Uşaklılar kazara yaşıyormuş UDAŞ devre dışı Olaya EPDK ve Bakanlık el koydu

Hidayet Kıran ve Salih Kılınç’ın araştırdığı, “Uşak’ta Pazar gününden bu yana yaşanan doğal gaz sıkıntısı ve patlamaları” olayında yeni gelişmeler yaşandı.
Uşaklılar kazara yaşıyormuş UDAŞ devre dışı Olaya EPDK ve Bakanlık el koydu

13 Aralık Pazar günü Uşak Belediyesi’nin bir alt yapı çalışması sırasında çelik ana doğal gaz borusunu parçalaması ile başlayan olaylar süreci, Uşak’ın büyük bir bölümünün uzun süre doğal gazsız kalmasına neden olmuş, ardından pazartesi günü 2 patlamada 6 kişi yaralanmıştı.

Salı günü meydana gelen patlamada yaralanan Cihan Özer (65) adlı Uşaklı bir hemşerimiz dün akşam vefat etmişti.

Uşak’ı soğukta bırakan, patlamalara neden olan ve bir hemşerimizin yaşamına mal olan olaylar zincirinde baş suçlu olarak tüm oklar Uşak Doğal Gaz Anonim Şirketi (UDAŞ)’ı gösteriyor.

 “Patlamaların nedeni kesin bir şekilde eski doğal gaz borularının evlerin içine gaz salmasından ve bu biriken gazın sıkışması sonucu olduğu kesinleşti.

Ucuna  kör tapa dediğimiz emniyet supabı takılmış eski borulardan gelen gazlar Allah korusun tüm Uşak’ı havaya uçururdu.

Allah göstermesin Uşak’ta 4-5 şiddetinde olası bir depremde insanlar depremin şiddetinden değil, kör tapa takılı eski gaz borularından sızan gazın patlamasından havaya uçarak ölürlerdi. Hepimizi Allah korumuş. Yoksa UDAŞ’ın aldığı önlemler değil.

CİHAN APARTMANINDA ÖLÜM BU YÜZDEN OLDU

Dıştan gelen ekipler olmasa facia daha büyük olacaktı. Salı günü yaşanan patlamayı anlatan ve merhum Cihan Özer’in bir alt katında oturan kızımız Fatma Özkan (30) Pazartesi günü binada yoğun gaz kokusu olduğunu, defalarca aramaların rağmen UDAŞ ekiplerinin gelip bakmadığından yakınmıştı.

Özkan, çaresiz kalıp doğal gaz temin eden regülatör kutusunu dışarıdan çağırdıkları birine açtırdıklarını, doğal gazın gelmesi ile binada kokudan duramaz hale geldiklerini ve patlamanın tek suçlusunun seslerine kulak vermeyen UDAŞ olduğunu haykırmıştı.

Patlama sonrası, yerde alüminyum folyo ile kaplanmış, adına menfez dediğimiz, hani şu camlara takılan ve odada birikmiş doğal gazın tahliye edilmesini sağlayan bir çember var ya işte o.

Suçlu olarak menfezi kapatan merhum Cihan Amca gösterildi. Oysa menfez kapağı mutfak penceresinde takılıydı. Patlama ise banyoda olmuştu. Alakası yoktu.

Bir detay daha: Yetkililerde uyarılarında; “Evinizin önündeki kutuları UDAŞ yetkililerinden başkasına açtırmayın” diye sürekli uyarılarda bulunuyordu ya patlamaların bu kutulardan gaz akışkanlığını sağlayan düğmeyi kimin açtığı ile çok ilgili değildi.

Dışarıdan gelen ekiplerin araştırmalarına göre, iptal edilen servis hatlarının iptali sırasında servis hattı borularına kör tapa atılmadığı emniyet supaplarından kapatıldığı,  bu yüzden bölgesel patlamadan dolayı hattın gazsız kalması sonucu supapların görevini yitirdiği bu yüzden kontrolsüz gaz çıkışı olduğu tespit edildi. Bu olumsuzluklar; UDAŞ çalışanlarının iptal olan bu servis hatlarındaki eksik imalatından dolayı meydana gelmiştir.

Olayın menfez kapağını kapatılması, yetkisiz kişilerin regülatör kutusundaki düğmeyi çevirmesi ile hiçbir ilgisi yoktu.

BİR GÜN DAHA PATLAMASAYDI CİHAN AMCA ÖLMEYECEKTİ

Cihan Apartmanındaki gaz patlaması 15 Aralık Salı günü yaşanmasaydı, Çarşamba günü bu acı olay yaşanmayacaktı ve Cihan amca da belki de yaşıyor olacaktı.

Patlama sonrası bakanlık emri ile civar illerden Uşak’a gelen ekipler, bilgili ve eğitimli oldukları için gaz kokusu ihbarı aldıklarında olaya müdahale ediyorlar ve gerekirse binayı boşaltıyorlar kokunun kaynağını bulup tehlikeyi bertaraf ediyorlardı.

www.usakgundem.com ‘da yayınlanan yazı dizimizde size Turkuaz Sitesindeki olaydan bahsetmiştik. Gaz kokusundan şikâyetçi olan 30 daire sakinin feryadını duyan İzmir ekibi olayın üzerinde ciddiyetle durmuş, kör tapa ile iptal edilen eski boru hattından sızan gazların rögardan binanın kanalizasyon sistemine girdiğini ve kokunun kaynağını bularak sorunu giderdiğini sizlere duyurmuştuk.

Uşak dışından üç gün önce Uşak’a civar illerden gelen toplam 150 kişilik ekip 3 günde yaklaşık 420 binayı aynı nedenle boşaltıp olası patlamaların önüne geçtiği dillendiriliyor.

Onun için diyoruz. Bu ekipler Cihan Apartmanındaki patlama olmadan gelebilseydi, belki de Cihan amcamız aramızda yaşıyor olacaktı.

UDAŞ HÜKÜMSÜZDÜR

Uşak il doğal gaz arızasının yaşandığı andan itibaren çok zor günler yaşadı. Kısmen de olsa yaşamaya devam ediyor. Ancak, bu zorlukların aşılmasında birinin emeği o kadar çok ki; adını anmadan geçmek haksızlık olur.

Bu kişi CHP Uşak Milletvekili Sayın Özkan Yalım’dır. Daha ilk günden TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında dile getirmiş, Enerji ve Ulaştırma Bakanlarından yardım istemişti. Yalım, Uşaklıların sesi soluğu olmuştu.

Yalım’ın çabaları ile 15 Aralık Salı günü akşam saatlerinde Enerji Tabi Kaynaklar Bakan Yardımcısı Sayın Alparslan Bayraktar ilimize geldi ve yetkilerden bilgi alarak Uşak’a komşu illerden 150 kişilik bir yardım ekibi geldiğini açıkladı.

Sayın Bakan yardımcısı, resmiyette böyle bir açıklama yaptı ama gelişinin bir de perde arkası vardı. Uşak halkının 3 gündür yaşadığı kâbusun nedeni olan UDAŞ’ın  resmen olmasa da fiilen her şeyden el çektirildiği fısıldanıyor.

Yıllardır Uşak halkını patlamaya hazır bombanın üzerinde oturtan bir şirkete de madalya verecek halleri yoktu.

Az para gitsin diye malzemeden kısan, işçisine çalışanına doğru dürüst ücret vermeyen şirkete de “Aferin sen böyle devam et” denmezdi.

Dünden bu yana bir çok vatandaş bizi arayarak şunu da yazmamızı istedi: UDAŞ işyerinin önünde doğal gaz hattı olan vatandaşa “Hayır buradan alamazsın. Ben sana yeni hat vereceğim. Kutu bağlayacağım. Sen de bana 8-10 bin TL vereceksin” diyesiymiş.

Canı yana yana bu parayı ödeyen vatandaşın ahı mı tuttu dersiniz. Kim bilir?

AYBEY MAHALLESİ KÜÇÜKÇARŞI VE BANAZ İLÇESİNE DİKKAT

Edindiğimiz bilgilere göre özellikle Uşak dışından gelen ekipler olayı kontrol altına aldı. Şu an ilimizde yeni bir patlama yaşanması ihtimali çok düşük görünüyor.

Ancak biz Uşaklılar, her zaman patlamaya hazır bir bomba üzerinde oturmaya devam ediyoruz.

Aybey Mahallesinde Pazar günü yaşanan arızada kesinti olmadı. Allah’tan olmadı. Uşak’ın en eski mahallesi. Eski kerpiç ve ahşap evlerle dolu. Burada bir patlama olsa ne olur? Mahalle olduğu gibi havaya uçar. Burada son yıllarda çok sayıda başta apart olmak üzere yeni bina yapıldı. Kör tapalı eski binalardan kalan boru çok sayıda var.

Keza Küçük Çarşı da da öyle, eski doğal gaz bağlantısı olan binalar yıkıldı. Yerlerine yeni binalar (Apart) yapıldı. Eski kör tapalı borular patlamaya hazır bekliyor.

Banaz ilçemize gelince; Buraya birkaç yıl önce doğal gaz bağlanmıştı. İlçede görev yapan UDAŞ çalışanı 1 kişi var. Allah göstermesin orada da merkez ilçede yaşadığımız olumsuzluklar yaşansa, Uşak’tan ekip toparlanıp gidesiye Banaz haritadan silinir.

ALO 187 HATTININ SORUMLUSU AKSE KÖYÜNDEKİ BEKÇİ

Az sayıda elman ile kalitesiz malzeme ile tasarruf etmeye çalışan UDAŞ çalışanları aşırı yük altında ezilmekten eğitilmeye zaman bulamaz olmuş.

Hani geçtiğimiz Pazar günü ilk doğal gazımız kesildiğinde bilgi almak için aradığımız ALO 187 doğal gaz arıza hattı var ya

O işe bakan arkadaş bile Akse Köyünde bekçi çıktı iyi mi?

Garibim yüz binlerce telefona nasıl baksın?

 Baksa ne diyecek?

VİCDANIMIZIN SESİNİ DİNLEDİK

Uşak’ın doğal gaz olayında yaşadığı bu olumsuz süreci, www.usakgundem.com olarak niçin araştırma ihtiyacı hissettik?

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, şehrimize doğal gaz temin eden ve pazarlayan UDAŞ’ın az para harcayıp çok kar etme hırsı yüzünden hepimizi büyük bir tehlike yaşadığımızı öğrendik.

Birçok Uşaklı hemşerimiz ve doğal gaz konusunda uzman sayılacak insanlarla konuştuk. Şirketin ihmalkârlığı yüzünden canından olan Cihan Özer hemşerimize de çok üzüldük.

Uşak’ta gezerken hala mayınlı bir arazide geziyor gibiyiz. Tehlike altımızda duruyor.

Hidayet Kıran ve Salih Kılınç olarak eşimizle dostumuzla çoluğumuz çocuğumuz ile bizler de Uşak’ta yaşıyoruz ve halen tehlike altındayız.

Uşak’ta kar hırsı uğruna, bir şirket daha fazla para kazansın diye sevdiklerimize ve bir hemşerimize en ufak bir şey olsa bunun vebalinin altından kalkamazdık.

Onun için vicdanımızın sesini dinledik. Araştırdık ve yazdık. Yarın tarih önünde hesap vermek istemedik. Hepsi bu.