Uşaklı hayvan severler sokak hayvanlarına katliama ‘Dur’ dedi

Hayvan severler, ‘Sokak hayvanları sahipsiz değil!’ sloganıyla, 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yaptı.
Uşaklı hayvan severler sokak hayvanlarına katliama ‘Dur’ dedi

Hayvanları Koruma Derneklerinin ortak organizasyonu ile 81 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen basın açıklaması, Uşak’ta 15 Temmuz Şehitleri Meydanı (Atatürk Anıtı önü)’nde gerçekleştirildi.

Uşak Patigiller Derneği ve Uşak Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği üyesi yaklaşık 50 hayvan severin katıldığı basın açıklamasında sevimli köpeklerin birbirleri ile oynadığı oyunlar etkinliğe renk kattı.

“Kanlı bir şer çetesi sokak hayvanlarına savaş açtı”

Uşak Patigiller Derneği üyesi Özlem Altıncan ve Hasan Çil tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bu gün bir Müslüman ülkeye, bir uygar ülkeye ve bir hukuk devletine yakışmayacak biçimde merhamet, sevgi ve insanlık duyguları taşlaşmış yüreklerini terk etmiş adeta cinnet geçiren küçük bir azınlık olan kanlı bir şer çetesi zavallı sokak köpeklerini toplatılıp öldürülsünler diye savaş açmış durumda. Ne yazık ki bu kanlı şer odakları 5199 sayılı hayvanları koruma kanununu bilmeden “devlet bizim arkamızda” diye cüretkârca açıklamalar yapabilecek kadar gözlerini kan bürümüş durumdalar.

Devletin ilgili kurumları ise, sokak hayvanları sorununun tek sebebi hayvanların refah içinde yaşayabileceği bakımevlerini kurmayan ve yeterli sayıda kısırlaştırma yapmayan yerel yönetimler olmasına rağmen, bazı siyasilerin ve odakların etkisi ile hedefe hayvanların toplatılması ve öldürülmesini koymaya devam ediyor.

“Senede birkaç köpek saldırısı için milyonlarca cana kıymayın”

Sayın Cumhurbaşkanımızın Sokak hayvanlarının yeri barınaklar demesinin sebebi hayvanları korumak amaçlı dediğinden hiç şüphemiz yok ama hiçbir altyapısı olmayan insani eğitimi, hayvan sevgisi olmayan sadece çalışan insanların sürgün veyahut iş mecburiyetinden çalıştıkları insanların ellerine milyonlarca canı teslim etmek onların ölüm fermanını imzalamamız demektir. Her gün onlarca cinayet yüzlerce sapığın tecavüzcünün olduğu ülkemizde senede bir iki köpek saldırısı oluyor diye milyonlarca canın ölüm emrini vermek hiçbir inanca yakışmadığından dolayı yasal zorunluluklar çerçevesinde barınakların güzelleştirilmesi, modernleştirilmesi ve sadece barınaklarda yaralı, hasta, aşılama, kısırlaştırma ve agresyon gösteren köpeklerin rehabilitesi için misafir edilmesi için uygun koşullarda barınağa alınan köpeklerin ve kedilerin gerekli müdahaleleri yapıldıktan sonra alındığı bölgeye en kısa sürede geri bırakılmasının en uygun şekilde sağlanmasını talep etmekteyiz. Hayvan hakları konusunda mevcut iktidarın çıkarmış olduğu en güzel kanunlardan biri olan 5199. Kanun maddesini destekliyor ve tam anlamıyla uygulanmasını istiyoruz. Geçtiğimiz haftalardaki cuma hutbesinde bile merhamet hutbesi verildi peygamberimizin ümmeti olarak bizde bir ayeti kerimeden söz etmek istiyoruz “yeryüzünde yürüyen bütün hayvanlar ve kanatlarıyla uçan bütün kuşlar da ancak sizin gibi birer ümmettir" en'âm suresi 38. Ayeti kerime bizlere böyle buyrulmaktadır.

“Katliam yapacağınıza kısırlaştırma yapın”

Yavrularını emziren bir anne köpeği rahatsız etmemek için koskoca bir ordunun yolunu değiştirecek kadar dünyada eşi benzeri olmayacak hayvan sevgisini, merhametini davranışıyla örnek olan bir peygamberin ümmetini gördükçe bir Müslüman olarak utanıyoruz eğer bu dünya sadece bize ait olsaydı Allah hiçbir canlıyı yaratmazdı yarattıysa bir hikmeti vardır bu imtihan dünyasında sadece kendilerini düşünen insanlara Allah merhamet versin, onları da seni yaratan Allah yarattı unutmayın. Zalimler için yaşasın cehennem.

Türkiye’deki 916 ilçe her gün 10 kısırlaştırma yapılsa, bir yılda 2.198.400 kısırlaştırma sadece ilçelerde olabiliyor. Bunun yanında 80 büyükşehir ve il, günde 50’şer kısırlaştırma yapsalar yılda 960.000 kısırlaştırma il ve büyükşehirlerde olur. Yılda yaklaşık 3.000.000 civarında köpek kısırlaştırılır ve köpek nüfusu hızla azalmaya başlar. DSÖ nün verilerine göre düzenli kısırlaştırma ile her yıl sayıda %30 oranında azalma olacağı düşünüldüğünde, sorunun 2 yıla kalmadan büyük ölçüde kontrol altına alınacağı açıktır.

Sokakta serbestçe yaşayan hayvanları temerküz kampı niteliğindeki yerlere hapsetmeyi amaçlayan gizli ya da açık girişimleri şimdiden ve tümden reddettiğimizi, ilkesel olarak bu ve benzeri her türlü hak ihlalinin karşısında konumlanarak mücadele edeceğimizi ayrıca belirtmek isteriz.

Biz aşağıda imzası bulunan sivil toplum örgütleri, bireysel hayvan korumacı ve sivil inisiyatifler, ivedilikle hayvanları ve onları koruyanları hedefe oturtmuş her türlü oluşumun mercek altına alınarak gereğinin yapılmasını, yerel yönetimlere görevlerinin en üst perdeden ve son kez hatırlatılmasını talep ediyoruz.

Bu tespitler çerçevesinde, ilgili herkesi uyarıyoruz. Kadim kültürü merhamet olan Anadolu insanları ve biz yüreğini bu hayvanlar için ortaya koymuş gönüllüler bir hukuk devleti olan Türkiye’de, bu hayvanlara katliamlar zulümler ölümler getirecek hiçbir uygulamaya izin vermeyeceğiz

Yaşam hakkı savunucuları olarak, çeşitli yayın organlarını dezenformasyon için kullanmak suretiyle topluma korku, panik ve nefret yaymayı amaçlayan kişi ve grupların karşısında her zaman olduğu gibi bundan sonra da sonsuz direncimiz, sarsılmaz inancımız ve haklılığımız ile duracağımızı kamuoyuna saygıyla bildiririz.”

(SALİH KILINÇ / HABER)