Kiracılar ile ev sahipleri arasındaki ilişkinin en gergin olduğu bir dönemden geçiliyor. Ev sahipleri daha yüksek kira geliri için eski kiracılarını istemiyorlar ve evden çıkmaları için fırsat kolluyorlar. Kiracılar ise evden çıkıp çok daha yüksek kira ile yeni bir ev kiralamak istemiyorlar. Burada çıkarlar çatışınca taraflar karşı karşıya geliyorlar. Her iki taraf da hukuki haklarını sonuna kadar kullanıyorlar. Ancak kiracılar bu aşamada yaptıkları bir hata ile ağır bir bedel ile karşılaşıyorlar.
TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİ İMZALAYAN KİRACILARI NE BEKLİYOR?
Tahliye taahhütnamesi bir kiracının ev sahibine belirlenen tarihte evden çıkacağını taahhüt etmesidir. Bu durumda kira sözleşmesinde bulunan otomatik 1 yıl daha yenilenmesi kuralı iptal oluyor. Ev sahipleri yasal süresinde başvurup tahliye taahhütnamesine dayanarak kiracının evden tahliyesini sağlayabiliyorlar. Kiracılar ise bu taahhütnamenin geçerli olmayacağına güveniyorlar ama son Yargıtay kararlarına göre kiracıların güvendikleri dağlara kar yağdı.
Kiracılar boş tahliye taahhütnamesini imzalayarak bu belgenin zaten geçersiz olacağını düşünüyorlar. Ancak Yargıtay tarafından alınan son emsal kararda ev sahiplerinden yana hüküm verildi. Yüksek mahkeme kiracının boş bir belgeye imza atarak bunun sonuçlarını göze aldığına ve buna dair çıkacak sonuçlara katlanması gerektiğine hükmetti. Böylece boş tahliye taahhütnamesi bile geçerli hale geldi.
Tahliye taahhütnamesi veren kiracı tüm kozları ev sahibinin eline bırakıyor. Ev sahibinin elinde bu belge oldukça kiracılar köşeye sıkışıyor. Kiracı ya ev sahibinin yüksek kira zammı teklifini kabul edecek ya da evden çıkacak. Bu iki teklifi de kabul etmeyen kiracılar açılacak olan mahkemenin masraflarını ödemek zorunda kalacakları gibi çıkacak tahliye kararı ile de evden çıkarılacaklar.