Salih Kılınç

Salih Kılınç

Cenazesi kalkmadan vuranı serbest bıraktılar

Dün Aybey Mahallesinde yaşanan silahlı bir çatışmada 20 yaşında bir gencin öldürüldüğünü www.usakgundem.com olarak duyurmuştuk.

https://www.usakgundem.com/asayis/silahli-kavgada-agir-yaralanan-genc-kurtarilmadi-h11185.html

Az evvel adliyeden bana gelen bilgilere göre; vuran kişi “meşru müdafaa” saikiyle serbest bırakıldı. Vurulan çocuğun cenazesi toprağa verilmeden vurduğu kişi serbest kalıyor.

Edindiğim bilgilere göre; Silahlı çatışma aralarında husumet olan iki grup arasında yaşanıyor. Adam öldürdüğü iddia edilen kişi, ne demekse adli kontrol şartı ile serbest bırakılıyor.

Böyle bir adalet sistemi varken, inanın sadece Uşak değil, eminim tüm Türkiye Teksas’a dönmüştür. Şimdi, dün adam öldüren ve bugün “meşru müdafa” saiki ile serbest bırakılan kişi, öldürülen kişinin hasımları tarafından öldürülmek istenirse ne olacak?

Artık herkes belinde silahla dolaşmaya başladı. “Ne baktın lan?”, “Ben bu lavuğa gıcık oluyorum”, “balkondan tepeme su döktü” ve bunlar gibi daha nice ipe sapa gelmez nedenlerden dolayı kafasını bozan silahı çekiyor. Sonrasında Allah rahmet eylesin…

Bence, polisimiz işini canla başla fedakârca yaptı. Uşak polis teşkilatı gerçekten başta suç ve suçlu ile mücadele olsun, gerekse halkla ilişkilerde olsun çok takdire şayan işler yapıyor.

Yeni gelen Jandarma Kıdemli Albay Sayın Fahri Semiz komutasındaki jandarma birliklerimizde kırsal alanda suç ve suçlu ile mücadelede başarılı işlere imza atmakla kalmıyor, gencecik kadın ve erkek subay ve ast subaylarımızla halkla ilişkiler ve eğitime önem verdiklerini başarılı işlere imza atıyor.

Ama tüm Türkiye’de güvenlik güçlerimiz üzgün, kırgın ve sindirilmiş. İnsan haklarına saygı tamam, suçlunun yakalanması tamam, delillerin toplanması tamam. Ama adliyeye teslim ettiği suçlu, teslim eden ekip daha polis merkezine gelmeden serbest kalıyorsa aha o tamam değil işte…

Ben, bu yazımda kimseyi suçlamak istemiyorum. Yargı da yasa ne gerekiyorsa onu yapıyor. O zaman yasaları yapanların mevcut yasaları gözden geçirmesi gerektiğini, masumların ve mağdurların hakkını koruması gerektiğini düşünüyorum

Uşak Teksas’a dönerken güvenlik güçleri ne yapıyor?

Uşak Emniyet Müdürlüğü personeli ve Uşak Jandarma Komutanlığı birlikleri herhalde bunca olay yaşanırken oturup çay içmiyorlar. Ben şahsen yaptığım görüşmelerde ve gözlemlediğim olaylarda Uşak polisi ve jandarmasının çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Bunun kanıtı olarak da Uşak’ta fail meçhul olay dosyası birkaç hırsızlık olayı dışında yok denecek kadar az. Hemen hemen her olay aydınlanıyor.

Şimdi, Uşak’ta yaşanan olayların ışığında adalet ne derece sağlıklı işliyor? İrdeleyelim:

İki üniversite öğrencisi kızımızın ölümüne neden olan sürücüye 10 yıl 6 ay hapis: Geçen yıl Mayıs ayında İki kız öğrenciye çarparak feci şekilde ölümlerien neden olan sürücü H.K.’nın aşırı derecede alkollü olduğu tespit edilmişti. Şimdi bu trafik canavarı, polis tarafından kulağından tutup mahkemeye çıkarıldı.

“Tarafları dinleyen mahkeme başkanı, sanık H.K.’nın 2 kişinin taksirli ölümüne sebep olma suçundan 7 yıl, yüksek hız, alkol ve telefonla oynamasından kaynaklı 3 yıl 6 ay olmak üzere toplamda 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı.”

İki gül goncası, iki nazlı selvi fidanının her biri için 5 yıl 3 ay hapis. Sonra ne olur? Cezasının üçte birini çekti, iyi halden cezası hafifledi. Belki 5 yıl bile yatmadan çıkıp aramızda dolaşmaya devam edecek.

Polis yakaladı. Sürücünün kusurunu tespit etti. Daha ne yapsın? Hâkimlerde yasa ne diyorsa ona göre ceza verdi. (Genel olarak yargıçları ve mahkemem kararlarını sadece takdir haklarını mazlumdan yana kullanarak sanıklara en üst sınırdan ceza vermediği için eleştirebilirim)

H.K. ve onun gibileri alkol alıp zil zurna direksiyon başına geçiyorsa, bence taksirli değil, ‘kasten ve taammüden’ adam öldürmekten yargılanmalıydı. Alkollü araç kullanırsan kaza yapma ihtimalin yüzde 99.9999’dur.

Çocuklarını okumak için Uşak’a gönderen o iki masum Selvi fidanının anne ve babalarına ne diyeceğiz? Ben yolda görsem ağlaya ağlaya kaçarım. Konuşamam bile.

“Ulubey İlçesine dehşeti yaşattı”: Bu da bir diğer başlığımız. M.A.M adlı sabıkalı adli kontrol şartı ile ayağına elektronik kelepçe takılarak denetimli serbestlikten salıveriliyor. Son bir ayda ilçede kırılmadık kafa patlamadık göz bırakmamış. Polis her seferinde yakalayıp adli makamlara sevk ediyor. Adam polis karakola gelmeden serbest. Geçtiğimiz Çarşamba günü de bir nalburdan bir şey alıyor. Parasını vermeden çıkıp gitmek istiyor. Nalbur A.Ç. engel olmak isteyince de adamcağızı bıçaklıyor.

Garibim, hastanede tedavi görürken adam yine serbest. Bu denetimli serbestliği kim çıkarmışsa “bahçesi bahar görmesin”

“19 yaşında genç sokak ortasında adam vurdu”: Bu olaya bizzat tanık oldum. Vurulurken görmedim. O sırada CHP Uşak İl Örgütü ve bazı STK’lar basın açıklaması yapıyordu. Ben duymadım ama silah seslerini duyan ve basın açıklamasını takip eden polisler koşarak Tiritoğlu Parkı’na gitti. Bir de baktım, bizim emektar ve Uşaklının çok sevdiği polis memuru Hayati, bir gencin koluna girmiş. Bize doğru geliyor. Hemen peşine takıldım. Getirdikleri iki gencin üst aramasını yaparken fotoğrafladım. Silah ve bir miktar uyuşturucu çıktı.

Parkın orada tartıştıkları bir kişiyi ayağından vurmuşlar. Onlarca insanın olduğu alanda serseri kurşunlar bir işyerinin camından içeri girmiş. Allah korusun, civardaki insanlara da gelebilirdi.

Yasalar, adalet dağıtmalı. Zanlıların insan haklarını elbette korumalı. Ancak mağdur edilen insanları üzmemeli. Polisimizin, jandarmamızın elini kolunu bağlamamalı. Kendine olan güvenlerini yok etmemeli.

Halkımızın yasalara güveni hepsinden önemli. Acısı dinmeden canını yakanın serbest bırakılması ile acısını iki misli yaşaması onun adlaete olan güvenini sorgulamasına neden olacaktır.

Millet adına yasa yapanalar; halka; “Evet birileri bana bu acıyı yaşattı. Ama bu memlekette adalet var” duygusunu yaşatmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Kılınç Arşivi