Manisa’da 3 bin yıllık ölü helvası geleneği devam ediyor

Manisa’nın Gördes ilçesinde geçmişi Orta Asya’ya kadar dayanan ölü helvası geleneği hala devam ettiriliyor. Yapımının zahmetli olmasına rağmen 3 bin yıllık gelenek bölgedeki vatandaşlar tarafından yaşatılmaya devam ediliyor.
Manisa’da 3 bin yıllık ölü helvası geleneği devam ediyor

Manisa’da un, irmik, şeker ve fıstıktan yapılan ölü helvası geleneği devam ettiriliyor. Yapımı sırasında kesinlikle dibinin tutmaması gerektiği için sürekli olarak karıştırılması gereken helva yapıldıktan sonra gençler tarafından bütün mahalleye dağıtılıyor.

BİR SAAT BOYUNCA KARIŞTIRILIYOR

Kökeni Orta Asya’ya kadar dayanan 3 bin yıllık ölü helvası geleneği özellikle Manisa’nın kırsal kesimlerinde oldukça zahmetli olmasına rağmen yaşatılıyor. Köz ateşi üzerine yerleştirilen büyük kazanlar içinde un, su ve şekerin yaklaşık bir saat boyunca hiç durmadan karıştırılmasıyla yapılan ölü helvası Anadolu’daki dayanışmanın da en güzel örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor.

aw081863-02.jpg

3 BİN YILLIK BİR GELENEK

Yaklaşık 3 bin yıllık bir gelenek olduğu söylenen ölünün arkasından yapılan un helvası geleneği, Manisa’nın Gördes ilçesinde yaşatılıyor. Yapımı zahmetli olan ve közde yapılan helvanın bir saat boyunca hiç durmadan karıştırılması gerekiyor.

Anadolu’nun en yaygın geleneklerinden biri olan ölü helvası yapımı, Manisa’nın Gördes ilçesine bağlı Güneşli Mahallesinde yaşatılıyor. Un, irmik, şeker ve fıstıktan yapılan un helvasının en önemli özelliği ise közde pişirilmesi ve sürekli karıştırılması. Köz elde edebilmek için büyük odun parçaları yakılarak köz haline gelmesinin ardından üzerine kazan koyularak ısıtılan yağa belirli aralıklarda un ve irmik ekleniyor. Unun rengi pembeleşmeye başlayınca başka bir ocakta pişen su ve şekerden oluşan şerbet daha sonra bu kazanla karıştırılarak helva yapılıyor. Oldukça zahmetli olan helvanın dibine tutmaması için sürekli karıştırılması gerekiyor. Karıştırma sırasında dayanışmanın en güzel örneklerinden biri sergilenerek başta ölen kişinin yakınları olmak üzere herkes helvanın yapımına katkı sağlıyor. Helva piştikten sonra, kaşıkla tepsilere dizilerek bütün mahalleye gençler tarafından dağıtımı yapılıyor.

aw081863-01.jpg

ÖLÜ HELVASI TARİFİ

Helva geleneğinden ve yapımından bahseden Güneşli Mahallesi sakinlerinden Zekeriya Kaymak, “Genelde ölenin ardından 3. günü yapılır. Sadece cenazelerde yapılacak diye bir şey yoktur aslında. Hayır olarak da yapılır. Yapımı zordur. Un helvası olarak adlandırılır. 10 kiloya un a 20 kilo su, 20 kilo şeker koyulur. Önce kavrulması lazım. Belirli bir yağ miktarı vardır. Tam kızarma anına geldiğinde fıstık katılır. Tam pembeleşmeye başlayınca suyu katılır. Tüm hayırlarımızı Allah kabul etsin, ölmüşlerimizin ruhuna değsin” şeklinde konuştu. Bölgedeki halk her yıl yaptığı bu helvayı gençlerin yardımı ile dağıtıyor.