Türk kahvesinin bol köpük sırrı çözüldü!

Bol köpüklü Türk kahvesi yapmak her zaman mümkün olmayabiliyor. Türk kahvesinde bol köpük yaptıran pişirme yönetimini işin ustaları açıkladılar.
Türk kahvesinin bol köpük sırrı çözüldü!

Türkiye’de kahve yetişmemesine rağmen sadece pişirme yöntemi ile tüm dünyaca ün yapan Türk kahvesini ideal kıvamda pişirmek büyük bir maharet istiyor. İdeal Türk kahvesi bol köpüklü olmalıdır. Köpüksüz olan Türk kahvesi hiç makbul değildir. Bundan dolayı Türk kahvesinde bu ideal kıvamı tutturabilmek büyük maharet istiyor. Türk kahvesi pişirmenin püf noktalarına dikkat edildiğinde ise lezzetine doyulmayan Türk kahvesi yapılabiliyor.

TÜRK KAHVESİ NASIL PİŞİRİLMELİ?

Türk kahvesinin pişirilmesine başlamadan önce bir hazırlık aşaması bulunmaktadır. Öncelikle iyi bir kahve pişirmek için kaliteli ve taze kahve kullanılmalıdır. Kahve alındığında tazeliğinin korunması için mutlaka kapalı bir kavanozda veya benzer bir kapta ağzı sıkı sıkı kapanacak şekilde saklanmalıdır.

Kahve pişirmeye başlamak için cezveye ilk olarak kahve eklenmelidir. Bu kahvenin ne kadar olacağı damak tadına göre belirlenir. İdeali ise her fincan için 2 çay kaşığı kahve eklemektir. Bunun ardından ise eklenecekse şeker eklenir ve bu şeker kesinlikle küp şeker olmalıdır. Asla toz şeker kullanılmamalıdır. Sonrasında ise su eklenir. Kahve yapmak için eklenecek olan su kesinlikle soğuk olmalıdır. Tüm bu işlemlerin ardından cezvedeki karışın çok iyi karıştırılmalıdır. Su, kahve ve şeker özdeşleşmeli ve suyun üzerinde kahve tozları kalmamalıdır. Bu işlemler sırası ile yapıldıktan sonra ise pişirmeye geçilir.

Türk kahvesi en güzel kısık ateşte pişirilir. Kısık ateşte yavaş yavaş pişen Türk kahvesinde hem lezzet açığa çıkacak hem de bol köpük oluşacaktır. Cezveden kahvenin kaynamaya başladığına dair sesler gelmeye başlarken kahve ateşten alınır ve üstünde oluşan köpükler alınıp fincana konulur. Sonrasında ise kahve yeniden pişirilmeye devam edilir. Bir taşım daha kaynayan kahve fincana dökülür ve bol köpüklü Türk kahvesi elde edilir.