Yaşanan kuraklık tarımsal yönden endişe yaratıyor
Başkanlar, şu anda yaşanan kuraklığın Uşak tarımı için ne kadar zarar verdiğini değerlendirmenin erken olduğunu, sulu tarımda zararın olduğunu ve kuru tarımda ise bundan sonra zamanlı olarak yaşanacak yağışlara göre bir zarar tablosu çizilebileceklerini söylediler.
MIDIK; “KURAKLIK YÜZÜNDEN TOHUMLAR CILK OLDU”
Uşak Ziraat Odası Başkanı Nafiz Mıdık, “Haziran ayından Aralık ayına kadar yağmur neredeyse hiç yağmadı. Mahsulleri Ekim ayında ektik. Yaklaşık 2 Ay toprağın altında kaldı. Nem oldu, sonra kurudu. Mahsullerimiz bozulma tehlikesi yaşadı. Çimlenme dengesiz oldu ve ürünler toprağın yüzeyine çıkamadı.
Güz döneminde yaşadığımız kuraklık bütün Türkiye’de olduğu gibi Uşak’ta da olumsuz etkiler yarattı. Mahsullerimizin çimlenme dengesini bozdu. Yer altı suları derinlere çekildi. Son günlerde yağan yağmur biraz yüzümüzü güldürdü ve umutlarımızı artırdı.
Haziran ve Aralık ayında yaşadığımız tohumlarda bozulmaya köylü tabiri ile tohumların cılk olmasına neden oldu. Tohumların önce nemlenip sonra kuruması çimlenmenin seyrek olmasına neden olur. Bu da hasat zamanı yıllık ürün kaybına neden olabilir” şeklinde endişelerini dile getirdi.
Mıdık, her şeye rağmen iklim değişiklerinin zamanında yaşanması halinde, bundan sonraki dönemlerde yağmurların vaktinde yağması ne kuraklık, ne de aşırı yağış olmadığı takdirde kayıp olsa da yüz güldürecek mahsul almayı ümit ettiklerini de sözlerine ekledi.
Bugünlerde yaşadığımız kuraklığın, tarıma ne kadar zarar vereceklerini bilemedikleri kaydeden Mıdık, “Yağış dağılımına göre zararımız ortaya çıkar. Henüz daha zarar edip etmediğimiz ortaya çıkmadı. Standartların altında zarar olursa, hasar tespiti yaptırıp Ziraat Odaları Birlikleri olarak hükümetimizden destek isteriz” dedi.
UTB BAŞKANI SEZER; “ KÜRESEL ISINMA ÜRÜN DESENLERİNİ DEĞİŞTİRDİ
Uşak Ticaret Borsası (UTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Sezer de zun zandır yaşadığımız kuraklığın Uşak tarımına olan etkilerini şöyle değerlendirdi:
“Dünya olarak bir küresel ısınma sorunu yaşıyoruz. Bu sorun her geçen gün derinleşiyor. Küresel ısınma ürünlerin bölgelere adaptasyonunu değiştiriyor. Bölgelere göre ürün desenleri de değişmeye başladı. Mesela Adana’da muz yetişiyor. Konya’da mısır, Rusya’da domates yetiştirmeye başladılar. Zeytin ağaçları deniz olan yerlerdeki ovalarda yetişirken şimdi Salihli, Kula gibi İç Ege Bölgesine kadar geldi.
Bu değişimler, normalde 100 yılda bir yaşanırken günümüzde 20-30 yılda bir görülmeye başlandı. Bu, gelecek nesiller açısından endişe verici bir durum.
Uşak’ta da bu doğadaki ani değişimlerin zararını yaşıyoruz. İlimizde nohut üretimi kalmadı. Bende fabrikası vardı. Özel bir mercimek türü yetişiyordu. Bu da bitti.
Uşak’ta ve ülkemizde tarım da önceki yıllara göre 2021 yılında rekolte kaybı yaşanabilir mi? Kuraklığın, ürünlerin çimlenmesine mutlaka zararı olur. Bu konuda kaygılarımız var. Ancak son yağan yağmur umutlarımızı yeşertiyor.
Dualarımız, bol bol yağmur yağmasıdır. Şu andaki yaşanan kuraklık, tarıma değil, içme ve kullanma suyuna zarar verdi. Bazı sulama göletlerinde eksilen sular, sulu tarıma zarar verdi. Kuru tarımda rekoltenin verimli olup olmaması özellikle Nisan aylarında normal yağışlarına bağlı diye düşünüyorum.”
