Halk Konutları’nda imar değişikliği kararı mahkeme tarafından iptal edildi

Uşak Belediye Meclisi tarafından alınan; “Halk Konutları semtinde bina kat yüksekliğini 5 kata çıkaran imar değişikliği” kararına, Uşak Mimarlar Odası itiraz etti. İtirazı değerlendiren mahkeme imar değişikliğini iptal etti.
Halk Konutları’nda imar değişikliği kararı mahkeme tarafından iptal edildi


Konu ile ilgili odanın sayfasından paylaşımda bulunan Oda Başkanı Mimar Çağlar Samancı, “Mimarlar Odası Uşak Temsilciliği olarak doğru işlerin yanında olduğumuz gibi yanlışlarında karşısında durmaya, kent hakkını savunmaya devam edeceğiz. Halk arasında 'Halk Konutları' olarak bilinen alanda Uşak Belediyesi'nin yapmak istediği plan değişikliğine haklı gerekçelerle itiraz edilmiş, itirazımızın reddedilmesi sonucunda görülen dava, aşağıdaki gerekçelerle lehimize sonuçlanmıştır” dedi.

“İmar Değişikliğinde Kamu yararı yok”

Uşak Mimarlar Odası Başkanı Mimar Çağlar Samancı, itirazlarını değerlendiren mahkemenin imar değişikliği iptali hakkında mahkemenin aldığı kararın iptal gerekçelerini şöyle sıraladı:

“Uşak İli, Merkez İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 2328 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın kullanım fonksiyonu ve yapılaşma koşullarında değişiklik içeren Uşak Belediye Meclisi’nin 05.06.2020 tarih 115 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ile Uşak Belediye Meclisi’nin 05.06.2020 tarih ve 116 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinin iptali istemiyle Uşak Belediye Başkanlığına karşı açılan davada dava konusu 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğinin;

•Birbirleri ile ve üst ölçekli plan olan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile uyumlu olmaları nedeniyle önemli bir şehircilik ilkesi olan planlar arası kademeli birliktelik ilkesine ve plan hiyerarşisine uygun olduğu, Ancak;

•Dava konu plan değişikliği yapım gerekçeleri açısından yapılan değerlendirmede dava konusu parselde ticaret alanı kullanımında artışa neden olan kat artışının nesnel ve teknik gerekçelere dayanmaması ve plan değişikliği ihtiyacını ortaya çıkaran kamu yararına bir zorunluluk durumunun bulunmaması,

•Dava konusu parselde yapılaşma oranında ve kat adedinde artışa ve kullanım değişikliğine neden olan plan değişikliği kararının plan bütünlüğüne uygun olmayan bir plan kararı olması,

•Dava konusu imar planı değişikliğinin kentin sosyal ve teknik dengesini bozan bir etkiye sahip olması,

•Dava konusu imar planı değişikliğinin etkilerinin neler olabileceğine ilişkin araştırmaların yapılmaması bu kapsamda Plan Açıklama Raporunun gerekli teknik bilgiyi içermemesi,

•Dava konusu parselin kentin geneline hizmet veren üst kademe taşıt yollarından cephe almaması, çevresindeki park ile bütünleşerek konut çevresi için açık alan potansiyeli oluşturması ve güneşlenme açısından konut çevresine iki katlı olarak katkı sağlayabilmesi, buna karşın beş katlı yapılaşmaya izin veren plan değişikliğinin yerleşme dokusunu, yoğunluğunu ve siluetini olumsuz yönde etkilemesi,

•Dava konusu plan değişikliğinin, parselin kuzey cephesinde binalar arasında bırakılması gereken en az mesafeyi (22.50 metre) sağlamaması, nedenleriyle şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı kanaatine varılmıştır." şeklinde  görüş ve tespitlerine yer verilmiştir.

Anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, davalı idare vekilince söz konusu rapora itiraz edilmiş ise de, itiraz edilen hususlar raporu kusurlandıracak nitelikte bulunmadığından itiraz yerinde görülmemiş ve rapor Mahkememizce hükme esas alınabilecek nitelikte bulunmuştur.

   Bu durumda, dava dosyası içerisinde yer alan tüm bilgi ve belgeler ile mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanılan bilirkişi raporunda yer verilen tespitler birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu parselde ticaret alanı kullanımında artışa neden olan kat artışının nesnel ve teknik gerekçelere dayanmaması, plan değişikliği ihtiyacını ortaya çıkaran ve kamu yararını gerektiren bir zorunluluğun bulunmaması, yapılaşma oranında ve kat adedinde artışa ve kullanım değişikliğine neden olan plan değişikliği kararının plan bütünlüğüne uygun olmaması, kentin sosyal ve teknik dengesini bozan bir etkiye sahip olması, dava konusu parselin kentin geneline hizmet veren üst kademe taşıt yollarından cephe almaması, çevresindeki park ile bütünleşerek konut çevresi için açık alan potansiyeli oluşturması ve güneşlenme açısından konut çevresine iki katlı olarak katkı sağlayabilmesi, buna karşın beş katlı yapılaşmaya izin veren plan değişikliğinin yerleşme dokusunu, yoğunluğunu ve siluetini olumsuz yönde etkilemesi, parselin kuzey cephesinde binalar arasında bırakılması gereken en az mesafeyi sağlamaması nedenleriyle, dava konusu 1/5000 ölçekli ve 1/1000 ölçekli plan değişikliklerinin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.”

(SALİH KILINÇ / HABER)