Kiracılar ile ev sahipleri arasındaki tüm ilişkisi kira sözleşmesi tayin etmektedir. Bu ilişkinin ne şekilde yürütüleceği yapılan kira sözleşmesinde belirlenen kurallara göre belirlenmektedir. Kira sözleşmesinin olmayışı ise kiracıları endişelendirirken ev sahiplerinde ise ellerinde koz varmış gibi bir etki yapabiliyor.
KİRA SÖZLEŞMESİNİN OLMAMASI KİRACI ALEYHİNE Mİ?
Ev sahibi ile kiracı arasında kira sözleşmesi yazılı bir şekilde yapılmadan kiracılık ilişkisi sürdürülüyor olabilir. Bu durum ev sahibine bir avantaj, kiracıya ise dezavantaj getirmez. Bunun aksini düşünenler ise yasal uygulamalardan tamamen habersizdirler. Kira sözleşmesinin yasalar karşısında nasıl değerlendirildiğine bakılınca ve Yargıtay’ın emsal kararları dikkate alınınca işin aslı ortaya çıkıyor.
YAZILI OLMASI ŞART DEĞİL!
Ev sahibi ile kiracı arasında yazılı bir kira sözleşmesi düzenlenmemesi kira sözleşmesini ortadan kaldırmaz. Kira sözleşmesi şeklen kiracı ile ev sahibi arasında kira konusundaki anlaşmadır. Bu anlaşma gereği kiracıya ev sahibi bir ev temin eder ve bu teminin karşılığında da kiracı düzenli olarak kira ödemesi yapar. Bunun sözlü olarak yapılması da mümkündür ve yasalar sözlü kira sözleşmesini de tanımaktadır. Yani kira sözleşmesinin yazılı bir hükme bağlanması şart değildir.
Kira sözleşmesi sözlü olarak yapılabileceği için kira sözleşmesinin olmaması gibi bir durum hukuken pek mümkün değildir. Kiracıların ellerinde yazılı bir kira sözleşmesi olması daha iyidir. Ancak sözlü kira sözleşmesi ile de ev sahibi kiracıyı kafasına estiği gibi evden çıkaramaz. Kira sözleşmesinin sözlü yapılması olası bir dava sürecinde kiracıya ispat yükümlülüğü getirebilir. Bunun için dikkat edilmesi gereken detay ise kira ödemesi karşılığında belge alınması, kira ödemesi yaparken bir şahidin olması faydalı olacaktır. Bu durumda ev sahibi kira sözleşmesini inkar edemeyecektir.