Uşak’tan bir Ramazan ayı anısı: Kalecinin tutacağı gol orucu olmalıdır

Yusuf, 2007 yılında Kayseri Erciyesspor kalesini korurken, Mübarek Ramazan ayına gelen UEFA Avrupa maçları ile ilgili bir anısını da şöyle anlatıyor:

“2006-2007 Futbol sezonunda Beşiktaş ile Türkiye Ziraat Kupası finali oynadık kaybettik. Beşiktaş, lig 2. olarak Şampiyonlar Ligine katılma hakkı kazanınca, Kayseri Erciyesspor olarak bizde ülkemizi UEFA Kupasında temsil ettik. Teknik Direktörümüz Bülent Korkmaz yönetimdeki takımda, şimdi Beşiktaş’a transfer olan Ömer Şişmanoğlu, Ali Turan gibi ülkemizin tanımış futbolcuları vardı. Bülent Hoca, futbolcularla çok iyi anlaşır, birçok konuda kararı onlara bırakırdı. Ben ve bazı arkadaşlarım idmanlarda oruç tutardık. Hocam, bizi saygı ile karşılardı. Hatta İsrail Macabi Televiv takımıyla oynadığımız eleme maçında takım olarak Mescidi Aksa da namaz kılmış ve tur atlama sözü vermiştik. Televiv de 1-1 berabere kaldığımız maçın rövanşında Kayseri’de 3-1 galip gelerek tur atlamıştık. Bu maçta aldığımız manevi moralle, bir dahaki turda karşımıza çıkacak İspanya’nın Atletico Madrid takımını da elemek için birçok arkadaşımla oruç tutmaya başladık. Atletico Madrid Maçı ve idmanları Mübarek Ramazan Ayına denk gelmişti. Bülent Hocamız, antrenmanlarda oruçlu olmamıza hiç ses çıkarmamış, saygı ile karşılamıştı.

Maça, iki kala, Bülent Korkmaz’a, “Hocam, ben Atletico Madrid maçı günü de izin verirseniz oruç tutmak istiyorum” dedim.

Bülent Hoca,”Yoo bak o olmaz. Kaleci dediğin gol orucu tutar. Ben sana o maçta gol yemeyi yasaklıyorum. Sen gol orucunu bozma sonra çok ceza çekersin” diyerek bana esprili bir şekilde maç günü oruç tutmamam gerektiğini söylemişti.

Maça çıktık. Gol orucunda olan ben o gün Atletico Madrid’den tam 4 gol yedim. Ama işe bakın ki Türk Medyası ve İspanyolların dünyaca ünlü spor gazetesi AS tarafından maçın adamı seçilmiştim.”