Kiracıların kapısını eve ihtiyaçları olduğu ve evden çıkmaları gerektiği talebi ile çalan ev sahiplerinin kiracıları ikna edememeleri durumunda zorlu bir süreçte kendilerini buldukları biliniyor. Kiracıları evden çıkaramayan ev sahiplerinin önünde kalan tek seçenek önce arabulucu aşamasını geçmek ve sonrasında tahliye davası açmak oluyor. Ancak bu tahliye davası ev sahipleri için hiç de kolay olmayacaktır.
SOMUT İSPAT İSTENİYOR
Mahkemede ev sahiplerinden eve ihtiyaçları olduğunun ve bu ihtiyaçlarının güncelliğinin ispatlanması isteniyor. Ev sahibi bu ihtiyacını ispat edemedikçe kiracının tahliyesine dair bir karar alamıyor. Örneğin ev sahibi anne ve babasının sağlık koşullarından dolayı yürüyemediği, alt katta bulunan evde yaşamaları için kiracının çıkması gerektiğini mahkemede dile getirdiği bir davada mahkeme bunun sağlık raporları ispat edilmesini istedi. Bu davaların çok uzun sürdükleri biliniyor. Dava devam ederken anne ve baba hayatını kaybedince ev sahibi haklı olmasına karşın mahkeme koşulların güncelliğini yitirdiği gerekçesi ile davayı sonlandırıp ev sahibinin tahliye talebini reddetti.
Ev sahipleri kiracı aleyhinde ihtiyaçtan dolayı tahliye talepli dava açarken bunun uzun süreceğini bilmeleri gerekiyor. Tüm aşamaları dikkate alındığında bu davalar 2 yılı geçiyor. Bundan dolayı kiracılar ile anlaşma yoluna gidilmesi daha makul olacaktır. Dava açılması durumunda istenen sonucun alınacağının garantisi de bulunmuyor.
Kiracılar ev sahiplerinin ihtiyacı olmaları durumunda evden çıkma teklifini genellikle kabul etmiyorlar. Bu konuda kiracıların katı bir tutum takınmalarının nedeni ise kötü niyetli ev sahipleri oluyor. Çok sayıda ev sahibi bu bahane ile kiracısını evden çıkarıp evi yüksek kira bedeli ile bir başkasına kiraladığı için kiracılar gerekçeye inanamıyorlar.