yazıldığı bilinmeyen bir bilgilendirme tabelası bulunmaktadır. Ve şöyle yazar ; Ruknettin Doğan Baba-Bulduk Dede-Karabağlı-gelişi miladi 875...

UŞAK SİVASLI SAMATLAR KÖYÜNÜN KURUCUSU-SAMUT DEDE

1300'lü yıllarda Samit Dede diye gelen biri köyü kurmuştur. Halen mezarı köy çıkışında durmaktadır. Bektaşîlerde, ocak, baba postu, gayb erenleri postu gibi makamlar vardır. Birisi, bir başka yerde vefat ederse, memleketinde veya hatırasını taşıyan bir yerde, ruhuna Fatiha okunmak ve onu anmak üzere yapılan merkada "Makam" denir.

Tekke, Kangal ilçesine bağlı Tekke köyündedir. Samut Baba’nın türbesi altıgen planlı olup, piramit kubbelidir. Mimari yapı bakımından Selçuklu kümbetlerine benzer. Giriş kapısı üzerinde 981(1573) tarihi vardır. Buna göre Samut Baba 16.yüzyılda yaşamıştır. Sivas yöresindeki en eski tekke şairidir. Menkıbeler onu 1V. Murat’la çağdaş gösterip, onun kerametlerinden bahseder. Bağdat Seferi 1638 yılında yapılmış olduğuna göre, Samut Baba’nın 1V. Murat’la görüşüp, O’nu ve ordusunu ağırlaması imkansızdır.[3] Her yıl 21 Mart’ta Kangal’ın Karanlık, Çaltepe, Mamaş, Daylı, Topardıç, Kavak...köylülerince ziyaret edilmekte ve dini törenler yapılmaktadır.

.DERUNI ALI EFENDI: 18nci yüzyılda Topkapı Sarayı içindeki Enderun'dan yetişmiş, yüksek rütbeli bir devlet memuru olması beklenirken islediği bir suç yüzünden Uşak’a sürülmüştür. Büngüldek Camii avlusu içinde bir medrese açmıştır. Kendisi aslında hurafelere karsı çıkan bir alim olmasına rağmen ölümünden sonra hakkında birçok rivayet uydurulmuştur. En ünlüsü kisin ortasında bağından buğusu üstünde taze üzümler getirip ikram etmesidir. Cin taifesine mektuplar yazdığı söylenir. Kendisinin iyi bir divan sairi olduğu biliniyor.

 YÖRU DEDE: Uşşakiye Tarikatı’nın kurucusu Şeyh Hüsamettin’in Burma Cami yakınında bir manevi mekânı vardı (Asil türbesi İstanbul, Kasımpaşa’dadır). Burada bir mum yakma veya ufak bir akçe karşılığı dileklerde bulunulurdu. Ama bu dedenin esas "ihtisası" yürümesi gecikmiş çocukları yürütmesiydi. Böyle çocuklara cuma günleri türbenin etrafında üç kere tur attırılırdı.

HACI KEMAL TURBESI: Germiyanoglu Süleyman Şah’ın damadı, aynı zamanda Yıldırım Beyazıt’ın bacanağıydı. Türbesi bugün de mevcuttur. Sağlık, bilhassa sıtmadan kurtarma konusunda çok unluydu. Türbe parmaklıklarına çaput bağlanırdı. Ama aslında her derde deva idi. Bendeniz de ilkokula giderken eger dersime çalışmamışsam yolumu değiştirir Hacı Kemal Dede'ye öğretmenim beni tahtaya kaldırmasın diye dua ederdim.

HACIKADEM TURBESI: Hacıkadem Koyu'nun koruluğunu korurdu. Korudan yas ağaç kesenlerin buradaki dede tarafından çarpılacağına inanılırdı.

KARADEDE: Osmanlı arşivi 1676 yılı Kütahya Livası(ili) Uşak Kazası Avarız Defteri kayıtlarında "KARHAK DEDE" olarak kayıt edilen zatın Uşak'a hangi dönemde geldiği ile ilgili bir kayıt mevcut değildir. Mustafa Çetin Varlık, “XVI. Yüzyılda Kütahya Sancağı’nda Yerleşme ve Vergi Nüfusu”, Belleten, LII / 202, Nisan 1988 isimli akademik çalışmasında "Karhak Dede" Mahallesi ve yatırının 1520 yılı kayıtlarında da aynı isimle anıldığı görülmektedir. Muhtemelen daha sonra halk arasındaki deyimiyle “Karhak Dede” “Kara Dede” oldu. Yatırı Uşak Atatürk Lisesi arakasındaki eski Kara Dede Mezarlığı tabir edilen yerdedir. Uşak belediyesi tarafından yeniden restore edilmiştir.

Bu yazının hazırlanmasında, Uşak Eskuder Başkanı Sayın Ömer Aşçı ve Değerli araştırmacı Sadık Uşaklıgil’in çalışmalarından yararlandım. Bu iki değerli araştırmacımıza çok teşekkür ediyorum.

 DERLEME (SALİH KILINÇ)