Salih Kılınç

Salih Kılınç

İğneyi kendimize çuvaldızı başkasına

Sanırım birkaç ay önceydi. Tam hatırlamıyorum. Bir yazımda ya da bir haberimde “6 İlçesi bulunan Uşak” diye bir cümle geçmişti.

Hatırı sayılır miktarda okurum beni Uşak’ın kaç ilçesi olduğunu bilmemekle suçlamış, hatta birisi de “Bunu yazarken kafan güzel mi?” diye suçlamıştı. (Uşak'a bağlı Merkez, Banaz, Eşme, Karahallı, Sivaslı ve Ulubey olmak üzere 6 ilçe, 5 belde ve 245 köy bulunmaktadır. Merkez İlçe 29 mahalleden oluşur. Aslında Uşak isminde tek başına bir yerleşim alanı da yoktur. Yukarıda sayılarını verdiğim yerleşim alanlarının toplamı Uşak vilayetini oluşturur)

Geçen hafta da Uşak Belediyesi tarafından Uşak Yemek Kültürünü tanıtmak amacıyla düzenlenen bir programa, Türk Yemek Sanatları uzmanı ve televizyon programcısı Şef Ramazan Bingöl’ün katıldığını ve Ulubey ilçemizin meşhur ‘demir tatlısına’ bayıldığını ve çokça yediğini belirtmiştim. (Bu haber Türkiye’de çok sayıda ulusal ve yerel basında da gündem oldu)

Gerek habere yorum yazan gerekse bana ulaşan birçok okurum, demir tatlısının ne olduğunu bilmediğini ve hiç yemediklerini söyledi. Belki de Ulubey ilçemize özgü bir yemek olduğu ve orada yapıldığı için tadamamışlardır. Ona bir diyeceğim yok.

Ama asıl üzüldüğüm nokta şu: Derya içerisinde yaşayıp da deryayı bilmeyen balık misali, birçok can Uşaklım Uşak coğrafyasını, Uşak kültürünü ve Uşak gastronomisini bilmiyor.

Uşak Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından 3 hafta önce TRT Sanatçısı kabak kemane üstadı ve THM yorumcusu Sayın Uğur Önür, saz arkadaşları ile AKM’de nefis bir konser vermişti. Konserin açılış türküsü olan “Ördeğime Kaz Diyorlar” adlı türkünün Burdur’da çok meşhur olduğunu, türküye klip çekmek isterken, türkünün Uşak türküsü olduğunu ve bunun üzerine bu güzel Uşak türküsüne Uşak’ta klip çekmenin yakışacağını söylemiş ve klipi Uşak’ta çekmişti. Mesela bende bu güzel Uşak türküsünü hiç bilmiyordum. Duyunca kendimden utandım.

Bu arada Uşak İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Sabri Ceylan Hocam ve ekibi Uşak kültürünü her yönden tanıtmak için çok güzel işlere imza atıyorlar. Kendilerine çok teşekkür ederim.

Ancak, Uşak’ın tanıtımı konusunda alınacak daha çok yolumuz var. Yıllardır, Uşak’ı önce Uşaklıya tanıtamamışız. Tüm bunları kimseyi küçük görüp horladığım için yazmıyorum. Yanlış anlaşılmak istemem. Sadece büyük bir eksikliği tespit ediyorum.

Uşaklı olarak, mahallemizi, köyümüzü, türkümüzü, yemeğimizi folklorumuzu bilmezsek ne kadar Uşaklı olabiliriz ki?

Onu da geçtim. İçerisinde doğup büyüdüğümüz, bizi biz yapan Uşak’ı biz tanımıyorken ele güne nasıl tanıtacağız? Tanıtamıyoruz zaten.

Murat Dağı’na hiç gitmemişsek, Uşak’ın suyunun tamamının Bu gizemli dağdan geldiğini bilemeyiz. Bilmezsek suyumuzu yok edecek maden çalışmalarına karşı duramayız ve susuz kalırız.

Demir tatlısını, aslında deve etinden yapılan ebem köftesini, hamursuzunu, sinilisini bilemezsek, il dışından gelen konuklarımıza, ya Adana ya da Urfa kebap yedirir, tatlı niyetine de ya Antep baklavası ya da Hatay künefesi yediririz.

Ondan sonra da; “Uşak’ın nesi var?” diye birbirimize sorarız. Aslında dışarıdan gelip Uşak’ta biraz kalanlar, Uşak’ın hazinelerini bizden iyi keşfediyor.

Haydi Uşaklım!

Gayret senden bereketi Allah’tan

Bugünden tezi yok. Uşak’ı tanımaya başlayalım. Biz tanıyalım ki, el aleme de tanıtalım…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Kılınç Arşivi