8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve Uşak’ta kadınların isyanı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, aslında korkunç ve üzücü bir olaya ithaf en ortaya çıktı.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve Uşak’ta kadınların isyanı

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000′i aşkın kişi katıldı.

26 – 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

Uşak’ta da buna benzer bir olay 1908 yılının Mart ayında da yaşanmış ve tarihe “Tarak Yağması” olarak geçmiş.

Bu olayı araştıran Değerli Hocamızı ve hemşerimiz Sadık Karahan, Uşak’ta 113 yıl önce yaşanan ve başrolde Uşaklı kadınların olduğu “Tarak Yağması” olayını şöyle kaleme alır:


 

USAK'TA KADINLAR ISYANI...

1908 yılının Mart ayında bir gün Uşak’ta toplanan yüzlerce köylü kadın şiddetli bir protesto eylemi yaparak Türkiye’nin ilk iplik fabrikalarından olan Tiritoglu, Yılancı ve Bacak fabrikalarını yerle bir edip yağmaladılar.

Birbiri ardınca açılan bu fabrikalar cevre köylerde Uşak halı sanayisi için el ile ip eğirerek geçimlerini sağlayan binlerce köylü kadını bir anda issiz bırakmıştı.

Zaten birkaç yıldır üst üste kuraklık vardı. Devlet vergi üstüne vergi koyuyordu. Pek çok köylü açlık sınırına gelmişti.

O zaman henüz gizli bir örgüt olan İttihat ve Terakki mensubu yeni Uşak Kaymakamı İshak Tevfik Bey'in de el altından kışkırtmalarıyla birbirinden uzak köylerin kadınları ayni gün Uşak’ta toplandılar. Ellerindeki çıkırık ve kirmanları havaya kaldırıp sanki pankart gibi kullanarak büyük bir protesto gösterisi yaptılar.

Fakat sonra is çığırından cıktı. Kalabalık, fabrikalara hücum ederek çok büyük tahribat ve yağma yaptılar. Devlet görevlileri halka karsı alttan almayı tercih ettiler. Önce görevden alınan kaymakamı bile tekrar görevine oturttular.

Ama olaylar yatışmıyordu. Bazı fabrika sahiplerinin geriye kalan makine parçalarını olsun yağmurdan koruyabilmek için çatılarını tamir etmelerine bile halk engel oldu. Sonunda Bursa'dan gönderilen müfettiş Daniş Bey, tutuklanmış olan birkaç kişiye fabrika sahiplerinin elini öptürerek olayı küllendirmeyi basardı.

Fabrika sahiplerinin başka da çareleri yoktu. Bu tutuklu birkaç yoksul kişinin meydana gelen zararı karşılamalarına zaten olanak yoktu.

Ama devlet, halkın tekrar ayaklanacağı korkusundan fabrikaların yeniden açılmasını bürokratik oyunlarla 10 yıl kadar geciktirdi.

İktisat tarihimizde bu olaya "Tarak Yağması" deniyor.