Uşak’ta İstanbul Sözleşmesinin devam etmesi için eylem yapıldı

Uşak’ta İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı çıkan yaklaşık yaklaşık 100 kişilik bir grup Tiritoğlu Parkı’nda basın açıklması yaptı. CHP, SOL Parti, Eğitim İş, Eğiitm Sen ve Tüme Emekli Sen gibi parti ve STK’lardan olusan grupta açıklmayı okuyan Funda Öz Akcura; “İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmak kadın ve çocuğa sahip çıkmaktır” dedi.
Uşak’ta İstanbul Sözleşmesinin devam etmesi için eylem yapıldı

İstanbul Sözleşmesinin  “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele”ye İlişkin uluslararası bir belge olduğunu vurgulayan Akcura, “Bu belgeyi AKP iktidarı demokrasi ve insan hakları çığlıkları attığı 2011 yılında imzalamıştı.  Bugün de tek adam iradesiyle bir gece yarısı çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle çekti. Bu Sözleşme kadına şiddet ve aile içi şiddete uğrama olasılığı olan tüm mağdurların korunmasına yönelik mücadeleyi konu alan ve hukuki bağlayıcılığı olan ilk uluslararası belge.  Dayanağını Anayasadan alıyor” dedi.

Akcura basın açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Şiddet tanımını ev içinden kamusal alana ve dijital dünyaya taşıyarak imzacı ülkelere şunu söylüyor:

Şiddeti önlemek istiyorsan önce toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak önlemleri al. Kadını önce anne eş olarak değil insan olarak gör ve görülmesini sağla. Kadın ve erkeğin eşit yurttaşlar olduğunu okullarda müfredata dahil et. Eşitliği sağlayacak yasaları medeni kanuna koy ve uymayanlar için ceza kanununu güncelle. Bir çocuğa tecavüz eden evlenerek yırtacağını aklına bile getiremesin.

Bir kadın öldüren kanıma dokundu pişmanım diyerek ya da kravat taktığı için indirim alamasın.

Hatta yetmez:

Ev içi şiddette maruz kalan her zaman kadın değil. Mağdur olacak erkek için de yasal düzenlemeleri yap diyor. İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmak kadın ve çocuğa sahip çıkmaktır.

Sağlıklı ve güvenli aile ortamının yaratılmasını sağlamak o aile içinde kendine güvenen hakkını arayan bilinçli kız ve erkek çocukların büyümesini sağlamaktır.

İstanbul Sözleşmesini zararlı bulup “yuva yıkıyor” diyen, sözleşmeyi savunanları bölücülükle vatan hainliğiyle suçlayıp iptalini alkışlayan zihniyet, öncelikle korunmaya muhtaç kadın ve çocuktan menfaat elde etmek istiyor demektir.

Emin olun ki bunlar kötü niyetliler ve geleceğin potansiyel katil ya da cinsel istismarcılarıdır.

Ve bu sözleşmenin iptali toplumsal adaletin bir avuç sapkın için kurban edilmesidir.

AKP hükümeti ve AKP’li cumhurbaşkanında simgeleşen tek adam iktidarı İstanbul Sözleşmesini iptal ettim deyince, susup “oldu paşam” dememizi bekledi.

Sözleşmenin kaldırıldığının ertesi günü tarikatlar ‘Medeni kanunun da kaldırılmasını istiyoruz’ diye naralar atarken pusacağımızı sandı.

Tabi ki sessiz kalmayacağız!

Tabi ki mücadeleyi dalga dalga büyüteceğiz.

İktidar kendi tabanının da kadın ve çocuklardan, kız çocuklarını gözünden sakınan babalardan oluştuğunu görmüyor belli ki. “Kadın ve çocukların hayatı bizim için teferruat” diyen b ir avuç radikal şeriatçının aklına uyarak ve tarikatlara şirin görünmek adına İstanbul sözleşmesinden geri çekildi ya, bu ateş onu cayır cayır yakacak!

Sözleşmeden çıkma kararındaki keyfiyet neyse bugün SOL Parti binalarından İstanbul Sözleşmesi pankartlarını ve CHP il ilçe teşkilatlarının bir gecede iç edilen 128 milyar dolar nerede pankartlarını söken keyfiyet de odur. Bunun bir başka yorumu yok. Ölmek istemiyoruzdan Cumhurbaşkanına hakaret çıkaran yargı sistemi de mücadelemizi durduramayacak.

Cumhurbaşkanı imzasını çekmiş olabilir. Ama bu İstanbul Sözleşmesinin bizim olduğu gerçeğini değiştirmez. O zaman biz imzalıyoruz.

Kabesi insan olsun tüm halkımızı da imzaya davet ediyoruz.”

SOL Parti PM Üyesi Mahmut Uludağ, CHP İl Başkanı Ali Karaoba, Eğitim İş adına Nermin Büyükdumlu ve Eğitim Sen adına Sevcan Deniz Ünal birer konuşma yaparak İstanbul Sözleşmesi’ne sonuna kadar sahip çıkacaklarını belirttiler.

(SALİH KILINÇ/HABER)