Yaklaşık 2 hafta önce meydana gelen iki büyük depremin ardından, dün Hatay'da da yeniden iki deprem meydana geldi. 6.4 ve 5.8 büyüklüğündeki iki depremin ardından yeniden binaların yıkıldığı bilgisi geldi. 6 kişinin hayatını kaybettiği yeni bir depremin ardından ise Belediye başkanları tarafından da çadır destekleri istenerek, durumun yeniden kötüye gittiği bilgisi geldi.
İkinci depremin ardından ise Kemal Kılıçdaroğlu bugün basın toplantısında yaptığı açıklama ile birlikte Belediye başkanları ile birlikte yeniden Hatay'a gideceklerini ifade etti. İlk depremin ardından da yaşananlardan bahseden Kemal Kılıçdaroğlu, yaşanan tüm süreci kendi ağızından anlattı.
ÖLÜMDEN BAŞKA BİR ŞEY YOKTU!
Depremin yaşandığı illerde yaşanan son durumdan bahseden Kemal Kılıçdaroğlu yaşadıklarını, "Büyük bir felaket yaşıyoruz. Haberi aldığımda önce dehşete düştüm. Sonra en iyisi hemen depremin olduğu bölgeye gitmek aklıma geldi. Belediye başkanlarımıza 'kalkın, gidiyoruz' dedim, gittik. Gördüklerim nasıl anlatılır bilmiyorum. Gördüğümüz gerçek olamayacak kadar kabustu. Kadim şehirlerimizde ölümden başka hiçbir şey yoktu. İnsanlar isimleri haykırıyorlardı sokaklarda. Herkes birbirinin adını söyleyemeye çalışıyordu.
Kadim şehirlerimizde ölümden başka hiçbir şey yoktu. İnsanlar isimler haykırıyorlardı, evlat isimleri, kardeş isimleri, anne isimleri, baba isimleri... Herkes birbirinin adını söylemeye çalışıyordu. Gece indiğinde tükenmiştik. Buz gibi bir soğuk ve gerçek bir zifiri karanlıktı gece. Yatacak yer arıyoruz, bir yere yerleştik. Dinlenmek, uyumak mümkün değil. Gözlerimi kapatıyorum, o isimler, o çocuklar gitmiyor aklımdan. Halkımızın acısını, torunlarımı düşünüyorum. Duygularım karmakarışıktı. Bu ülkede her şeyi bölüştüler, acılar hariç... Acıları kimse bölüşmeyecek mi diye sordum kendi kendime." şeklinde yaptığı açıklamalar ile vatandaşlara duyurdu.
BEN AYNI KEMAL DEĞİLİM!
Birinci depremin ardından deprem bölgesine giden Kemal Kılıçdaroğlu hakkında çıkan siyaset üstü açıklamalarının ardından konuşan Kılıçdaroğlu, " Anladım ki ben artık eski ben olamayacağım. Ben aynı Kemal değildim. Kalkıp, basın müşavirimi aradım. Telefon hatları çalışmıyordu. Araca gittim, Ömer de uyumuyordu. Herkeste aynı travma. Hadi Ömer, halkımıza seslenmemiz lazım dedim. En zor zamanda nerede duracağımızı söylemem lazım. Gelecekte torunlarımın soracağı sorulara bu gece yanıt vermem lazım dedim. Erdoğan ile siyaset üstü hizalanmayı reddediyorum dedim. Ne kendisiyle ne Saray'ıyla ne çeteleriyle hizalanacağım. Ne siyaset üstüne ne siyaset altına ne ölümüne ne dirisine. Ne milleti ne de milleti için var olmayan bir devlet yapısı ile hizalanacağım! Milleti için, evlatları için var olmayan bir yapıyı yüceltmeyeceğim. Milletimle dayanışacağım dedim. Onlar varken Erdoğan ne Allah aşkına diye sordum. Siyaset üstü diyerek iğrenç reklamlara imza atan İletişim Başkanlığı ile mi dayanışacağım?" dedi ve bu konu hakkında da hem kendi yaşadıkları hakkında hem de güncel durum hakkında fikirlerini dile getirdi.
Yarın da belediye başkanları ile yeniden deprem bölgesinde olacağını vurguladı.