Ömer Aşcı

Ömer Aşcı

Eşme’nin Komünist Kaymakamı Vakkas Ferit Kimdir?

Uşak ilinin en büyük ilçesi olan Eşme( Echmé-‫اﺷﻤﻰ‬ )’nin en büyük caddesine ismi verilen “Vakkas Ferit “kimdir? Eşme ilçesine ne gibi bir faydası dokunmuştur ki çarşının en işlek caddesine ismi verilmiştir? ‬‬


Kaymakam Vakkas Ferit
Uşak vilayetinde sol siyasi düşünce hakimiyeti son 20 sene öncesine kadar oldukça hakimdir. O kadar ki Uşak için “Küçük Moskova” tabiri kullanılır olmuştur. Sol siyasetin Uşak’ta tohumlarını eken isimlerden “Eşme Kaymakamı Bolşevik Vakkas Ferit”in hikayesini anlatmak isterim. 
Bu konuda yaptığım araştırmalarda Eşme’de derin izler bırakmış “Kaymakam Vakkas Ferit Bey” hakkında yoğun bir sis bulutundan bulup çıkardığım bilgileri buradan siz okurlarımla paylaşıyorum. 
Vakkas Ferit kimi kaynaklarda Malatyalı kimi kaynaklarda Harputlu kimi kaynaklarda Diyarbakırlı olarak geçer.1879 yılında doğmuştur. Halide Edip’in ifadesiyle Kürt aksanıyla konuşmaktadır. 
Mülkiye’de okuduğu yıllarda İttihatçı olmuş sırasıyla Erzincan ilçelerinden Refahiye’ye Kaymakam Vekili, Erzincan ilinin İliç(Kuruçay) ilçesine kaymakam Vekili, Malatya’nın Akçadağ(Alacadağ) Kaymakamlığı görevleri yaptıktan sonra istifa etmiş. İzmir’in Yunan İşgaliyle Ankara’ya geçip TBMM’nin açılışında bulunmuştur.
Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk’ün örtülü ödenekten verdiği paralarla Atatürk muhalifi Bolşevik hareketlerin içine girmiş Yeşilordu Cemiyeti ,  Resmi Türkiye Komünist Partisi ve Sosyal Demokrat Fırkası gibi yapılanmalar içinde yönlendirici aktör olarak yer almıştır. Mustafa Kemâl Paşa’nın amacı Kurtuluş Savaşı sırasında memlekette ki Bolşevik eğilimi Vakkas Ferit aracılığıyla kontrol altında tutmak ve Rusya’nın silah ve politik desteğini sağlamak için Sosyalist İslami Cumhuriyet ideali taşıyan Yeşil Ordu Cemiyeti ve Resmi Türkiye Komünist Partisi kuruluşuna yol vermiştir. 


ANKARA’DA KIZIL KALPAK MODASI
Sonuçta Mustafa Kemal tarafından, Ankara’daki bütün zararlı Bolşevik cereyanlarına Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin istediği istikameti verebilmek için Hakkı Behiç Bey’e bir komünist partisi kurdurulmuştur. 1920 Eylül’üne gelindiğinde, gizlilik temeli üstüne kurulan Yeşil Ordu, tümüyle parçalanmıştır. Genel merkezi oluşturan bir iki üye dışında diğer üyelerin çoğu, hükümetçe kurulan Türkiye Komünist Fırkası’na (T.K.F.) girmiştir. 


Halide Edip hatıralarında ;Kaymakam Vakkas Ferit adında ki Bolşevik hatip hakkında “…Önce anlaşacağımızdan emin görünerek hemen propagandaya başlamıştı. Açıklarda vaaz eden bir hoca gibi yere bağdaş kurup oturur, Rus propagandasını alfabesini başından sonuna kadar tekrarlardı. En çok ele aldığı sorun zenginlik ve yoksulluk sorunlarıydı. Sınıfların kaldırılması üzerinde uzun uzun durur, gayet anlamsız konuştuğu zaman bile, içtenlikli görünürdü. Kısaca, Rus propaganda alfabesini ezberlemişti ve bunu baştan başa her yerde tekrarlar dururdu…” sözleriyle anlatmaktaydı. 


Atatürk’ün kontrolünde giden kontrollü sol fikriyat Çerkez Etem’in abisinin etkisinde kalarak Yeşilordu Cemiyetine girmesiyle Kuvai Milliye tarafında huzursuzluklara neden olur. Atatürk muhalifleri Yeşilordu Cemiyeti’nin başına Çerkez Etem’i geçirmek istemektedir. 
Vakkas Ferit Bey BMM karşısındaki bahçede masa masa dolaşarak komünizm lehine konuşmalar yapıyor, kurtuluş için tek yol olduğunu söylüyordu. Komünizmin ifadesi olan kızıl renkte Ankara’da moda haline geldi. Bilerek yâda bilmeyerek herkes bu rengi kalpaklarında taşıyordu. 


Kurtuluş Savaşının en buhranlı günlerinde Kafkaslarda ki Enver Paşa’nın topladığı Bolşevik Müslüman bir orduyla birlikte Anadolu’ya girerek Kuvai Milliye yanında savaşacağı dönemin en büyük umudu olarak beliriyordu. 
Meclisin karşısındaki Millet Bahçesi’nde ilk resmi Sovyet temsilcisi Şerif Manatof ile sosyalizm üstüne konferanslar veren kaymakam Vakkas Ferit büyük gayret sarfetmektedir. 


Vakkas Ferit Bey şöyle diyor: “Hayaller peşinde koşmuyoruz. Evet Rus Bolşevik yoldaşlarımızla bilfiil elele verip, aynı gaye uğrunda zalim Avrupa Emperyalizmine karşı mücadele edeceğimiz gün yakındır.” 
Yeşil Ordu Cemiyeti Mustafa Kemal Paşa tarafından, giderek güçlenen Çerkez Ethem Bey’in Kuvayı Seyyare’sine karşılık olarak kurulmuş, ne ki Ethem Bey’in Cemiyet’e girmesiyle süreç içerisinde Kuvayı Seyyare’nin “kent  örgütü ”ne dönüşmüştür. 
Atatürk’ün kapatılması emriyle Yeşil Ordu Cemiyeti ekseri yönetim kurulu üyeleri istifa etmiştir. Yeşil Ordu Cemiyeti kapatılmıştır. 
Meclis’te kurulan Halk Zümresi, Meclis içinde ve dışında var olan Yeşilordu, Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası, Mustafa Kemal Paşa’nın kurdurduğu Türkiye Resmi Komünist Fırkası, hatta 1921 Anayasası Sovyet devrimiyle doruğa çıkan sosyalizm akımının etkisi altındadır. 


Kurtuluş Savaşı sonrası Mülkiye mezunu eski kaymakam Vakkas Ferit ; 1926 yılında Manisa’nın Gördes İlçe Kaymakamlığı’na atanır. 1928 yılında Eşme kaymakamlığına vekalet eder. Dört yıl sonra 4 Mart 1931 yılında altında Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Atatürk’ün imzası bulunan kararname ile Manisa iline bağlı Eşme Kazasına Kaymakam olarak atanan Vakkas Ferit’in hikayesine başlayalım:
 
Osmanlı döneminde Eşme kazası; 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra halk arasında “Beş-Kaza” adı ile anılan Saruhan vilayeti kazalarından birisi olmuştur. Bölge halkı arasında “Beşkaza” olarak isimlendirilen Eşme kazası; Selendi, Sirge, İnay, Güre ve Takmak nahiyelerinden oluşan bölgenin genel ismidir. Kaza merkezi Takmak nahiyesidir. 
Anadolu’da yerleşim genel ismi ile yerleşim merkezi ismi farklılaşması olarak ; Kocaeli(Genel yerleşim ismi)/İzmit(Yerleşimin merkez ilçe ismi)- Sakarya (Genel yerleşim ismi)/Adapazarı(Yerleşimin merkez ilçe ismi)…vs.gibi örneklerde görüldüğü üzeredir. 
1908 tarihli salnameye göre Saruhan sancağına bağlı Eşme kaza merkezi Takmak nahiyesinin fiziksel yapısını oluşturan binalar şöyledir: 1 telgrafhane, 1 cami, 1 medrese, 1423 hane, 34 dükkân, 2 han, 5 tasırhane( zeytinyağı çıkaran atölye ), 1 gazhane, 1 hapishane, 1 ibtidaî(ilk) mekteb vardır. 


Osmanlı Devletinin Anadolu’da inşaa ettirdiği ilk demiryolu hattı olan 1865 yılında açılan İzmir-Turgutlu hattının Afyon’a uzatılması kararlaştırılarak 1899 yılında hizmete açılmıştır. Bu İzmir-Afyon demiryolu hattı Takmak(Eşme) kazasına bağlı Elvanlar muhitinden geçecek şekilde planlanır. 
1865 yılında İzmir’den Alaşehir’e kadar gelen demiryolu 1899 yıllarında Alaşehir-Eşme-Ulubey ile Uşak-Banaz üzerinden Afyon’a bağlanmış ve yöre demiryoluna kavuşmuştur. 
Alaşehir-Uşak arasında demiryolu hatı inşa edilirken, güzergahı çoğunlukla yerleşim birimlerinin kenarından veya yakın bir konumdan geçirildiği ve dolayısıyla istasyonların o dönemde yerleşmelerin dışında yer aldığı görülmektedir. Nitekim Killik, Güneyköy, Elvanlar (Eşme), Ahmetler ve İnay yerleşmelerinden nispeten uzak konumda inşa edilen istasyonlara başlıca örnekleri teşkil etmektedir. 


1934’te Eşme kuruluşuna kadar Elvanlar adı verilen ve sonra Eşme adını alan istasyonun bulunduğu mevkide daha önce herhangi bir yerleşme mevcut değildir. En yakın konumda bulunan Elvanlar köyünün İstasyona uzaklığı 1500 m, Kemer köyünün 1850 m ve ilçe merkezi olan Takmak’ında yaklaşık 7 km kadardır. Dolayısıyla İstasyon, bu mevkide yeni bir yerleşmenin ilk nüvesini meydana getirmiştir . 


İstasyonun 1887’de ilçe merkezi Takmak’ın 7 km kadar güneyinde ve Elvanlar köyünün (bugün Eşme’nin mahallesi) 1.5 km kadar güneybatısına inşa edilmesiyle birlikte ilçe merkezinin İstasyona veya Elvanlar’a taşınması gündeme gelmiş; fakat Takmaklı’ların büyük çoğunluğu buna muhalefet ederek;taşınmaya engel olmuşlardır. 
İlçe merkezinin Takmak’tan bugünkü yerine taşınması Cumhuriyetin ilk (1923)’ yıllarında ciddi bir şekilde gündeme gelmiştir. Çünkü Takmaklı’ların Yunanlılar tarafından yakılması nedeniyle yeni yerleşmenin İstasyonda kurulmasının uygun olacağı düşünülmüştür. Ancak bazı itirazlar yüzünden girişim sonuçsuz kalmıştır. Özellikle ilçe merkezi olma konusunda Takmak ile Elvanlar köyü arasında şiddetli bir rekabetin yaşanması, bu konuda çözüme ulaşılmasını güçleştirmiştir.


EŞME MERKEZİ ELVANLAR’A TAŞINIYOR
Eşmede uzun bir süre kaymakamlık görevinde (1928-1938) bulunan Vakkas Ferit Savaş’ın üstün gayretleri ve bazı Takmaklı’ların ısrarlı girişimleri sonucunda ilçe merkezinin Takmak’tan İstasyona taşınması konusu 28 Şubat 1934 tarihinde Manisa İl Genel Meclisi ‘nde görüşülüp karara bağlanmış ve daha sonra İçişleri Bakanlığı’nın onayı alındıktan sonra taşınma kararı hemen uygulamaya konulmuştur. 
İlçe merkezinin Elvanlar köyüne taşınması 11 Mart 1931 tarihinde Manisa İl Genel Meclisi’nde yeniden tartışma konusu olmuştur. Fakat İl Genel Meclisi üyelerinin büyük çoğunluğu ilçe merkezinin Elvanlar köyüne taşınmasına itiraz ederek; karşı oy kullanmıştır. Bu nedenle taşınma konusu bir sonuca bağlanamamıştır.
Manisa İl Genel Meclisi’nin 28 Şubat 1934 tarihinde yapmış olduğu toplantıda okunan İdare Encümeni Mazbatası’nda yer aldığı üzere, ilçe merkezinin Takmak’tan İstasyona taşınmasına dair gerekçeler kısaca şöyle belirtilmiştir: 
Takmak köyünde halkın ihtiyacını karşılayacak yeterlilikte kaynak suyunun bulunmaması ve çalışılsa da bulunamayacağının anlaşılmış olması.
Bu susuzluk yüzünden gerekli olan sıhhi temizliğin yapılamaması ve yine halkın şiddetle muhtaç olduğu sebze, meyve, bağ, bahce vesairenin yetiştirilememesi,
İlçe merkezinde görevli Devlet memurlarının ikametleri için yeterli sayıda mesken bulunmaması.
İlçe merkezine gelip gidenlerin yatacak, barınacak, yiyecek gibi temel ihtiyaçlarına cevap verecek otel, han, lokanta vesairenin bulunmaması,
Doğal bir ihtiyaç olan ve sağlık bakımından önem arz eden hamam ve banyonun mevcut olmaması.
Yukarıda belirtilen yokluklar yüzünden ilçe merkezinde nüfusun artmaması ve bundan dolayı halkın muhtaç olduğu çesitli zanaat erbabının bulunmaması,
Devlete ait resmi binalar mevcut olmadığından dolayı yıllık önemli miktarda kiranın verilmesidir.
17 Mart 1934 tarihli ve 10348 numaralı kararname ile Manisa vilayetine bağlı Eşme kazası merkezi Takmak mevkiinden Elvanlar istasyonuna nakledilmiştir.
Diğer taraftan ilçe merkezinin İstasyona nakli halinde yukarıda belirtilen yedi maddede ki zaruretlerden bir kısmının kalkmış bulunacağı ve bir kısmının da kısa bir süre içinde kalkmasının az bir gayretle mümkün olduğu ve zamanla her noktadan ilerleme ve gelişmeye müsait bulunduğu cihetle ilçe merkezinin nakli lüzumlu gösterilmektedir.
 
İlçe kaymakamlığının yazdığı gibi istasyonda hükümet memurlarının ikametine yeterli sayıda binanın mevcut olması ,” 0 sahada evvelce yapılmış olan büyük okul binasının hükümet dairesi olarak kullanılması, ehemmiyetle lüzumu olan mektep binasına baslanmış olması, bu sahaya Kemer köyünden ve civarından su isalesinin kolay ve mümkün olması, istasyondan Kemer köyüne doğru olan arazinin şehir tesisine müsait ve demiryolu güzergahında bulunması nedeniyle mahalli her türlü ihtiyacını temini, ticari, medeni, sosyal gelişmenin daha kolay olacağı açıkca görülmektedir. 
Kısaca, tespit edilmiş olan bu yokluklar yüzünden şimdiye kadar gelişmeyen ve bundan sonrada gelişmeyeceği anlaşılan Takmak köyünden ilçe merkezinin istasyon civarındaki sahaya nakli çok lüzumlu ve uygun bir iş olup; memleket ve millet menfaati namına büyük bir borçtur. Heyeti Umumiye takdim edilir. 


Eşmede uzun bir süre kaymakamlık görevinde bulunan Vakkas Ferit Savaş’ın üstün gayretleri ve bazı Takmaklıların ısrarlı girişimleri sonucunda ilçe merkezinin Takmak’tan İstasyona taşınması konusu 28 Şubat 1934 tarihinde Manisa İl Genel Meclisi ‘nde görüşülüp karara bağlanmış ve daha sonra İçişleri Bakanlığı’nın onayı alındıktan sonra taşınma kararı hemen uygulamaya konulmuştur. 
Takmak Kaymakamı Vakkas Ferit Savaş, sosyal ve ekonomik yapının daha iyi gelişeceğini düşündüğü Eşme’ye, kazanın taşınması için uğraştı. 26 Mart 1934 Pazar günü Hükümet Konağındaki evraklar ve eşyalar kağnılarla Elvanlar’a taşındı. 


Burada inşa edilen ilk resmi bina Jandarma bölüğüne ait hizmet binası olmuştur. Sonra Belediyenin geliri ve halkın yardımıyla Hükümet ve Belediye binaları yaptırılmıştır. Dolayısıyla ilçe merkezinin istasyona taşınması, ancak istasyonun kuruluşundan 47 yıl sonra gerçekleşmiştir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Aşcı Arşivi