Dr. Hüsnü Kırabalı

Kayınvalidesi Aysel Okan

Depremden 72 saat sonra kurtulan Ahmet Çitim’in vefat eden eşi

Hepsi Uşaklı.

Bir diğer ortak özellikleri de 6,6 şiddetindeki İzmir depreminin simgesi haline gelen ve şu ana kadar 14 kişinin yaşamına mal olduğu ilan edilen Bayraklı Rıza Bey apartmanında ikamet ediyor olmaları ve hepsinin de bu kahrolası apartman enkazı altında korkunç bir şekilde can vermiş olmalarıdır.

Peki, nedir bu Rıza Bey Apartmanın sırrı? Neden hep Uşaklılar orada oturuyormuş?  Tüm bunlar bir tesadüf olabilir mi? Merak ettim araştırdım.

8 Katlı Rıza Bey Apartmanı Bayraklı ilçesinin Sakarya Caddesi, Mansuroğlu Mahallesi'nde yer alıyordu.  1993 yılında yapı ruhsatı alan 8 katlı Rıza Bey Apartmanı 1999 depreminden sonra hasar gördüğü için yapılan çalışmalar ile güçlendirilmişti. Binada inşaatın tamamlanarak oturulmaya başlanması ise 1997 yılında gerçekleşti. Toplam 32 daire ve 5 iş yerinin bulunduğu 8 katlı bina depremde yerle bir oldu.

MÜTEAHHİT DE UŞAKLI ÇIKTI

Rıza Bey Apartmanı enkazı altında kurtarma çalışmaları tüm hızı ile devam ederken şu ana kadar enkaz altında hayatını kaybeden kişilerin sayısı 37 rakamına ulaştı. Rıza Bey Apartmanı müteahhidi Hasan Hüseyin Özkan olarak açıklandı. Özkan önceki gün Uşak’ta ikamet ettiği evde gözaltına alınarak İzmir’e sevk edildi ve burada tutuklandığı yönünde bilgi aldım.

Müteahhit Hasan Hüseyin Özkan yakından tanıdığım bir isim. 2007 yılında çalıştığım bir yerel televizyon için hazırladığım “Adım Adım Yöremiz” programında Muharremşah köyünü tanıtmıştım. Müteahhit Hasan Hüseyin Özkan Bey o dönem köy muhtarıydı. Bende işini bilir, görmüş geçirmiş ve biraz fazla uyanık bir tip şeklinde intiba bırakmıştı.

Hasan Hüseyin Özkan Bey, 1970 li yılların sonlarına doğru İzmir Bornova ilçesinde kurulan ve bir semte adını veren Özkanlar ailesinden gelmekteydi. Yani aile olarak inşaat işleri ile uğraşırlardı. Hasan Hüseyin Bey 2000 li yılların başına kadar müteahhit olarak İzmir’de çeşitli binalar inşa etmiş, işleri bozulunca da köyüne geri gelmişti. 2004 yerel seçimlerinde köylülerinin oyu ile muhtar seçilmişti.

Muhtarlığı döneminde de köy tüzel kişiliğini borçlandırmış, yaptırdığı yol, köy konağı gibi ortak malların parasını ödeyemediği için yükleniciler tarafından köyün birçok ortak malına haciz gelmişti.

Sanırım 2010 yıllarında yaşanan bu olay ulusal basına da düşmüş bizler de haberleştirmiştik.

Depremde Rıza Bey apartmanında can veren Uşaklılardan 2 ya da üç kişinin de Muharremşah köyünden olduğunu öğrendim. Acaba köylülerine güvenip de mi bu evi almışlardı?

Hasan Hüseyin Beye güvendikleri için mi bu binada oturanların çoğu Uşaklıydı? Sadece hemşerilik gibi feodal ilişkilere güvenip ev almak ne derece doğruydu? Kafa yiyen bu soruların cevabı, resmi soruşturmanın ilerleyen safhalarında eminim ki ortaya çıkacaktır.

Hatırlarsınız; “Büyük Marmara Depremi” 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanmış ve 17 bini aşkın canımızı bu depremde yitirmiştik. Bu depremin sembol olmuş bir ismi vardı: “Veli Göçer.”

Müteahhit Veli Göçer’in yaptığı tüm ev, apartman ve sitede deniz kumları bulunmuş enkazın içerisinden midye, istiridye kabukları ve balık ölüleri çıkmıştı.

Hasan Hüseyin Özkan’ı da şimdiden Veli Göçer yapmak doğru değil. Adli süreç sona erdiğinde gerçek mutlaka ortaya çıkacaktır. Gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkma gibi bir huyu vardır.

Bu kahrolası bina yukarıda belirttiğim gibi 1993 yılında yapılmış. 1999 Marmara depreminden sonra güçlendirilirmiş. 2012 yılında Bayraklı Belediyesi tarafından bina hakkında çürük şeklinde rapor hazırlandığı iddia ediliyor.

Şimdi eğer, eğer diyorum suçluysa bu faciada tek suçlu müteahhit Hasan Hüseyin Özkan mıdır? İnsanları ölüme götüren süreçte, belediyeler, çevre ve şehircilik il müdürlüklerinin, işini doğru dürüst yapmayan resmi görevliler ve bunca uyarıya rağmen burada oturmaya devam eden canlarımızın hiç mi günahı yoktur.

Uşak olarak depreme hazır mıyız? Uşak’ın büyük bir bölümü 2. Derece az da olsa bir bölümü 1. derece yani çok riskli görünüyor.  Canımız güvende mi? Bir Uşaklı olarak çok merak ettim.