Geçtiğimiz Cumartesi akşamı, İlimiz Atatürk Anıtı önünde AK Parti Uşak Teşkilatı tarafından düzenlenen; “AK Parti’nin Kuruluşunun 21. Yıldönümü” törenleri vardı.

Allah uzun ömür versin 80 yaşlarında bir annem var. Hacı Kamer Satılmış, her Cumartesi akşamı onunla vakit geçirir, birlikte yemek yer sohbet ederiz. Onun kutlama etkinliklerine katılamadım.

Ancak eşimle eve giderken, saat 21.00 sıralarında önce cılız bir mehter marşı sesi duyduk. Sonra Tiritoğlu Parkı’nın köşesinden baktığımda alanda çok az insan olduğunu gözlemledim. AK Parti Uşak İl Teşkilatı tarafından sosyal medyada paylaşılan fotoğrafları da tek tek inceledim. Gerçekten katılımcı sayısı diğer etkinliklere göre çok düşüktü. Eskiden bir 28Şubat, 27 mayıs yıldönümleri ile ilgili basın açıklamalarında bile daha fazla insan katılırdı.

Katılımcı sayısından vazgeçtim. Bari organizasyon bir şeye benzeseydi. Sesi duyulmayan bir mehter takımı, ilk okullarda müdür beylerin konuştuğu kürsüden bile daha kötü derme çatma bir kürsü, sıfır zemine konmuş. Kimin konuştuğu bile belli değil.

Bildiğim kadarı ile AK parti teşkilatlarında asili, yedeği, yancısı, yöncüsü 100 kadar insan var. Her biri ailesi ve akrabalarını getirse katılımcı sayısı en az 2 kat daha fazla olurdu.

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine 10 ay kaldı. AK Parti Uşak Teşkilatı, şapkasını önüne koyup düşünmeli. “Neredeydik, nerelere geldik?” diye kendini sorgulamalı diye düşünüyorum.

Ne oldu da bir zamanlar meydanlara sığmayan AK Parti Uşak İl Teşkilatı yöneticileri ve üyeleri bile etkinliklere katılmaz

Halktan kopuk, net bir şey söyleyemeyen yönetim. Uşak’a yıllardır doğru dürüst yatırım yapılmadığı gibi, yıllar önce yapımına başlanan ve bitmek bilmeyen yatırımlar yüzünden güç durumda kalan Değerli 2 milletvekilinin Uşaklılara fazla söyleyecek bir şeyleri kalmıyor.

Tüm bunların üzerine son bir yıldır yaşanan hayat pahalılığı da eklenince, Uşak halkı AK Parti İl teşkilatları ve milletvekillerine faturayı kesiveriyor.

İktidarı olsun, muhalefeti olsun, halk siyasette de tutarlılık istiyor. Hizmet istiyor. Gün geliyor ne kadar güzel olursa olsun, geçmişte yapılan hizmetleri gözü görmüyor. Yeni ve acil hizmetler bekliyor.

Mevlana Hazretleri der ki; “Dünle beraber gitti, cancağızım, Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”

Bizim işimiz; şeytan pabucu dikmek değil, gazetecilik yapmak

Son yıllarda Uşak’ta kendine “Basın” diyen ve basın mensubu olmanın dışında bir takım rollere soyunmuş ve durmadan birbirlerini suçluyorlar.

Ömrümün neredeyse yarısı, tam 34 yılı Uşak’ta yerel basın olarak geçti. Allah’a bin şükür karnımı da doyurdum. Bu kutsal meslek sayesinde canım Uşaklıların nezdinde güzel bir itibar edindiğimi de düşünüyorum.

Tüm meslektaşlarımın emeğine saygı gösterip, kimsenin haberini ve parasını çalacak kadar alçalmadım. Her zaman özgün olmaya ve fark yaratmaya çalıştım.

www.usakgundem.com olarak son bir buçuk yılda dürüst ve özgün haber yaratmanın mükafatını; Siz Değerli Okurlarımızdan takdir ve teşekkür olarak alıyoruz. Bundan da gurur ve onur duyuyoruz.

Siz, Değerli Okurlarımızın desteği ve ilgisi ile Uşak’ın bir numaralı haber sitesiyiz. (Öyle tatavadan atmıyorum. İsteyene bu konudaki rakamları gösterebilirim. Bakmayın, ortada gazeteciyim diye dolaşan palavracılara. Listede adları bile geçmiyor)

www.usakgundem.com ‘un işi doğru, dürüst ve hızlı şekilde Uşak halkını bilgilendirmektedir. İşimizi iyi ve doğru yaptığımızı sizlerden gelen olumlu tepkilerin çok olmasından anlayabiliyoruz.

Geçen hafta Sayın Saniye Karagür adlı bir Hanımefendi okurumuz arayıp, bilgilendirdiğimiz ve Uşak halkının sorunlarını dile getirdiğimiz için bize teşekkür etti.

Sanırım 3 gün önce eşimle Dikilitaş Mahhalesinden eve doğru yürürken, kocaman bir bisikletin pedalını çevirmeye çalışan, bacakları kısa geldiği için ayakta pedal çeviren 13-14 yaşlarında bir delikanlı; “Salih Ağabey iyi akşamlar. Sen beni tanımazsın. Ama ben seni Uşak Gündem’den tanıyorum” deyince gözlerim dolu dolu oldu. Çok mutlu oldum.

Geçen hafta 18-20 yaşlarında çıtı pıtı Allah sahibine bağışlasın dünyalar güzel genç bir kızımız; “Salih Bey merhaba. Haberlerinizi ve yazılarınızı takip ediyorum. Lütfen böyle devam edin” dedi.

Tüm bunlar da bana bir ömür boyu yetti…

Çok yaşayası patronumuz Hidayet Kıran yönetiminde ekipte bulunan diğer canlarım; Gamze, Görkem ve Baran’la gazetecilik yapmak için neredeyse 24 saat çalışıyoruz. Şeytan pabucu dikmiyoruz.

Biz yalnızca ve yalnızca gazetecilik yapmaya çalışıyoruz.

Hepsi bu…