Uşak Sevgi Evlerindeki taciz ve işkence duruşmasının 2.'si yapıldı

Uşak Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu’nda 2007 ve 2014 yılları arasında yurt görevlileri tarafından çocuklara yönelik olarak sistematik taciz, istismar ve eziyet iddialarına ilişkin Uşak 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ikinci duruşması görüldü.
Uşak Sevgi Evlerindeki taciz ve işkence duruşmasının 2.'si yapıldı

Uşak Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu adına mağdur olduğu iddia edilen çocukların avukatlığını yapan Ezgi Sağcan ve Volkan Berber, davanın basit bir kötü muamele ve basit cinsel istismar değil, işkence ve nitelikli cinsel istismar olduğunu öne sürerek davanın Asliye Ceza Mahkemesinde değil, Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi konusunda fikir birliği etti.

Çocukların avukatlarından Ezgi Sağcan, küçük bir kız çocuğunun normal hayatında cinsel istismara uğradığı için sevgi evine alındığını, burada da ikinci kez istismara uğradığını belirtmesinin korkunç bir travma olduğunu sözlerine ekledi.

AVUKATLAR TUTUKLU YARGILAMA VE YETKİSİZLİK İSTİYOR

Müdafi avukatlarından Volkan Berber, “Uşak’taki sevgi evlerinde, taciz, kötü muamele ve cinsel istismar davasının ikinci duruşması görüldü. Duruşmaya mağdur çocukların beyanları damga vurdu. Çocuklar, şiddette, dayağa, eziyete ve cinsel istismara maruz kaldıklarını beyan etti. Sanıklar suçu kabul etmedi.

Bunun yanında olayların yaşandığı zaman diliminde sevgi evlerinde görev yapan bazı tanıkların ifadeler vardı. Bazı tanıklar, çocukların beyanlarını doğruladı. Biz Uşak Barosu adına bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. İlk celsede sanıkların tutuklu yargılanması gibi taleplerimiz oldu. Ancak kabul girmedi. Bu duruşmada ilk duruşmadan farklı bir hâkim görev yapıyordu. Bu celsede de taleplerimiz yine kabul edilmedi” dedi.

Berber, “Uşak Barosu müdafi avukatları olarak görevsizlik kararı verilmesinden yanayız.  Bunun yanında dosya hakkında görevsizlik kararı verilmesinden yanayız. Dosya şu anda Uşak 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görülüyor. Fakat biz olayda basit cinsel istismar ve eziyet suçunun değil, nitelikli cinsel istismar ve işkence suçunun oluştuğunu düşünüyoruz. Zira sanıklar kamu görevlisi. Bu da işkence suçu oluşturuyor. Duruşma 5 Aralık 2018 tarihine ertelendi. Eksi kalan tanık ve mağdur ifadelerinin tamamlanması gerekiyor. Dosyada bu eksiklerin giderilmesi için dava ertelendi” olduğu için tamamlanması bekleniyor” dedi.

Çocukların diğer Avukatı Ezgi Sağcan, “Bu çocukların bir kaçı hariç, bir çoğu halen Uşak Sevgi evlerinde kalıyor. Bir çoğunun ailesi yok. Ya da ailesi bakamadığı için sevgi evlerine sığınmak zorunda kalmış.

Dosyada cinsel istismar mağduru olarak yer alan bir çocuğumuz, duruşma sırasında tüyle ürpertici bir beyanda bulundu. Bu çocuğumuz, “Zaten ben cinsel istismara uğradığım için devlet tarafından sevgi evlerinde koruma altına alındım. Burada da ikinci kez mağdur oldum” şeklinde ifade vermiş.

Dosya gerçekten kamu vicdanını yaralayan bir nitelikte. Bu nedenle yargılamanın ivedilikle ve sağlıklı bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Yargı makamından beklentimiz de budur. Dosyanın görevli mahkemeye derhal sevkini talep ediyoruz. Çünkü her oturumda hâkimlerimiz değişiyor. Sanıklar, mağdurlar ve tanıklar sürekli farklı hakimler tarafından dinleniyor. Sağlıklı kararlar verilmesi için kararı verecek mahkemenin delilleri toplamasını istiyoruz. Bu şekilde kamu vicdanın daha rahat edeceğini düşünüyoruz.

Mağdur çocukların müdafisi olarak Uşak barosu adına elimizden geleni yapıyoruz ve bu davanın da sonuna kadar takipçisi olacağız” şeklinde konuştu

CİNSEL TACİZ İDDİALARI VE İŞKENCE

MÜFETTİŞ RAPORLARINDA YER ALMIŞTI

Uşak Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu’nda 2007 ve 2014 yılları arasında yurt görevlileri tarafından çocuklara yönelik olarak sistematik taciz, istismar ve eziyet iddialarına ilişkin Uşak  5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması 10 Nisan’da görülmüştü.

Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, 28 çocuğun maruz kaldığı demir askılarla dayak ve işkence, hakaret ile cinsel taciz Bakanlık müfettişlerinin raporları kaynak gösterilerek yer almıştı.

Bakanlık müfattiş raporlarında; “Yurt yönetim memuru V.Ş.’nin o dönemde 17 yaşındaki K.K.’yi rızası dışında dudağından öptüğü, ellerini tuttuğu ve cinsel ilişki teklif ettiği iddia edildi. Yine V.Ş.’nin yurt içerisinde pantolonunun fermuarı açık ve cinsel organı dışarıya sarkık vaziyette teşhircilik yaparak dolaştığı ve bu duruma yurtta kalan çocuklar ile çalışanların da şahit olduğu gibi korkunç iddialara yer verildi.

İkisi engelli olmak üzere yaşları 7 ile 16 arasında değişen çocuklara sistematik şiddet, dayak, hakaret ve eziyet iddialarına yönelik olarak da yurt yöneticileri ile diğer çalışanlar hakkında yargılama yapılıyor. Davanın 19 Nisan’daki duruşmasında 9 çocuk tarafından dayağın yurt bünyesinde normalleştirildiği ve bilhassa yurtta hademe olarak çalışan S.T.’nin çok sayıda çocuğu sürekli dövdüğü, hakaret ettiği ve aşağıladığı da doğrulandı.

Uşak Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu davaya çocuklar yönünden müdahillik talebinde bulundu. Komisyon adına söz alan avukatlar, “olayda işkence ve nitelikli cinsel istismar suçunun oluştuğunu, bu sebeple görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi olduğunu ve sanıkların bir kısmının halen kamu görevlisi olması sebebiyle mağdurlara, tanıklara ve toplanacak delillere etki edebilme ihtimali olması sebebiyle tutuklanmaları” yönünde talepte bulundu.