Metropol hayatını bilir misiniz? Her bir yanınızı hep bir yerlere yetişmeye çalışan insanlar doldurur. İnsanlar sabahın karanlık saatlerinde işe veya okula gitmek için toplu taşıma araçlarını doldurmuştur. O kalabalık içinde yalnızsınızdır. Kimseyi tanımaz, sohbet edemez, konuşmak isteseniz de insanlar suratınıza bakmaz, çünkü gözleri açık uyumaktadırlar.
Modern toplumun içine girilen girdapta günleriniz, aylarınız hatta yıllarınız böyle böyle geçer. Belki bir hafta sonunuz vardır, 2 günlük zaman diliminde gezmek, sosyalleşmek, nefes almak istersiniz ancak çevrenizi saran taş yığını içinde kendinizi bir avm’de bulursunuz. Çünkü her semtte illa ki bir avm vardır. Kent çok büyüktür ve milyonları aşan nüfusun bir yerlere gitmesi, iş hayatının stresini atması gerekir. Bu durumda avm’ler stres atmanın ilk durağını oluşturur.
İşte maalesef Ankara bu kentlerden biri ve bilir misiniz Ankara’da Kent Park bir avm adı. Üniversite hayatını öğrenci olarak Ankara’da geçirmiş bir birey olarak, öğrenciliğin verdiği kısıtlı imkânlar sebebiyle Ankara’nın yeşil alanlarına hiç rast gelemedim. Ben de her Ankaralı’nın yaptığı gibi hafta sonumu her semtte en az bir tane bulunan avm’lerde geçirdim.
4 yılın sonunda Uşak’a döndüğümde, lise yıllarımın geçtiği, eski binaların oluşturduğu 110 bin metre kare alanının güzelliklerle dolu bir parka dönüşmekte olduğunu gördüm. Kent merkezinin tam ortasında rengârenk çiçeklerle, selvi ve söğüt ağaçlarıyla çevrili, suyun akışının güzelliğini tasvir eden bir şelale ve Uşak’ın milli değerini tüm ihtişamıyla simgeleyen Cirit Atı heykeli gözüme çarptı. Daha birçok güzelliğin yerleşeceği bu alan, tüm Uşak halkına günlük hayatın stresinden dilediğince uzaklaşabileceği bir alternatif sunmakta. Uşak’ta hizmete açılan Kent Park, Ankara’da benim bir avm olarak tanıdığım Kent Park algısını tamamen yıkmış, modernizm içinde sıkışmış insanlara özgürlük alanı yaratmıştı.
Vatandaşlar, ulaşım olarak da kolaylıkla varabileceği Kent Park’ta, şelaleden dökülen mükemmel suyun görsel şölenini izlerken, doğanın ve yeşilliğin en güzel haline şahitlik ederek hayal dünyalarını zenginleştirebilirler.
Hayatının bir bölümünü Başkent Ankara’da geçiren, Kent Park’ı binalarla ve yabancılaşan insanlarla dolu bir avm olarak öğrenmiş bir birey olarak, Uşak’ın Kent Park’ı benim Kent Park önyargımı yerle bir etmişti. Herkesin kolaylıkla ulaşabileceği, görsel ve işitsel olarak bireyi tatmin eden Uşak’ın Kent Park’ı zengin-fakir, yaşlı-genç, öğrenci-çalışan gibi pek çok vatandaşını kucaklıyor. Kentimde gerçekleşen bu gelişim ve değişimler yarınlara güzel bakmama sebep olurken, gelecek için umutlanmamı ve hayal kurmamı sağlıyor.
