İstanbul için asıl tehlike deprem değilmiş! Boğaziçi Üniversitesi 2050 yılına kadar olacak felaketi açıkladı

Kahramanmaraş depremi sonrası gözler beklenen İstanbul depremi ve büyük Marmara depremine çevrilmişti. Ancak asıl tehlikenin başka olduğu ortaya çıktı.

İstanbul için asıl tehlike deprem değilmiş! Boğaziçi Üniversitesi 2050 yılına kadar olacak felaketi açıkladı - Tüm Türkiye Kahramanmaraş merkezli olarak yaşanan ve 11 ilde büyük bir yıkıma neden olarak 50 binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan asrın felaketi ile bir kere daha deprem gerçeği ile yüz yüze gelmişti. 

Depremin yarattığı büyük hasar ve yıkım sonrasında gözler her an büyük bir depremin vurma riski olan İstanbul'a çevrilirken Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz en az deprem kadar tehlikeli olan bir başka felaketin kapıda olduğunu açıkladı. İstanbul'da iklim değişikliği alarmı verilmesi gerektiği belirtilirken söz konusu olumsuzlukların 2050 yılına kadar etkilerini göstereceği ifade edildi. 

İSTANBUL'DA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ! SU SEVİYESİ YÜKSELECEK O İLÇELER SU ALTINDA KALACAK

Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz yapmış olduğu açıklamasında kutupların büyük bir hızla eridiğini, bu erimenin de deniz seviyesinde yükselmeye neden olduğunu belirterek "Bir meşrubat bardağının içine siz önce buzu koyup sonra üstüne, meşrubatı döktüğünüz zaman orada bir yükselme olmaz. Buna karşılık siz önce meşrubatı koyup sonra buzları koyacak olursanız o zaman eridiği zaman taşar.

Dolayısıyla, aynı durum söz konusu. Kara üstündeki buzullar yani Antarktika ve Grönland'daki buzullar korkunç hızla eriyorlar. Bu buzulların erimesi de bu yüzyılın sonuna kadar yaklaşık en az 1 metrelik deniz seviyesine yükselmeye yol açacak. Bunun karşılığı 2050 yılında Marmara Denizi'nde en az 50 santimetre civarında yükselme makul ihtimalle görüyor olacağız.

Yani bu kötümser bir şey ama daha da fazla olabilir. Daha az olması ihtimali daha düşük. Bu da hani deniz seviyesine 50 cm-1 metre arasında yaşayan herkesi birazcık tedirgin etmeli. Yani burada yalnızca boğazdaki yalılardan bahsetmiyoruz. Daha önemli olan Kadıköy'e gittiğinizde mesela Kadıköy Metrosu'nun sol taraftaki çıkışı neredeyse deniz seviyesinden iki karış yukarıdadır. Hani kötü bir lodos fırtınasında onun içine su dolabilir, bunun için de 2050'yi de beklemeyecek muhtemelen. Daha önce de göreceğiz bu problemleri. Boğaz'daki yalıları birkaç defa su basmış olacak 2050'ye kadar, Kadıköy'deki metronun içine epey ciddi su girmiş olacak. Bu hani felaket seviyesine henüz ulaşmayabilir. Yani işte, 50 santimetrelik bir duvar çekilmesi ile bazı şeyleri kurtarabiliriz 2050'ye kadar ama 2050'nin ötesinde bizim çok çok ciddi önlemler almamız gerekiyor" diyerek 2050 yılından sonra ise yaşanan olumsuzlukları çözmek için çok daha sert tedbir ve önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti. 

İstanbul'un tarihi eserleri arasında yer alan Dolmabahçe Sarayı ve Çırağan Sarayı gibi tarihi yapıları korumak için 2 metrelik duvarlar örülmesi gerekebileceğini ifade eden Kurnaz ancak Kadıköy Sahili ve tüm Boğaz çevresi gibi yerlerde ise çok daha yüksek duvarlara ihtiyaç duyulabileceğini ifade etti. 

Türkiye Haberleri