Blaundus antik kentinde bulunan heykeller heyecan yarattı

Ulubey ilçesinde yer alan Blaundos antik kentinde bereket tanrıçası Demeter’e adanan tapınak alanında 2 erkek heykeli bulundu.
Blaundus antik kentinde bulunan heykeller heyecan yarattı

Blaundos Antik Kenti kazı Başkanı Prof. Dr. Birol Can, bulunan 2 erkek heykelinin Blaundos araştırmalarına ışık tutacağını belirtti. Uşak Valisi Funda Kocabıyık da ortaya çıkan yeni eserleri heyecan verici bulduğunu belirtti.

Ulubey İlçemizde bulunan antik Blaundos kentinde 2021 yılı kazılarının son günlerinde 2 erkek heykeli bulundu. Heykeller, Bereket Tanrıçası Demeter adına yapılan bir kutsal alanda ele geçti.

Çalışmalar hakkında bilgi veren Kazı Başkanı Prof. Dr. Birol Can; “Bereket Tanrıçası Demeter’e adanmış olan tapınak alanında  2 erkek heykeli bulduk. Heykeller birisi giyinik, diğeri ise kısa pelerinli erkek heykelleri.  Pelerinli heykelin başı, sağ kolu ve ayakları yok. Bu heykellerin tapınak alanına alt olup olmadığını henüz bilemiyoruz.

Heykelini bulduğumuz kişiler onurlandırılmış kişiler olabilir” bilgisini verdi.

Uşak Valisi Funda Kocabıyık da yeni bulunan heykeller hakkında düşüncelerini; “Blaundos Antik Kenti’nde devam eden, yakın takipçisi olduğumuz kazı çalışmalarında yeni çıkan bir eser  bizleri heyecanlandırdı. Eserlerin bulunduğu 2000 yıllık Ceres Tapınağı (Demeter Tapınağı)

Roma İmparatoru Claudius dönemine tarihleniyor.” şeklinde dile getirdi.

(SALİH KILINÇ / HABER)

Demeter Kimdir?

Demeter; Yunan Mitolojisinde tarım, bereket, hasat, mevsim ve anne sevgisinin tanrıçasıydı. Hesiodos’a göre Kronos’la Rheia’nın ikinci kızı olduğu söylenmektedir. Tanrıların en büyüğü ve en kudretlisi olan Zeus, dördüncü evliliğini onunla yapmıştır. Roma Mitoloji’nde ise kendisine, Ceres denilirdi. Heykellerinde, sağ elinde bir buğday başağı sol elinde ise yanan bir meşale ile simgeleştirilmiştir. Toprak tanrıçası olarak, dünyaya yakın olmayı tercih ettiğinden, Olympos Dağı‘nda fazla zaman geçirmezdi. Yeraltı dünyasında, kalmayı tercih eden Hades’in aksine Demeter, Olympos tanrılarının topraklarına ya da kurullarına katılırdı. Varlığı dünya da en fazla hissedilen tanrı oydu. Olympos Dağı’ndaki tanrılar ile mukayese edecek olursak, dünya üzerine daha fazla egemendi.

Demeter; Yunan Mitolojisinde tarım, bereket, hasat, mevsim ve anne sevgisinin tanrıçasıydı.

Genel olarak, iyi kalpli, cömert bir tanrıça olarak görülmekteydi ve eski Yunanlıların en sevdiği tanrı olarak bilinmektedir. Bunun bir başka nedeni ise, insanlarla fazla zaman geçirmesi olabileceği düşünülmektedir. Hasat ve tahıl tanrıçası olduğundan, eski insanlar gerekli olan yiyeceği sağlamak için, ona bel bağlıyorlardı. Bunun yanı sıra Demeter, yok etme ve yaratma gücüne sahip olduğundan insanlar onu hoş tutmak için de çaba harcıyorlardı.

Demeter’in Gazabı

Demeter, yardımsever olmasına ve insani insani duygular taşımasına rağmen, öfkelendiği zamanlarda fazlasıyla acımasız olabiliyordu. Mesela, Persephone (Demeter’in Zeus’tan olan kızı) ortadan kaybolduğunda Demeter’in üzüntüsü insanlara zor zamanlar yaşatmıştır. Demeter‘in acımasızlığı, onun hışmına uğrayan ve düşüncesiz bir genç olan Erysichthon’un öyküsünde de anlatılmaktadır. Erysichthon, Dotion kralının oğluydu. Şenliklerde kullanmak için, büyük bir alan oluşturmak istiyordu, fakat bunun için fazlasıyla kereste gerekiyordu. Erysichthon tanrılara saygısızlık edercesine, Demeter‘in kutsal meşe ormanına girip, ağaçları kesmek istedi. Erysichthon baltayı vurunca, ağaçlardan kan fışkırmaya başladı.

Yoldan geçen biri, onu durdurmak istedi ama Erysichthon işine karışan bu adamın kafasını kesti. Ormana saldırısı sürünce, ağaçların ruhları çaresizlik içinde tanrıça Demeter‘e yalvardı. Demeter rahibe kılığına bürünerek, Erysichthon’un yanına geldi ve ağaçları kesmemesi için yalvardı ama adam onu dinlemedi. Bunun üzerine Demeter ona gitmesini emretti. Sıradan bir rahibenin, küstahlığını gülerek karşılayan adam, onu baltasıyla tehdit etti. Demeter ona işine devam etmesini, zira o tören alanına ihtiyacı olacağını söyleyerek Erysichthon’un yanından ayrıldı.

Erysichthon’un saygısızlığı karşısında endişeye kapılan Demeter, onu cezalandırmak için Peina’dan yardım istedi. Peina bu istediği kabul ederek adamın peşine düştü. Peina, Erysichthon’u ne kadar yerse yesin sürekli bir açlık duymaya mahkum etti. Erysichthon birkaç gün içinde, tüm servetini yiyeceğe harcamasına karşın, açlığını bir türlü giderememiştir. Babasına yiyecek bulmak için, kendisini esir pazarında satan kızı dışında, elinde avucunda hiç şey kalmamıştı. Sürekli açlık hissettiği için, kendi bacaklarını yemeye başladı ve zaman içinde kendi etini yiye yiye öldü. Bu anlatında görüldüğü gibi, ölümlülerin tanrılara karşı gelmesi hiçte akıllıca olmuyor.